Benim Ejderyam Nerede?!

71 7 4
                                    

Kalktığım gibi etrafıma bakındım. Neredeydi kırmızı bulutlar? Ya da ejderyam Egehan?

Koşarak anneme gittim. Evden çıkmasına çok az bir süre kalmıştı.

"Anne ejderyam nerde?" diye sorunca ne mana der gibi kafasını salladı.

"Ya hani dün akşam burdaydı ya. Ben dedim ona 'uçur beni pikaççu!' o da beni uçurdu hani."

Annem ben şaka yapıyorum sanmış olacak ki elinin tersiyle beni ittirip:

"Bugün çok işim var Hida. Bir de seninle uğraşamam." dediğinde oldukça yorgun görnüyordu. Normalde asla bunu yapmazdım ama ejderyam uğruna anneme:

"O zaman ben de seninle gelip sana yardım edeyiim!" dedim coşkuyla. Annem ters ters bakıp:

"Sen benim elime ayağıma karışırsın olmaz." dedi net bir dille. Ama ben kaşınırcasına:

"Ya ben sana birşey yapmam. Egehan ejderyasıyla bakışırım. Olur biter " diye mırıldanınca annem ayağındaki topuklu ayakkabıyı popoma fırlattı.

Kesin morardı bu sefer, kesin! diye içimden geçirmekten alamadım kendimi.

Allah allah! Ne istiyordu bu aile benim popişimden?!

En son Egehan'ı görmek için 5 dakika içinde bir plan yaptım. Annemin telefonun saklayacaktım. Evde unutmuşsun diyip ona götürcektim.

Maalesef hayaller hayatlar oldum bu plan üzerine. Annem evden çıkmadan önce herşeyini kontrol etmiş ve telefonunun eksik olduğunu farketmişti. E tabi telefon benim odamdan çıkınca bir de ayak üstü azar işittim.

O evden çıkarken ben hala nasıl iş yerine giderim düşüncesindeydim.

Bugün cumartesiydi. Normalde Gülsüm ile buluşacaktık fakat ona sinirli olduğum için onu ekecektim. Bu aklıma gelince bir kötü kadın gülüşü yapmayı ihmal etmedim.

Evde yalnız başıma yaklaşık bir saat geçirdikten sonra zil çalmaya başladı.

Koşa koşa kapıya gittim. Kapı deliğinden bakmadan kapıyı açınca karşımda Hayriye Nineyi gördüm ve gördüğüm gibi de suratına kapattım.

Yahu bu kadın niye gelirdi ki bizim eve? 90 yaşına gelmişsin be kadın! Niye üç kat merdiven çıkıyorsun?

Kesin beni anneme ispitler diye düşünüp kendimi toparladım ve kapıyı açtım.

Yüzüme en samimi olduğunu düşündüğüm gülümsememi takınıp -aslında maymuna benziyordum-

"Buyur Hayriye Nineciğim?" diye bir soru yönelttiğimde 'içeri geç' dediğimi sanmış olmalı ki içeri girdi. Hey Allah'ım!

Bende içeri koşup ışık hızında dağınıklığımı topladım. Cips poşetleri mi dersin, bir kenara atılmış eşofmanlar mı dersin, hepsi vardı.

Ağabeyimin de şu iki gündür işe gidesi tutuyordu ya, en çok ona şaşırıyordum. Adam acaba seziyor mu?

Hayriye Nine sonunda kendine bir koltuk beğenip oturdu. Yaklaşık 20 dakika etrafı inceledikten sonra bana döndü ve:

"Kızım, beni neden çağırmıştın? Yarım saattir bi konuya gelemedin?" diyince kadının suratına bön bön bakmaya başladım.

"Hayriye Nineciğim, sen geldin bize. Ben çağırmadım ki?"

Kadın şöyle bir saate baktıktan sonra:

"Hay Allah'ım! Saatte çok geç olmuş. Bayağı lafladık ama Nuriye. O kadar dedikodu yaptık. Allah affetsin." dedi ve iki kere omzuma dokunup evden çıktı.

Uçur Beni Pikaççu!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin