Ben Berfu Erem. Dinçer Erem'in biricik çirkin kızı. Evet, yanlış duymadınız çirkinim.Bunu söylemekten utanmıyorum ama bulunduğum ortamdaki gereksiz insanlar beni bu duruma sokabiliyor ne kadar umursamamaya çalışsam da.
Yüzümdeki siyah noktaların da b,sivilcelerin haddi hesabı yok. Şişmanlığımdan bahsetmiyorum bile.Kısaca bu çirkinliğim beni her şeyden soyutluyor.Mesela; okula gitmiyorum.Daha doğrusu bıraktım ve özel ders alıyorum.Babam sayesinde.Okulda ki kendini beğenmiş insanların benimle dalga geçmesi gerçekleri suratıma vurmaktan başka yaptıkları bir şey yok.Üzülmüyor muyum? Tabii ki de üzülüyorum.Hangi genç kız benim yerim de olmak ister ki? Benim yerimde olmak yerine, sevgilisiyle birlikte sinemaya gitmek,havuza gitmek bu tarz aktivitelerle vakit geçirmek ister.Bende istiyorum hem de çok. Ama bana ailem bile mesafeli davranıyorken insanların beni sevmesini beklemem gerçekten de çok ironik değil mi?
Annem Canan Erem. Kendileri avukat ve işi her şeyden önce gelir.Benden bile önce.Babam ise mimar.Ortağı ile yönettikleri bir ofisi varmış. Pek ilgilenmediğim konular ama şunu söyleyebilirim babam anneme göre sanırım bana karşı daha merhametli.En azından benim için çabalıyor.Bunu annemin yapması gerekirken babamın yapması da ayrı bir ironik. Hayattan darbe yemek için doğmuşum resmen.Arkadaşım yok,çirkinim ve anne şefkatinden mahsun çirkin ve şişman bir kız.
Çirkin ve şişman olmam kendimi sevmediğim anlamına da gelmiyor.Kendimi seviyorum ama çevremdeki insanlar bunu zorlaştırıyor.Aslında ben çok güçlü bir kızım.Anne sevgisi görmesem de kendi ayaklarımın üstünde durabiliyorum.Hiç arkadaşımın olmaması da hayata karşı dik ayrıca tek başıma kalmayı da öğretti bana.Hem bilgisayarın karşısına geçip,elime nutellayı alıp 3 sezon Teen Wolf izlemek varken ne diye insanların beni yargılamasını duyacağım ki?
" Berfu evde misin ? " Hayır yani sanki her gün dışarı çıkıyormuşum gibi ' evde misin ? ' sorusu nedir ya.
" Tabii ki de evdeyim baba nerede olacağım başka (!)"
" Ah,Berfu unutuyorum hep ne yapayım kızım. Bu arada bugün Oğuz Hocan gelmeyecek haberin olsun."
Bu beni sevindirmedi değil.Şimdi hiç Edebiyat ve Tarih dersini hiç çekemeyecektim.Oğuz Hoca her gün iki ders belirleyip, müfredata uygun bir şekilde konuları anlatıyordu.Çok iyi bir öğretmendi ve bana kötü gözle bakmayan ailemden sonra ilk insandı.
" Vay,sevinmedim değil valla. Daha çok dizi izleyip ve kitap okuyacaktım." 32 diş gülümsedim ve babama baktım.Oğuz Hoca'nın gelmemesi gerçekten beni mutlu etmişti şu sıralar okula dair hiçbir şey görmek istemiyordum.Ve sanırım canım babam bu duruma 32 diş gülecek kadar sevinmeme şaşırmış olmalı ki bana far görmüş tavşan gibi bakıyordu.
" Berfu , bu arada yarın akşam yemeğine misafirimiz var." dedi ve tüm 32 diş gülümsemem soldu.Ne misafiri? Hem bana ne misafirden bunu bana değil anneme söylemesi gerekiyordu.
"Ne misafiri?" dedim tek kaşımı havaya kaldırarak ama sanırım yine becerememiştim.Aynanın karşısına geçip zilyon kere denediğim illeti.
Babam güldü."Hani benim bir ortağım var canım kızım bilmem hatırlıyor musun?" dedi ve bir rahatladım.Ortağı ve eşi olacaktı.Ben masa da yer almasam bile olur .Çünkü sürekli iş konuşacaklarını az çok tahmin edebiliyorum.
"Ve yemek masasında senin de bulunmanı istiyorum çünkü seninle bir şey konuşacağız."dedi ve tüm rahatlamamın üstüne kaynar sular döküldü.Ben ne alaka ? Hem de aile yemeğin de. Ben odam da mutlu mesut oturup, pinekleyecektim baba.Bu da nereden çıktı şimdi? Kafam da deli sorular.İç sesimi bastırıp babama baktım benden bir cevap bekliyordu hatta cevaptan çok tersleme evet tersleme mi bekliyordu.Ama öyle olmadı.Ne mi oldu ? Babama " Tamam baba. Yemekten bulunacağım." dedim ve der demez şaşırarak odasına çıktı ben de yarını düşünerek odama çıktım.Ve en iyi yaptığım şeyi yapmaya karar verdim.Tabii ki de uyumak. Hiçbir şeyi düşünmeden uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMA
ChickLitHer şey bu anlaşmaya bağlı. Hayatımın geri kalan süresinde mutlu bir yaşam sürmek istiyorsam bu anlaşmayı kabul edecektim ya da bu hayata kendimi soyutlayıp , her şeyden vazgeçecektim.