ANLAŞMA

Bölüm 3

*Multimedya: Çınar Arın. *

Uyanmak istemesem de yeteri kadar uykumu almıştım. Düşünmeyecektim.  Biran da hayatıma girip ve çok da iyi olmayan hayatımı mahvetmesine izin vermeyecektim.

Elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim. Tabii ki de evde yalnızdım. Hemen mutfağa geçip bir tane sandviç yaptım. Birkaç saat takıldıktan sonra hazırlanmaya başladım. Malum Oğuz Hoca gelecekti. Biran önce gelse de şu konuları anlatıp bitirse. Normal lise öğrencilerine göre 11. sınıftım. Tek fark ben evde öğrenim görüyordum.

Çınar'ın Ağzından ;

Şu lanet olasıca alarm sussun artık! Komodinden telefonuma uzanıp tam alarmı kapatacaktım ki alarm çalmıyormuş ki. Lanet olsun. Ayça aramış. 8 cevapsız çağrı mı ?  Diyecek bir şey bulamıyorum.

Al işte yine arıyor.  Sonunda açıp, " Ne var Ayça ne ? " sinirlenmiştim. Kendini hayatımda önemli biri sanıyordu herhalde. Şu oyunu da ona en kısa sürede söylemem lazım. İşim gücüm yokmuş gibi bir de o çirkin kızla uğraşacağım.

" Seni merak ettim Çınar! Kaç kere aradım farkında mısın ? Karşılığı bu mu yani ? Pes cidden pes. "

" Etme beni merak Ayça hatta mümkünse görüşmeyelim." deyip telefonu kapattım. Ayça da diğer kızlar gibiydi işte. Niye zorlaştırıyor anlamıyorum. Tekrar uyumaya devam edecektim ki yine telefonum çaldı. Sıkmıştı artık. 

Dinçer Amca arıyordu. Ben bu anlaşmayı neden kabul ettim ki ? Daha başlamadan bitsin istiyorum. Sonunda telefonu açtım.

" Efendim Dinçer Amca ? "

" Günaydın evlat. İyisindir umarım."

Sadete gelsek Dinçer Amca ?  " İyiyim de bir şey mi oldu ? "

 " Yok hayır evlat ben diyorum ki... Berfu'nun numarasını sana mesaj olarak atsam onun bugün bir şeyler yapsanız hem şu anlaşmaya da yavaş yavaş başlarsınız diyorum."

Al işte. " Tamam ayarlayacağım ben siz merak etmeyin." deyip telefonu kapattım. Uyku bana haram ya. Başka açıklaması olamaz. Evet mesaj da gelmişti. Ama aramayacaktım. Daha kurnaz planlarım var.  Berfu bilmiyorum. Değişik bir kız. Bir kere öz güveni yok. Genellikle birlikte olduğum kızların öz güveni yerinde ve güzel olurlar. Berfu sadece bir istisna.

Kot pantolon ve üstüne bir tane beyaz tişört  giydim. Dışarıda birkaç işimi hallettikten sonra Berfu ile dün ki yarım kalan konuşmamızı tekrar konuşacaktım. Ne yapıp edip Berfu'yu ikna etmem gerekiyordu.

2 Saat Sonra ;

Oğuz Hoca sonum da gitmişti. Bir saat matematik , bir saat de edebiyat işlemiştik. Ölüm gibi bir şeydi.... Tam koltuğa yayıldım, televizyonu açıcam  kumanda diğer koltukta.Dram. Söylene söylene kumandayı almaya kalkarken kapı çaldı. Kim şimdi bu ya ? Allah'ım alt tarafı Teen Wolf izleyecektim. Kötü bir şey de yapmıyorum. Neden izleme mi istemiyorsun?  Bu sefer de söylene söylene kapıyı açmaya gidiyordum ki.. Çınar! Bunun burada ne işi vardı ?  Allah Yarabbi. O kestane gözleri, saçlarını sola dikişi, tişört de 'ben buradayım!' diyen kol kasları... sakinim. Çocuğu resmen süzdüm. Kendine gel Berfu. Ne yapıyorum ben ya ? Ben bu çocukla dün kavga ettim ve aferin iç sesim hemen yumuşamıştı.

" Cazibeme dayanamadığını biliyordum." ve tabi ki de pişkin pişkin sırıtmasını da unutmamıştı.

"Ne cazibesi be ? Cazibe de kim ? Ama şunu biliyorum ki cazibe denilen her neyse o sende yok bundan eminim canım." Yemin ederim best of yalancıyım. Nasıl toparladım öyle bir kez daha kendimle gurur duydum. Söylediğim şeye sadece güldü. Ah gülme.Sen gülünce yanağında çıkan gamzeyi...  iç sesim sus.Yoksa hiç iyi şeyler olmayacak.