İyi okumalar kitapseverler..!:))
Hayat aslında o kadar kısadır ki.. Yaşamın fragmanı gibidir.. Ölümle başlar film.. Hiç bitmeyen sonsuz bir film.. Sonu olmayan bi deniz gibi.. kaptansız bi gemi .. bende öyleydim.. Heves edilip alınan.. Sonra sıkılıp çöpe atılan bi oyuncak gibiydim aslında .. Ta ki küçük bi pastanenin önüne bırakılana kadar.. Kalbi sıcacık insanlar.. üvey annem ve babam..
(Güz'ün ağzından)
16 KASIM 2015
Büyük bir gürültüyle uyandım. Ama nasıl bir uyanış.. Annem ve babamın bağırışlarına. Daha doğrusu üvey annem ve babam.. Ben yanlız bir çocuktum hep de böyleydi..Ne bir tanıdık, ne de bi dostum vardı..Ama üveyde olsalar da annem ve babam bana yazlızlığımı hiç hissettirmiyordu.. He birde unutmadan havalı inatçı ,bi üvey kardeşim var.Ama gerçekten çok tatlıdır..Adı Mine. Ben ona hep Mimi derim.. Nerde kalmıştık..
Annem ve babam şiddetli bir biçimde tartışıyorlarlardı. Mimininde sesi geliyordu ağlama sesi..
Yatağımdan kalktım. Ne olduğunu anlamak için koşar adımlarla yanlarına gittim.. Ne olduğunu neden tartıştıklarını sordum.. Hepsinin yüzüne uzun süre baktım..
Sonra Mimi bir kardeşimiz daha olduğunu söledi.. O anda ben ne diyeceğimi nasıl davranacağımı unutmuş gibi bakakaldım..Ve Mimi koşarak odasına çıktı.. Bende onun arkasından.. Mimiyi saçma sapan sözlerle teselli etmeye çalışıyordum..
Tabi Mimi beni dinlemiyordu bile.. Susmaya karar verdim. Herzaman ki gibi susmak..
Ben olmayan beni tanıtayım..
Ben Güz.. Ama genelde bana Gölge derler.. Ya da Güz gölgesi.. Bunun ne olduğunu hala çözemedim.. neden mi Gölgeyim.. Çünkü sadece bi yansımadan ibaretim..
Nerde olduğumu, nerede varolduğumu, aslımın kim olduğunu kesinlikle bilmiyorum..Ve gerçek ailem kim.. Annem kim? Babam kim? Kardeşim var mı? Hiç merak etmedim.. Daha doğrusu istemedim..
Sadece şunu biliyorum.. Beni küçük bi pastanenin önüne koymuşlar.. Üvey annemin pastanesinin önüne..Küçük ince bi battaniyenin içinde ağlarken .. bu kadar..
Babamın yaptıklarına ne demeli.. Melek gibi, kalbi yumuşacık olan kadına bunu nasıl yapar..? Anlamış değilim.. Zavvallı annem..Mimiyi odamda bırakıp annem ve babamın yanına indim.
Annemin gözleri kızarmıştı. Babam ise pişman bi yüz ifadesiyle öylece durakalmıştı..Annemin yanına gidip gözyaşlarını sildim.. Gülümsedi.. Sonra kapıyı çarptı ve gitti.. O sinirliyken, mutluyken, mutsuzken pastaneye gider.. Ve kendini işine kaptırırdı.. Mutfakta hamurlarla uğraşır dururdu.. Bu yüzden tahminimce pastaneye gitmiştir diye düşündüm..
Babamla öylece kaldık.
İyide bir kardeşimizin daha olduğunu nereden kimden öğrenmişlerdi.. Masanın üstündeki zarf gözüme ilişti.. Zarfı açacaktım.. Babamın ne yaptığını içten içe merak ediyordum.. Vazgeçtim.. zarfı cebime koydum..
(Yazarın ağzından)
Güz bu olaylara gerçekten fazlasıyla takılı kalmıştı..Çünkü babası bunları yapacak biri değildi.. Annesi kadar iyi kalpli, dürüst ,yuvasına sadık bi babaydı.. Bunları yapmış olamazdı..Kendi halinde işini yapan bi mütevazı bi Mimardı..
Aradan 2 gün geçmişti..
18 KASIM 2015
Olaylar ilk günki sıcağındaydı.. Evde kimsenin ağzını bıçak açmıyordu..
Sabah 8 gibi uyandı GÜZ GÖLGESİ.
Gece gördüğü kabuslar nedeniyle iyi uyuyamamıştı..Saçma sapan biliçaltı rüyaları..Ve susuzluktan dili damağı kurumuştu..Kendini iyi hissetmiyordu. Mutfağa gittiğinde babası telefonda biriyle konuşuyordu.
Dinlemek istemedi ama istemeden kulak misafiri oldu..
" Ela o benimde çocuğum.. Onu benden alamazsın.Buna izin vermem.."
Güz konuşulanlardan birşey anlamamıştı. Bir üvey kardeşinin daha olduğunu biliyordu. Ama bu konuya dahil olmak istemiyordu..
(Güz'ün ağzından)
Annem evde yoktu.. Babama sordum. Pastaneye gittiğini söledi..
Peki ya Mimi nerde? Bu olaylar onu çok yıpratmıştı. Psikolojisi yerinde değildi..Hemen üstümü değiştirip Kendimi dışarı attım.. Babamın kahvaltı çağrısına rağmen..
Merdivenleri hızlıca indim.. Sokağa çıktığımda yüzüme vuran gün ışığı gözlerimi kamaştırdı.. Miminin gittiği yeri çok iyi biliyordum.. Onu rahatlatan tek bir yer.. Asmalı Bahçe..
Başım fena halde dönüyordu.. Zor yürüyordum..
(Yazarın ağzından)
Fazlasıyla bitkin ve hasta olan Güz o narin bedenini bir hayli zorlayıp caddeye çıkmıştı.. Trafik ışıklarına aldırış etmeyerek karşıya geçmek istiyordu..Geçeceği sırada başı döndü ve göz kapaklarının kapanmasına engel olmaya çalışarak yürürken..Gelen bi araba çarptı GÜZ GÖLGESİNE..
Güz'ün o göle yansımış ağaç yeşili gözleri, bembeyaz soğuk teni, siyah uzun saçları ve narin bedeni sert bi şekilde yere düştü.. Hareketsizdi..Kafası kanıyordu..
Güz'e çarpan kişi donakalmıştı direksiyon başında.. Kendine geldi.. Ve aniden arabadan indi..
Evet kimdi bu adam.. Güz Gölgesine çarpan esrarengiz adam..
Göz alıcı fiziği..1 km öteden bile farkedilen esmer teni ve buğulu gök mavisi gözleri, korku ve endişe içinde Güz'e bakıyordu.. onu kucakladığı gibi arabaya bindirip götürdü..
..
..
..
..
.. Biraz merak edin.. Devamı bomba gibi geliyor.. Büyük aşka sizde şahit olun yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum güzel insanlar..;))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ GÖLGESİ
Teen FictionMERHABA .. Duygu dolu bir aşk hikayesiyle herşeye sil baştan başlıyorum.. Bu kendini arayan genç bir kızın hikayesi..O bir GÜZ GÖLGESİ.. GÜZ İLE ARAS IN Aşkı.. İmkansız gibi görünen .. imkanlı bi aşk.. Karanlıkta yaşayan adamın aşk defterinden...