TAKIM ELBİSEYE GİDEN YOL

YOL AYRIMLARIMIZ

    Hala boş bulduğumuz bir kağıda, bacasından yaz kış duman çıkan ve yanından illaki dere geçen bir ev çizsek de, her geçen gün büyüyoruz... Büyüdükçe her gün her hafta bir yol ayrımında kalmak işten bile değil. Seçenek skalamız oldukça geniş veya dar olabilir fakat seçim yapmamak elde değil. Her yaptığımız seçim bazen arkamızda bir şeyler bırakacak;  bu bazen bir insan bazense manevi değerler olacak ama bu olağan bir şey hayatın sana sunduğu seçenekleri iyi değerlendirebilirsen eğer getirdikleri götürdüklerinin yanında her zaman daha fazla olacaktır. Tabi değerlendirmeyi bilene. 

     Elbet ki hatalı seçimlerde yapacaksın, yapmazsan zaten öğrenemezsin ki doğruyu yanlışı ya da yaptığın doğrunun kıymetini pekte anlayamazsın...  Ufacık bir karar vermeden bile bence 24 saat düşün çünkü insanlar duygusal varlıklardır ilk 12 saat kalbinle karar vereceksin sonraki saatler beyne gönderecek durumu, ilk 6 saat analiz edecek beyin daha sonraki 6 saatte de değişen kararlarla sonunda bir sonuca varacak. En sağlıklısının bu olduğuna inanmalısın aksi halde seni o an mutlu eden bir seçiminin bedelini ağır ödeyebilirsin. Ama şunu unutma bir çok seçimini doğru yaparsan bir kaç yanlışın bunu asla al aşağı edemez...

   Seçimlerini yaptın diyelim peki sonra ne var? Tabii ki kişilik. Doğruların olmalı, asla taviz vermeyeceğin doğruların. Yıllar geçse de insanların 'hayır o bunu yapmaz' diyeceği kadar emin olduğun doğruların. Kişilik bir insanı vezir de eder rezil de... Yani bunu derken 24 saat kasıntı gez, ciddi ol demiyorum tabii doğru ol diyorum, sana yanlış yapana da doğru ol yakın durana da. Oluşmuş ve alışıla gelmiş düzene baş kaldır aksi halde sen sahte bir kişiliğe bürünürsün... Seni sen yapacak şeylere yönel. Bırak insanlar onlarla aynı fikirdesin aynı görüş açısına sahipsin diye sevmesin seni, insanlar seni sen olduğun için doğru ve vizyona sahip olduğun için sevsin... Zaten karşındaki kişilikli bir insansa seni yanlışlarınla kabul etmez yada sahteliğinle eğer ediyorsa zaten sen saçma sapan bir düzende rolünü almışın demektir .

    Dik dur ve hayatında sağına soluna bakmayı kes, kendine bir yol çiz ve bir adım dışına çıkma o zaman kendin olacaksın, seni kimsenin yönetmesine ve düşüncene yön vermesine izin verme. Herkesin bir beyni var ve herkesinki kendine kadar olmalı. Tabii bazı insanların burnu beyninden daha büyük ve her şeye karışabiliyor, eleştirmen olarak dünyaya geldiklerinin düşünen bu tip insanlardan uzak durdukça mutlusun. Hiç kimse sana, seçeneklerine, yoluna, düşüncelerine bırak inanmasın, ben inanıyorum sana  ve en önemlisi de sen inanıyorsun kendine ... 

   İYİ BİR İNSAN OL, İYİ ŞEYLER ZATEN SENİ BULUR ...