~13. BÖLÜM ~

89 10 8
                                    


Yongin çok heyecanlıydı Suho'yla buluşacağı için. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Bir an önce gece olmasını istiyordu Han Nehri'ne gidip Suho'yu görmek için. Onu neden bu kadar görmek istediğini kendi de anlamamıştı. Sahi neden bu kadar heyecan yapmıştı ki? Neden Suho'yu bu kadar çok görmek istiyordu?

Yoksa... ondan hoşlanıyormuydu? Bu kadar kısa sürede ondan hoşlanması mümkünmüydü?

****

Suho cephesinde de durumlar farklı değildi. Suho, heyecandan şirkette bir o yana bir bu yana gidip duruyordu. Mutluydu da. İçi içine sığmıyordu. Yongin'i yakından tanıma fırsatı geçmişti eline. Neden mutsuz olsundu ki?

Aklında cevapsız soru bırakmayacaktı. Bugün ona merak ettiği her şeyi soracaktı. Yani bir aksilik çıkmazsa...

****

Yongin uzunca bir süredir ne hissettiği hakkında düşünüyordu. Ve evet. Sonunda ona olan hislerini kabul etmişti. Ondan hoşlanıyordu, bu his çok güzel bir histi. Mutlu olmasını sağlıyordu. Artık eskisi gibi mutsuz olmayacaktı. Sevmek onun için yeni bir histi. Yabancıydı. Ama alışacaktı. Hislerini Suho'ya söyleme gibi bir niyeti de yoktu. Onu zora sokmak istemiyordu. O yüzden onunla sadece arkadaş kalacaktı. İleride bu yüzden çok zorlanacağını bildiği halde..

Saat 12'yi gösterdiğinde hazırlanmaya başladı.Abratlılı giyinmemişti. Her zamanki halindeydi. Kısa saçlarını düzleştirmiş, altına siyah dar pantolonunu üzerine de beyaz, desenli bir tişörtünü giymişti. Son kez aynada kendine bakıp dışarı çıktı. Saat 12:30'du

Han nehrine yürüyerek 20 dakikada gidebilirdi. Ama o gecenin bu saatlerinde etrafın tekin olmayacağını düşündüğü için otobüse binmeye karar verdi.

****

Suho da son olarak siyah maskesini ve siyah şapkasını taktı. Odasının kapısını açtığında karşısında Kai'yi gördü. Yüzünde anlamlandıramadığı bir ifade vardı. "Birşey mi oldu Jongin?" diye sordu. "Şey. Hyung menejer geldi ve seni çağırıyor" diye cevap verdi Kai. Menejerlerinin gelmesi iyi bir durum değildi. Çünkü O sadece kötü durumlarda yurtlarına gelirdi.

Derin bir nefes alıp aşağıya indi ve Menejerlerinin karşına oturdu. Diğer üyeler de salondaydı. Onlara da kısaca baktıktan sonra menejerlerine geri döndü "Hyung seni buraya getiren nedir" diye sordu Suho. Menejer hemen sözlerine başladı ve"Suho şu durmadan mesajlastığın kız. Onu ne kadar tanıyorsun da hala konuşmaya devam ediyorsun? Daha önce görmediğin biriyle mesajlaşman senin için ne kadar doğru? Bunu hiç düşündün mü?" dedi.

Suho da "Hyung  ilk olarak  görmediğim  bir  kız değil ben onu gördüm. Ve söylediğin şeyler. Bunları daha önce çok düşündüm. Ama inananki artık istesem de bırakamam onu. Ne yaparsam yapayım bırakamam. Hyung. Ben o kıza aşık oldum." dedi ve hem üyelerin hemde menejerlerinin şaşkın bakışları arasında önce odadan sonra da evden ayrıldı.

Yürüyerek gideceği için saatine baktı. Saat 12:38 di. Biraz daha oyalanırsa geç kalacaktı. Bu yüzden vakit kaybetmeden yürümeye başladı. Onu göreceği için kalbi yeniden hızla atmaya başladı. Kendi kendine güldü bu haline. Aslında iyi hissediyordu. Sonunda söyleyip rahatlamıştı. Onların sonradan öğrenmesindense kendi söylemeyi tercih etmişti. Çünkü saklanan herşey eninde sonunda gün yüzüne çıkardı. Ve o zaman söylemediği için Suho kendini suçlu hissederdi.

****

Yongin otobüsten indi ve Han Nehrinin karşısındaki çimenlerin üzerine oturdu. Telefonunu çıkarıp saatine baktı saatin 12:57 olduğunu görünce derin bir nefes verdi. Geç kaldığını sanmış ve bu yüzden biraz telaşlanmıştı.

Karşıdan gelen Suho'yu gördüğünde gülümsedi ve ayağa kalktı. Suho da Yongin'i farkedince adımlarını  hızlandırdı.

Yazar notu: 2 yıl gibi uzun bir aradan sonra nihayet geri döndüm.  Fırsat buldukça kaldığım yerden yazmaya devam edeceğim. Umarım hala yazmamı bekleyenler vardır. ♡

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 17, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SUHO TEXTING Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin