SON

83 3 0
                                    

Uçurumum ben manzaram güzel ama intihar eden çok.

Sigarayım ben sevenim fazla ama benim yüzümden ölen çok.

Geceyim ben izleyenim çok ama sahibim yok.

Özgür bir kuşum ben ama bana özgürlük veren kimse yok.

İZMARİT'İM BEN ANILARIM ÇOK AMA HEPSİ ANLIK HEPSİ KARANLIK.

*****

''Kori... Kori... sana hemen buraya gelmeni emrediyorum.'' Diye bağırdı Anka. O anda kapının arasından bir kafa görüldü. ''Aferin kızım buraya gel.'' Dedi sakince. Sırf acılarını dindirmek için konuşma seansı olarak adlandırdığı olayı gerçekleştirecekti. Şu hayatta kimsem yok diyemezdi o. Çünkü hayali, evi, arabası ve en önemlisi köpeği vardı. Anka'nın düşüncesine göre bir şeyin onun kimsesi olması için nefes almasına yada yaşam belirtisi göstermesine gerek yoktu. O sahiplendiği herşeyin onu sahiplendiğini düşünürdü. Bu hastalıklı bir düşünceydi ama zaten o insanlardan farklı olmak için yaratıldığına inanırdı.

 ''Biliyor musun Kori?'' Diye başladı söze. ''Hayat denen kavram beni büyük bir paradoks'un içine sürükledi. Her zaman aynı şeyler, aynı olaylar, aynı acılar var hayatımda. Hiç değişmeyen ama her seferinde farklı duygular tattıran. Can yakan ama sinir bozucu şekilde mutlu eden.'' Dediğinde Anka, sanki köpeği onu anlıyormuş gibi gözlerinin içine bakmaya başladı. Yavaşça köpeğinin başını okşadı ve acılı sözlerine devam etti. ''Acaba yanlışmı yapıyorum Kori? sence bu hayatta yürüyen ölü gibi olmak yanlış mı ? Olmamalı mıyım böyle. Yoksa ölene kadar bunu sürdürmelimiyim. Bazen düşünüyorumda hayatıma birinimi sokmalıyım? Onun beni tanımasına izin mi vermeliyim? Sence diğer insanlar gibi acılarımı başkalarına yüklemek bencillik olmaz mı? Ben sana, kendime, benim olan herşeye normal olmayacağım, ben basit bir insan olmayacağım diye söz verdim.''

 Köpeği her zaman ki gibi ona destek olmak istercesine kafasını koluna sürtüyordu. İşte Anka bu yüzden herşeyini HERŞEYİNE anlatıyordu. Anka'nın sözleri bittiğinde saatlerce köpeğini dinledi. O bütün dertlerini köpeğine yüklediğini düşündüğünden saatlerce köpeğinin sessizliğindeki acılari dinlerdi. Bu normal insanlara saçma ona hayatındaki en gerekli şey gibi gelirdi. Delirdiğini düşünürdü bazen sonra bu düşüncesinin saçmalığına gülerdi. O delirmemişti. Sadece diğerlerinden farklıydı ve bu fark onu ANKA yapıyordu. Anka bazen köpeğinin onunla konuşabilmesini isterdi. Bu düşünceyi aklından atmayı çok denemişti ama olmamıştı. Herhalde hayatında yaptığı tek bencillik buydu. Bütün acılarını, umutlarını, azda olsa mutluluklarını Kori'ye anlatan Anka bu düşünceyi ona anlatamamıştı, anlatamazdıda. Çünkü düşünmesi bencillik dile dökmesi ise felaket olurdu.

 Yine o tarifsiz bir acı veren ama o acının üstünde bir mutluluk yaşatan düşünce sızmıştı aklına. Acaba birini mi almalıydı hayatına? Son mu vermeliydi yalnızlığına? Birini hayatına sokup her zamankinden farklı olarak onunla yanıp, onunla mı doğmalıydı küllerinden? yoksa eskisi gibi boş mu yaşamalıydı? ne yazık ki birinci düşünce cezb ediyordu onu ama bu düşünceyi geçekleştirmesini engelleyen bir korku vardı içinde.

 O bilmezdi Nasıl konuşulur? Nasıl selamlaşılır? Nasıl sevilir? Çünkü normal değildi. Normal biriyle anlaşamazdı. Yinede kendine bir şans vermek istiyordu. Ne kadar onu normalleştirecek de olsa bu yabani hayattan kurtulup birini bulacak, hayatına alacak, ONUNLA  yaşayıp, ONUNLA gülüp, ONUNLA ağlayacak, ONUNLA hayatının merkezinde mutluluktan sarhoş olacak, ONUNLA uçurumun kenarında oturacak aşkıyla mest olacaktı. O normal olacaktı. O ARTIK SADECE KÜLLERİNDEN DOĞMAYACAK BİRİYLE BÜYÜMEYİ ÖĞRENECEKTİ.

                                                                                         - BAŞLANGIÇ -
 













































Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 26, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İZMARİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin