"Hadi! Hadi be oğlum! At şu golü!"
Ağabeyim yanımda maç izlerken ben ona korkak bakışlar göndermekle meşguldüm. Bir insanın içinden maç izlerken böyle bir canavar çıkabilir miydi?
Babam korkak bakışlarımı farketmiş olmalıydı ki güven verircesine kolunu omzuma attı.
"Canım kızım benim." diyerek alnıma bir öpücük kondurdu. Annem babama bir bakış fırlatıp:
"Sevme şu kızı Serhat. Şımarıyor sonra."
Böyle diyince anneme döndüm ve garip garip baktım.
"Anne ben 20 yaşındayım. Artık ne şımarması?"
Böyle diyince babam suratımı kendisine döndürdü. Uzun uzun baktıktan sonra yanlara çevirdi ve beni şöyle bir süzdükten sonra:
"Oldun mu sen o kadar ya?" diyip biraz homurdanarak önüne döndü ve maç izlemeye koyuldu. Herkes sankince bir şeylerle uğraşıyordu. Annem elindeki örgüyle uğraşıyordu. Ben telefonuma bakıyordum. Ağabeyim ile babam da maç izliyordu. Ağabeyim birden yerinden fırlayıp:
"Gol be! Gooll!" diye bağırınca annem ayağındaki terliği ışık hızında çıkarıp ağabeyimin kafasına fıtlattı. Ağabeyim de kafasını tutup yerine oturdu. Annem eliyle kumandayı işaret edince babam korkudan hemen kumandayı anneme uzattı. Örgü yapılan bir kanal açıp onu izlemeye başladı.
Annemden korkumdan koltuğa sindim. Bu kadın sinirlenince bi ayrı ürkütücü oluyordu vallahi. Bir anda okuldaki kamp meselesi aklıma geldi. Hazır herkes buradayken sorayım dedim. Annemin oturduğu koltuğa doğru ilerleyip koltuğun kenarına oturdum.
"Anneciğiim." diyerek boynuna sarıldım.
"Kız, yeni sildim ben oraları! Çekil şurdan. Ne istiyorsan düzgünce söyle" dedi ve elinin tersiyle beni ittirince popomla zemin buluşmuş oldu.
Acıyla kalçamı tutarken annem bana 'iyi oldu, hıh' bakışları atmakla meşguldü. Sonra tüm ciddiyetimi takınıp annemin karşısına geçtim.
"Anne, okulun kampına gidebilir miyiim? Hem bak Gülsüm de gidiyormuş" diyerek dudaklarımı büzdüm.
"Hida, saçmalama. Otur oturduğun yerde." dedi ve elindeki örgüye odaklandı.
Sonra babama koştum. Babam ne diyeceğimi anlayıp:
"Sen annene bakma kızım. Olur. Ne kadar mış şu kamp işi?"
O sırada ağabeyim de bize bakmaya başladı. Para lafını duydu ya öküz.
Yüzüme herkesde şirin duran, ama bende işe yaramayan o gülüşü takındım ve:
"300 liracık babacım" dedim ve sırıtmaya devam ettim. Ağabeyim ağzındaki kolayı püskürtüp:
"Çüş kızım, çüş! Ben başka şehirde okuyorum aylık 400 lira alıyorum lan. Sana mı 10 gün için 300 lira verilecek. Çüş!" diye bağırınca ağzındaki kolanın yarısı benim yüzüme, yarısı da halıya bulaşmıştı. Ben yüzümü iğrenerek sildikten sonra kaşlarımla ağabeyime halıyı işaret ettim. Annem örgüye odaklandığından fark etmemişti ama ben fark etmiştim.O da elini ağzına götürüp "şhtt." yaptı. Sonra yanıma yaklaşıp:
"Canım kardeşim. Şu halıyı siler misin hemen? Bak annem görmeden sil benim için. Görmedi kadın. Ben sana 300 değil 500 lira vericem. Hadi kardeşim." diye fısıldadı.
O sırada 500 lira lafını duyunca gözlerim fır dönmeye başladı. Hemen anneme çaktırmadan sildim ve ağabeyimin yanına gittim. Elimi uzatıp gözlerine bakmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçur Beni Pikaççu!
HumorHida... Üşengeçlik abidesi Coolluk nedir bilmeyen Her anı rezil ama mutlu yaşıyor Geceleri teen wolf yerine sihirli annem izliyor... Egehan... Suskun Sessizce hayatı gözlemliyor... 24/08/2016 12:11