7
EXO - One and Only
Baekhyun'un en sevdiği şeylerden biri de gözlerini açtığı anda gördüğü ilk kişinin kalbinin atma hızını hep arttıran kişi olmasıydı. O gün de öyle olmuştu. Uzun süredir uyuyor olmasından dolayı çok geç uyanmış, gözlerini yavaş yavaş açmıştı ve manzarası yine aynı güzellikteydi.
Gülümseyip yan döndü ve gözlerini ona kilitledi. Bu his çok farklıydı. Sanki yıllardan beri kayıp olan çocukluk eşyasını bulmak gibiydi ve her defasında da ona farklı hisler bahşediyordu.
"Sen kalbime bir şeyler yapıyorsun." Hemen yanı başındakinin kahverengi gözleri kendi gözlerine kenetlenirken fısıldadı diğerine doğru.
"Sense benim kalbimsin Baekhyun." Ama her defasında Chanyeol onun kalbine daha da fazla bir şeyler yapmadan duramıyordu.
"Chanyeol."
Baekhyun odadan içeri girdiğinde kendisini henüz fark edemeyen için seslendi bir kere. Önündeki bilgisayara çok fazla dalmıştı ve bu yüzden çevresindekileri göremiyordu. İşi olabildiğini düşünerek yanına yaklaştı ve koltuklardan birisine bıraktı kendisini. O çoktan hazır görünüyordu.
"Chanyeol, ben hazırım." İnce sesiyle bir kere seslendi meşgul görünene.
"B-Baekhyun. Üzgünüm, hazır olduğunu göremedim." Sonunda fark edilebilmişti.
Kafasını anlarmış gibi sallayıp gülümsedi. Onun tarafından fark edilmemiş olmak birazcık da olsa üzüyordu onu.
"Eğer işin varsa gitmemize gerek yok. Seni engellemek istemem." Elleriyle oynarken diğerinin duyması için söyledi ama bir yandan da işi olmamasını istiyordu. Başını kaldırıp ona baktı, elindeki bilgisayarı çoktan masaya bırakmış ve kendisine dönmüştü.
"Hayır, işim yok, yani vardı ama az önce hallettim. Çok önemli değildi zaten, o zaman hazırsan çıkabiliriz." Gülümseyip diğerinin cevabına karşı başını salladı Baekhyun. Uzun bir aradan sonra birlikte yaptıkları ilk etkinlik olacağı için heyecanlanarak hazırlanmıştı. Kendisine üniversitede olmadıklarını hatırlatmıştı birçok kere ama yine de heyecanına yenik düşüyordu.
...
Arabayı durdurduğunda anahtarı çıkarıp yanında uyuya kalmış olan bedene döndü Chanyeol. Geçmişte de her zaman böyle olurdu. Ne zaman uzak bir yere gitseler Baekhyun uyuya kalır ve Chanyeol'un onu öperek uyandırmasına izin verirdi ama şimdi tekrar onları yaşamak için hazır olup olmadıklarını bilmiyordu Chanyeol. Hafifçe kıpırdarken kirpiklerine eğilirken kızmaması için bir yandan da dua etmeye başlamıştı. Kapalı gözlere birer öpücük kondurduktan sonra geri çekildi. Yanakları her zamanki gibi yumuşacık görünüyordu ve Chanyeol gerçek manada ona dokunmayı özlemişti. Uykusundayken ıslattığı dudakları gözüne çarpınca derin bir iç çekti.
Gereğinden fazla sıcak olmaya başlamıştı arabanın içi.
Bir yandan uyanması için boğazını temizlerken diğer yandan da pencereyi açmaya çalışıyordu ama eli ayağına karışmıştı. Yan tarafındaki hareketlenmeyi görünce durup onu izledi. Uyanması bir bebekten farksız olacak kadar şirindi.
"Geldik mi?" Uykulu ses kulaklarına dolduğunda pencereye biraz daha yaklaştı. Alnından terler aksa yeriydi şu an.
"E-Evet, geldik."
Chanyeol bugün için ona güzel bir hediye hazırlamıştı ama beğenip beğenmeyeceğini bilmiyordu ya da hatırlayıp hatırlamayacağını. Arabadan indikten sonra diğer tarafa geçip küçüğün de kapısını açtı ve elinden tutarak inmesine yardımcı oldu. Deniz kıyısında yürürken eline değen eli tutup tutmama arasında gidip geliyordu. İlk çıkmaya başladıkları zamanda gibi hissetmişti. O zaman da onun yanındayken yapacağı şeylere karar veremezdi ve en sonunda diğerinin onu cesaretlendirmesiyle kendisine gelir bazı şeyleri başarırdı.