Liseden Daha Fazlası

282 4 0
                                    

'İçtin değil mi? Mutlu musun bari?'

'Cevap ver.'

'1 yılın hatırı bu kadar mıydı sende de cevap vermiyorsun söyle bana? 1 yıl bunun için miydi Pearly?'

Konuşamıyordum. Konuşmak istemiyordum. O an tek düşündüğüm şey cevap vermeye bile cesaretimin olmadığıydı. Sonradan pişman olmayacağımı bilsem, onunla birlikte kırılmayacağımı bilsem sesli dökülürdü sözcükler ağzımdan. Ama bunu yapmak yerine susuyordum. O soruyordu, konuşuyordu. Ben içimden cevaplıyordum.

'Cevap vermeyecek misin?' Hayır anlamında kafamı salladım. Daha hazır değildim, değildik. 

'Neden cevap vermiyorsun?' 

'Seni dövdüğüm için cevap vermeye tenezzül etmiyorsun değil mi?' Daha da fazlası Hayatımın Aşkı, ben sana herşeyi verdim ve şimdi utanıyorum.

Dakikalar geçiyordu. Yanımda sinirden titrediğini görebiliyordum bunun için ona bakmama gerek yoktu. Bazen konuşuyordu ve susuyordu. Cevap vermemi bekleyip daha da sinirleniyordu. Bir sigara daha yaktım. O an iyi gelen sayılı şeylerden biriydi. Damarıma bastı.

'Rahatsın değil mi böyle içiyorsun? Mutlusun.' Yüzümü ona çevirdim ve ilk cümlelerim ağızımdan döküldü.

'Bana değilde sana sormak lazım değil mi bunu? Sonuçta hapı kırıp kovadan alan ben değilim.' Hafifçe sırıttım. Karşımda sanki 4 senelik sırdaşım, 1 senelikte sevgilim yokmuş gibi konuşuyordum.

'Pişman mısın benim yerime otu seçtin diye? Mutlu musun şimdi?' dedi. 'Mutlu değilim, halimden memnunda değilim, ama pişmanda değilim.' Bu sözümün tokat gibi indiğine eminim ifadesinden okuyabiliyordum. Onun üzüldüğünü anlamanız için onu tanımanıza gerek yok. Saniyeler birbirini kovaladı, sonunda beklediğim yere geliyorduk. Ona o kadar sarılmak istedimki. Hani derler ya kaybedecek neyin var diye. İşte benimde bir şeyim yoktu, sarılmalıydım. Bu son olsun diyerek ve son olmayacağını bilerek sarıldım ona. Belimden kavradı önce, ellerinin belimde dolaşmasını o kadar özlemişimki.

Liseden Daha FazlasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin