Dem

109 8 0
                                    

Çok oldu şu gözlerim nemleneli,
Kalk çay koy da bir demlenelim.
Anlatacağım o kadar şey vardı..
Kime anlatayım şimdi, ellere mi?

Nasıl anlayacak, sen gibi birisi?
Işık kaynağısın, sen ki bir irisin.
Nasıl anlatacak, ben gibi birisi?
Yâr sen benim yüreğimin dilisin.

Çıktığım her noktadan inişim,
Heyecanımın kısraklara binişi,
Sen, hayal dünyama sinişim,
Yeniden kendime gelişimsin.

Kendimi sokaklardan toplayışım,
Beklediğim fırtınanın kopmayışı,
Aşımsın; tattıkça tok, mayışır,
Yâr evimsin, alevim; korkma ısın.

Senin hâlâ mutlu olma şansın varken,
Kaç kurtar kendini yâr senin için erken.
Altında kaldım, duvarlarımı yıkarken,
Bir bardak su bırak başucuma çıkarken.

Sen beni bilirsin, ölsem de dönmem.
Sözümü yemem, bende ölsen de gömmem.
Seninle ne yapacağımı bilmiyorum,
Kayboldum ardında, en azından yön ver.

Zamanında sevdin beni, şimdi mutlu et.
Sevdik ama mutlu olmayı unuttuk hep.
İstediğin her şeyi bulur buluştururum,
Ama benden bunu isteme; umut bu, tek.

Dert çölünde dipsiz su kuyusu,
Canım çıktı, çıkmayan huyumsun.
Sert görüntünle yüreğin uyumsuz,
Canım çekti, çıkıp gelsen huysuzum.

Rahat uyu, hakkını ver duygusuzluğun,
Sensiz uyuduğumdandır uykusuzluğum.
Bir gün bu dert evine uykusuz buyur,
Gör bakalım gerçekten duygusuz muyum?

Yeniden sev bakayım, nasıl seviyorsun.
Beni sensiz bırakma, seni yolsuz...
Ay ışığım sabrımı mı deniyorsun?
Gelme! Zaten görmezden geliyorsun.

Canfeza Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin