Ve gün gelir "ben onsuz yapamam, onsuz yaşayamam, o olmadan bir hayat düşünemem" dediğiniz insan hiç beklemediğiniz bir anda yanınızda olmayabilir. Kim bilir belki de "onsuz yapamam" dediğiniz dakika içinde de olmayabilir. Diyeceğim o ki; hayatın karşımıza getireceklerini kimse bilemez. Bilmemekle beraber hazırlıksız da yakalanabilirsiniz. Ve o an sadece herşeyinizin elinizden kayıp gittiği hissine kapılacaksınız. Düşüneceğiniz tek şey ise "ben ne yapacağım, nasıl dayanırım buna" olur. Ve eğer kaybettiğiniz biri çok sevdiğiniz biriyse işte o zaman dayanılmaz bir güç sizi ele geçirir ve yıkılırsınız. Her baktığınız yerde onu görürsünüz. "Nasıl toparlanacağım?" derken bir bakmışsınız ki herşeye rağmen sevginin gücüyle ayağı dikilivermişsiniz. O gün anlarsınız ki yanınızda olamayan, kaybettiğiniz o insanın sizde aşılanan sevgisiyle herşeye, herkese, her zorluğa göğüs gerebilirsiniz. Sadece bir kere yıkılırsınız, zaafınızsa... Ve gün gelir o yıkılışınızla öyle bir ayağa kalkarsınız ki "bu saatten sonra bütün dünyayı ele geçirebilirim" gücüne erişirsiniz. Artık o yıkılış size büyük bir artı kazandırarak geri gelir, sizin büyük bir zorluklara göğüs germe kalkanınız olur. Diğer bir kalkanınızı da siz oluşturun ve bu sizin "Ruhunuzun Duygusu" olsun. Hepimiz biliyoruz ki hayat hiç adil değil. Her insanın yoluna taş koyabilir veya çukur kazabilir. Bizim bunun karşısında yapmamız gereken o taşı kaldırabilecek bir kuvvette olmamız ve çukurun dibini görmemek için yolumuza dikkat edip yürümektir.
Bu sıçtığımın dünyasında hayatın hepimize adil davranması dileğiyle..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhumun Duyguları
Teen FictionSöyleyeceğim şu ki; Bu kitapta başlıktan anlaşılacağı gibi "Ruhumun Duyguları"nı konuşturmak dile getirmek istedim. Bunu nasıl yapacağım? Her yazdığım bölümde o an ne hissediyorsam veya ruhum o an ne diyorsa o şekilde yazarak, kağıda dökerek yapacağ...