Umm bugünü yazmaya dünden başlasam sorun olmaz sanırım... Hatta bir kaç gün öncesinden... Çünkü ciddi anlamda baya karıştı ortalık.
Öncelikle 19'u salısı frankfurt uçağım var. İnterraile çıkıyoruz kuzenim ezgi ile. Çok uzun bir rotamız var açıkcası :) 31 gün sürecek ve daha yarısında nerede kalacağımız belli bile değil. Ama bu bir olumsuzluk değil. Biz zaten böyle istiyoruz. Carpe diem... Anı yaşa...
Öncelikle frankfurt uçağımız sabiha gökçenden kalkıyor. Bir kaç gün öncesinde sanırım pazardı, pegasusun neden hatırlatma mesajı göndermediğini merak edip denizli istanbul uçuşumu kontrol edeyim dedim. İyiki etmişim! Ne olsa beğenirsiniz?! Uçuşum iptal olmuş! Hemde sadece mail atmışlar... Yani gerçekten inanamıyorum... Ya kontrol etmeseydim ne olacaktı acaba? Müşteri hizmetleri ile yaptığımız bir kaç saatlik tartışmalı araştırmaların ardından denizliden değil de izmirden istanbula uçmaya karar verdim. Uçusum ezgiyle aynı. Önümdeki tek problemi de çözdüğümü düşünüp annemle kıyafetlerim üzerinde değişiklikler yaparken aynı zamanda Sertaç ile konuşuyordum. O sırada hemen televizyonu açmamı bir şeyler olduğunu söyledi... Darbe... Ve o an dünyam tersine dönmüş gibi hissettim.Hiç bir şey bilmiyorum her an her şey olabilirdi. Bir sürü olay oldu o gece uyuyamadık ama her şey sonuçta oldu geçti hala olmaya devam ediyor ama o konuya girmek istemiyorum. Bütün sorunlarda bana çoook sevdiklerim destek oldu hep. Annem, babam, taha ve sertaç tabiki de. Arada dertlerinden sıra bulabildikçe büşram koştu yardımıma. Hepsini çok seviyorum :)
Ah bu arada taha LA de... Sertaç Ankara'da... Baya dağınığız :)
İzmir arabasına 18 temmuzda öğren 2 de bindim. Sertaçla konuşurken yine ilk haberi ondan aldım. Yeşil pasaportluların yurt dışına çıkışı yasaklanmış. Eh ben de ezgi de yeşiliz. Yarın sabah 6 da istanbul 11.40 da da frankfurt uçağımız var. Telefonla uğraşa uğraşa annem bana sgk bildirgesi yolladı. Bütün yol boyunca sertaç ve taha beni sakinleştirmeye çalıştı. Sertaç özellikle çok destek olmuştu hatırlıyorum. Gerçekten ip koptu kopacaktı bende.
Annem belgeyi arkamdan yolladı otobüs ile. Otobüs beklediğimiz yeri geçip başka yere götürmüş belgeyi gece 12 neredeyse eve giriş saatimiz. Ezgi beni otogara almaya gelmişti. Onda sgk belgesi yoktu. Ama çıkışımız için gerekli denmişti. Daha sonra ben halamlarda sanırım bir iki saat uyuyabildim ezgi bavulunu hazırladı. Sabah dörtte kalktık eniştem bizi adnan menderes havaalanına bıraktı. Checkinlerimizi ve kare barkod biletimizi alıp çıktığımız için neredeyse sorunsuz istanbula uçtuk. Halamın arkadaşı dilek teyze gelip ezgiyi sgk ya götürdü. Ben de havaalanında babam ve halamdan çalıştıkları kurumlardan alavcakları izin belgelerinin faxlarını beklemeye başladım.
Allahtan hepsi yetişti. annem çok gerildi, babam ve halam çok koşuşturdu, sertaç bana destek olmaya çalışırken çok yoruldu ama sonunda geçtik ve uçağa bindik.
Evet, frankfurttaki ev sahibimiz bizi son anda ekti. Sanırım hep sorunla karşılaşacağız. Ama normal moral bozmak yok. Biz de yarın alacağımız otobüsü bugune çekip köln e geçelim dedik. Hauptbahnhof frankfurtta çok merkezi eski ve güzeldi. Orda dolanıp durduk ama otobüs biletimizi alamadık otobüsün kalktığı yeri de bulamadık. Bir türk amca bize yardım etti sağolsun. O sırada yolda sevimli bir kıza ingilizce bilip bilmediğini sordum. Bize almanca olan bilet sayfasını çevirirken yanlışlıkla türkçe "indirimin ingilizcesi neydi" dedi kendi kendine! Meğersem Türkmüş! O kadar çok insan aramızda Türkçe konuştuğumuzu duyup yardım etmeye çalıştı anlatamam. Almanlar da genelde ingilizce çok zayıf. Bazıları bilmiyor bile. Duygu kalacak yeriniz yoksa gelin bende kalın dedi. O gece abisinin bir oğlu olacakmış. O yüzden erkek arkadası Moirtz de bize eşlik etti. Bisiklet kiraladılar bize. Tüm şehri öyle gezdik.
İnsanlar o kadar sakin ve huzurlu bir hayat yaşıyorlar ki... Trafik yok, her şey kuralına uygun, dertsizler. Şehir çok temizdi. İnsanlar yardımcı olmaya çalışıyor geçerken iyi günler diliyor ya da gülümsüyorlar. Hiç de söylendiği gibi soğuk değillerdi.Nehir kenarına gittik, insanlar yiyeceklerini biralarını almış kafa dinliyordu. Biz de biraz oturalım dedik ama sonra vaz geçtik. Köprüde bir sürü kilit vardı. Bir tane de mavi ben astım. Anahtarları kaybetmem umarım :) birini sertaca vermem lazım sanırım. Umarım bir gün gidip kilidimizi ordan alabiliriz.
Dolaşa dolaşa gece eve döndük. Çok yorucu, ne olacağı belli olmayan ama çok güzel bir gündü!
Çok güzel insanlarla tanıştık umarım bundan sonra da daha iyi insanlarla karşılaşırız! Yarın köln e gidiyoruz bakalım neler olacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlük
Short StoryCiddi ciddi kendi günlüğüm. Farklı bir şey sanip okumayin diye uyarayım baştan. Gereksiz birisinin içinde kalanları dışına vurmasından başka bir şey değil. Vaktinizi boşa harcamalarınızı öneririm. Gerçi okuyup olmamanız da pek umrumda değil.