BENİM PSİKOPATIM

5.Bölüm/ İDDA

Sabah annemin sesi yerine dün aldığı çalar saatimle uyandım uykum kaçtığı için yataktan homuradanarak kalktım, lavobayo gidip elimi yüzümü yıkadım odama gidip formalarımı giydim. Aşağı inip kahvaltı masasına oturdum "Günaydın anne" dedim solgun bir sesle dünkü olaydan sonra bayağı korkmuştum Kuzey olmasa napardım bilmiyorum nerdeyse hayatımı kurtarmıştı yoksa o şokdan sonra nasıl atlatırdım bilmiyorum nedense sakinleştirici bir etkisi var. 'Nerdeysemi?' Sordu iç sesim onu takmadan dikkatimi anneme verdim "Sanada günaydın da neden solgunsun hasta mı oldun?" diye sordu annem endişeli bir ses tonuyla "Bir şey dün gece uyuyamadım da ondandır yoksa yok bişey" dedim işallah sesimdeki tonu farketmemiştir.

"Tamam öyle olsun kahvaltını yap ondan sonra Defne'yle bereaber sizi okula bırakırım" dedi annem "Yok gerek yok biz defneyle yürüyerek gideriz" dedim çabucak Defneye içimi dökmem lazımdı yosa bu gidişle kafayı yerdim "Eminmisin kızım pek iyi gözükmüyorsun da o yüzden dedim"

"Evet eminim dedimya sana uykusuz kaldım diye"  Anneme yalan söylemeyi hiç sevmiyorum, ne kadar becermesem de sevmiyorum. "Peki sen bilirsin" diye geçiştirdi annem fazla kurcalamamk için. Kahvaltımı bitirip akyakkabımı giydim "Ben çıkıyorum anne" diye böğürdüm resmen "Tamam kızım dikkatli ol" dedi "Tamam olurum" deyip kapıyı çektim.
Telefonumu çıkarıp hemen Defneyi aradım

İkinci çalışta açtı telefonu "Alo Defne çıktın mı kız?"

"Çıktm durağa doğru geliyorum ne oldu bir şey mi var"dedi meraklı Defne.

"Evet sen hiç bize doğru gelme ben sizin oraya doğru geliyorum on dakikaya sana önemli bir şey anlatıcam" dedim

"Tamam bizim ordaki durakta bekliyorum canım"

"Tamam" deyip kapattım telefonu.

On dakika sonra Defne'nin yanına vardım "Günaydın aşkitom" dedim Defne'ye "Günaydın. Ne oldu hemen anlatıyorsun" dedi kıkırdadım... koluma girip beni dinlemeye başladı, "Dün okul çıkışı Egemen geldi" dedim direk "Ne?!! Bir şey yaptımı o piç?"dedi hemen kardeşinede kıyamazmış... "işte sarhoştu beni bir kenera çekip boynumu öpmeye başladı ben de bağırmaya başladım ama okulun arkasında olduğumuz için kimse duymadı o sırdada Kuzey geldi işte" "Piç kurusuna bak hele kızı yalnız bulmuş sıkıştırmış şerefsiz!" diye söyleniyordu...... Okula vardığımızda zilin çalmasına beş dakika vardı ikimizde sınıflarımıza dağıldık Kuzey bu gün okula gelmemişti allah için yakışıklı bir çocuktu öğleden sonra seçmeli derslerimizi seçmek için müdürün odasına doğru gidiyorduk müdürün odasına vardığımızda kapıyı tıkladık içeriden 'Gel!' Diye ses geldi 'Ne diye ses gelicekti ' sen sus iç sen sus. Kapıyı açıp içeri girdik "Evet kızlar?"dedi müdür "Biz seçmeli dersleri şeçmek için gelmiştik" diye atıldı Defne Mudur otuz yaşlarında kumral kahve gözlü biriydi yakışıklıydıda... "Tamam kızlar oturun ben size yardımcı oluyım" dedi cana yakınlıkla. "Şimdi Hazal Taş" diye sordu müdür "Benim" dedim "Hangi seçmelileri seçiceksin" diye sordu "Hiç bir fikrim yok" dedim hiç düşünmemiştim gerçekten "Peki basketbol yazıyımmı?" diye sordu 'Evet' anlamında başımı salladım "Müzikle aran var mı?" "Evet" çevredekiler sesimin güzel olduğunu söylerlerdi "Valeybolla aran nasıl?" "Güzel" dedim valeybol az da olsa oynayabiliyordum "Tamam senin işlemin bitti, Defne Kader de sen olmalısın kızım" 'Yok şurda hal ürünü bir kız var da o' dedi çirkef iç sesim ona hak verip defneyi dinledim "Evet benim" dedi. Defne'de matematik, edebiyat ve valeybolu seçti neymiş ders notlarını yükselmesi gerekiyormuş janım efendinin öğleden sonraki dersim basketbol yanımda iyiki rahat bir şeyler almıştım yoksa bu formalarla hiç bir sey yapamazdım.... basketbol desi iki dersten ibaretti yarın da müzik dersim vardı ama bir ders valeybol seçmeliside iki dersten oluşuyordu.... derse giriş zili çaldı bende üstümü değiştirip saçlarımı at kuyruğu yapıp yukarı çıktım okulun bahçesine çıkıp sıraya girdim okulun kapısından çıkan Kuzeyi görmemle şaşırmam bir oldu "Oooo kimler burdaymış korkusuz yeni kız" dedi gözlerimi devirdim dünden bahsediyordu piç kurusu "Dünden bahsediyorsan o hayvanın gücüyle benim gücüm bir değil" dedim kendimi savunarak Egemen gerçekten güçlüydü "Yani güçsüz olduğunu kabul ediyorsun"