XXV

14K 1K 207
                                    


Çok romantik olunca azcık ekşın ekleyeyim dedim

Yoongi ile güzel bir kahvaltı yapmıştık. Gerçekten yüzümdeki şu aptal sırıtışı bir türlü silemiyordum. Masayı beraber toparlayıp, bulaşıkları da halletmiştik. Sırada sadece bu evden çıkıp işime gitmek vardı ama bir türlü Yoongi'den ayrılamıyordum. Beni geçirmek için kapıya kadar gelip montumu giymeme yardım etti. Montumun fermuarını boğazıma kadar çekerken montu iyice sıkı sıkıya sarmıştı bedenime.

"Sıkı sıkı giyin kokun kimseye gitmesin." Gözlerimi devirdim. İşte Yoongi'nin kıskançlık seviyesi buydu. Montumu giydirdikten sonra kafama kırmızı bir bere taktı ve düzenledi. Beni kapıya yasladı. Elleri belimi bulup kendine çekerken yüzlerimizin arasında milim uzaklık vardı.

"Şimdi iyi şanslar öpücüğü alma vakti." Gözleri dudaklarımı taradı ve dudaklarını ısırdı. Gözlerimi kapatıp kendimi onun öpücüğüne hazırladığım sırada kapı çaldı.  Gözlerimi açıp Yoongi'nin mızmızlanan yüzüne baktım.

"Cidden." Küfür etmemek için kendini sıkıyordu. Benden ayrılıp kapının kulpunu çevirdi ve kapıyı sonuna kadar açtı. Görmeyi beklemediğim bir kişiyle karşılaşmıştım. Onun burayı nasıl bulduğunu düşünürken yanında ki Jimin gözüme çarptı. Bana özür dilercesine bakıyordu. Ağzını açıp oynattı.

"Özür dilerim." Gözlerimi kapatıp birkaç saniyeliğine sakinleşmeye çalıştım ama bileğimi sıkıca kavrayan el buna engel olmuştu. Babam beni hızla yanına çekip evden çıkardı.

"Bununla aynı evde ne işin var senin?" Gözleri Yoongi'nin üzerinde dolaşırken bileğimi elinden çekmek için uğraştım. Yoongi'nin sinirleri geriliyor ve çenesini sıkıyordu. Babama doğru ilerleyip bileğimi elinden kurtardı.

"Bırak onu!" Sonunda patlamıştı işte. Beni ondan kurtarıp arkasına aldı.

"Ona böyle davranamaya hakkın yok senin! Anladın mı?" Sesi ondan beklediğimden çok çok daha yüksek çıkmıştı. Babam yüzündeki alaycı sırıtışla ona bakıyordu. Gerçekten babam olduğundan utanmıştım.

"Sen kimsin de baba-kız arasına giriyorsun küçük velet?" Sakince söylediği cümle karşısında Yoongi yumruklarını sıktı, aynı zamanda kendini de sıkıyordu.

"Asıl sen kimsin ? Onu evlatlıktan reddeden babası mı?!" Bunu Yoongi'ye söylediğimi hatırlamıyordum. Benimle ilgili neden bu kadar çok şey biliyordu? Yoongi'nin arkasında saklanmayı bırakıp ellerimi dayadığım sırtından çektim ve babama doğru gittim.

"Şu an kavga etmenize gerek yok." Yoongi'nin gözleri hem sinirli hem de sorarcasına bakarken babamın yanına geçtim.

"Onunla gideceğim."

vet ❆ min yoongi✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin