Bugün de yine o korkunç rüyayla uyandım. Birini kaçırıyorlardı ama kimi? Geceydi ve haliyle karanlıktı. Suratını bir türlü göremiyordum. Göstermiyorlardı da. Arkadan gördüğüm kadarıyla bir erkekti. Ben arkalarından koşmaya devam ettikçe daha da hızlanıyor, daha da ulaşılmaz bir hal alıyorlardı. Gözden kaybolmuşlardı işte. Yine yetişememiştim. Acaba kaçırdıkları kişi benim kurtarmamı mı bekliyordu? Yoksa neden her gün aynı rüyayı göreyim, değil mi? Ama ben daha küçüğüm, onu nasıl kurtarabilirdim ki? Neyse şimdi geçelim bunları. Asıl soruya gelelim. Kimdi o? Rüyalarıma girdiğine göre tanıdığım biri olmalıydı, ya da yeni tanışacağım biri... Ama kim? Sanırım kafayı yemek üzereyim.
Tüm bu düşünceler zihnimi kurcalarken alarmımın sesi duyuldu. İşte yine harika(!) bir maraton başlıyordu. Okul!.. Ne harika ama değil mi? Dersler, öğretmenler, ödevler, sınavlar... Bir de ben liseye yeni başlayacağım. Gerisini siz düşünün artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmakarışık
Teen FictionBir yandan aklından şüphe etmeye başladığım, sebepsizce bana sataşıp saçma sapan ve anlam veremediğim hareketlerde bulunan nam-ı diğer meteor, bir yandan abime fena tutulmuş ve bana onun hakkında durmadan soru sorup kafa ütüleyen sıra arkadaşım Berr...