Sokaklarda rahatça dolaşabilmek, deli gibi gülmek, insanların bakışlarını umursamadan içim sökülene dek bağırmak, şarkı söylemek kısacası özgür olmak isterdim. Kalabalıkta tacize, tenhada tecavüze uğrama korkusu yaşamadan, ruhum bu korkuların esiri altında kalmadan yaşamak isterdim..
Bu ülkede kadının değeri, mükemmel bir varlık olduğu anlaşılsın isterdim. Ama işte sadece istemekle yetiniyorum. Belki bir umut diyorum kadınlarda anlaşılır, el üstünde tutulur olmaz mı?
Ne de güzel demiş Aziz Nesin "Bir kadına ne verirseniz verin, onu daha da büyük hale getirir... Ona sperm verirseniz size bir çocuk verir; Ona bir ev verirseniz size bir yuva verir; Ona sebze verirseniz size yemek verir; Ona bir gülücük verirseniz size kalbini verir. Ona bir şarkı söyleyin size konser verir. Kendisine verileni çarpıp çoğaltarak geri verir. Bu yüzden ona çamur atarsanız, karşılığında bir bataklıkta boğulmaya hazır olun..."Özgürlükten kastım sadece kadınlar değil; Kaosla beslenen bu Türkiye'de çocuklarında özgürlüğü tehlike altında.. Huzur içinde uyumaları, rahatlık içinde koşturup oynamaları gerekirken ne gerek var bu kavgalara, çatışmalara... Barış içinde yaşamak varken niye bu savaş? Üstünde düşünülmesi gereken derin bir konu bu...
Bazen düşünüyorum da sokaktan bütün erkekleri kovsam, bir gecelik evlerinde otursalar.. Korkmadan dolaşsam bütün şehri, kimse dokunmasa bana. Alabildiğince kendim, alabildiğince özgür olsam..
Son olarak isyanımı haykırsam;
ÖZGÜRLÜĞÜMÜ VERİN BANA ARKADAŞ!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhumun Duyguları
Teen FictionSöyleyeceğim şu ki; Bu kitapta başlıktan anlaşılacağı gibi "Ruhumun Duyguları"nı konuşturmak dile getirmek istedim. Bunu nasıl yapacağım? Her yazdığım bölümde o an ne hissediyorsam veya ruhum o an ne diyorsa o şekilde yazarak, kağıda dökerek yapacağ...