Rocky biraz olsun neşemi yerine getirmişti. Deli felandı ama seviyodum işte. Birlikte yürümeye başlamıştık. Saat neredeyse 12 ye geliyodu. Rocky le vedalaştık. Eve gitmek istemiyodum ama gitmek zorundayım dışarda kalamazdım sonuçta. Bende yolu uzatmaya karar verdim. Yürümeye başladım ara sokaklara girdim buralar daha önce görmediğim yerlerdi ve çok tenha görünüyodu. Biraz korkmuş olabilirim kabul . Ama kim korkmazki . Sokağın ilerisinde karaltılar kıpırdayan gölgeler vardı. Olduğum yerde kaldım ve onları izlemeye başladım. Çok hararetli konuşuyolardı. Hey orda 7 kişi 2 kişiyi sıkıştırmış tehditler savunuyolardı . Hiçde adil değil. Ne konuştuklarını duymak için biraz daha yaklaştım. Off ayağım yerdeki tenekeye takıldı ve ordaki herkez bana bakmaya başladı. Aferin Ceyda bi bu eksikti. Paniklemistim ve koşmaya başladım . Arkamdan ayak sesleri geliyodu. Siktir!!! Şimdi benim peşimdeydiler . Etrafıma bakmadan koşuyordum suan nerdeyim zerre umrumda değil . Sadece peşindekileri atlatmak istiyorum. Ara sokaklardan birine daha girdim. Labirent gibiydi heryer birbirine benziyordu. Oda ne çıkmaz sokak ne yapıcam ben şimdi . Aferin Ceyda nasıl sıyrılcan bakalım bu işten . Iç sesim beni suçlarken ben korku dolu gözlerle etrafta saklanabilcek biyer arıyorum. Ben daha saklanamadan onlar beni çoktan bulmuşlardı bile. Birisi beni belimden kavradığı gibi kaldırmıştı bağırmaya başlayıp ayaklarımı boşluğa savurup durdum.
"Bıraksana be !! Sen benim kim olduğumu biliyomusun. Ben bi kurtulayım sana neler yapcam seni sürtük. Bırak beniii !!" Okadar bağırıp tehditler savurmama rağmen yaptıkları tek şey dalga geçer gibi gülmek oldu. Çırpınmaktan yorulmuştum. Bende ecelimi beklemeye başladım napiyim. Onları ilk gördüğüm yere getirmişlerdi beni. Indirdi beni sonunda hödük şey. Bende etrafımdakileri incelemeye başladım. Siyah dizi yırtık pantolonları, beyaz gömlekleri ve postallarıyla çok cool görünüyolardı. Yüzlerini inceledim hemen hemen aynı yaşta olabiliriz. Hepsi yürüyen taş misaliydi. Seçmece gibi lan 6 sıda çok yakışıklıydı. Birinin arkası geldiğimden beri dönüktü. "Heyy bana bak. Kimsiniz siz ?" Arkası dönük olan yavaş yavaş yönünü döndü. Gözlerim anın şokuyla açılırken o tepkisiz bi şekilde beni izliyordu. "Ama sen o ukala çocuksun"
"Sende o aklı beş karış havada olan ufaklıksın yanılmıyorsam" diyip muzip bi şekilde güldü. Kan beynime sıçradı resmen. "Sen kendini ne sanıyosunda bana ufaklık diyosun seni egoist pislik sana bi koyarım bir ay oturamazsın" o hışımla ona doğru koştum tam ona bi güzel patlatıcakken beni bileklerimden yakalayıp duvarla arasına sıkıştırdı. Yüzlerimiz birbirine çok yakındı ve nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Dizlerim titremeye başladı. Heycanlanıyomuydum ben . Hayır hayır benim sinirlenmem lazım . Kendimi ikna etme çabalarım sonucunda gözlerinin içine baktım ve kasıklarına sertçe dizimi vurdum. Beni serbest bıraktığı gibi yere yığılıp kıvranmaya başladı. Yanına çöktüm ve kulağına eğildim. " Demekki neymiş o ufaklığın aklı beş karış havada değilmiş senin gibi kendini bi halt zannedenlere ne bok olduğunu göstermekle uğraşıyomuş demi " ayağa kalktım ve havalı bi şekilde yürümeye başladım.Hızlı hızlı eve yürüdüm. Bahçe kapısını sessizce ittirdim ve usulca içeri süzüldüm. Yine bi sakarlık yapıp evdekileri uyandırmak istemiyodum. Ceketimin cebini karıştırdım. Sonunda anahtarlarımı bulabildim. Bir an evde unuttum sanıp paniklemiştim. Hızlıca merdivenleri tırmandım ve kendimi odama attım. Biraz kafam dağılmıştı. Ceketimi ve postallarımı çıkarıp bi kenara fırlattım. Banyoya geçip suyu açtım. Rahatlamaya ve üstümdeki ağırlığı atmaya ihtiyacım vardı. Ilık suyun bedeniminden kayışını izlemeye başladım. Narlı duş jelimden sürüp son kez suyun altına geçtim. Parmak uçlarım büzülmeye başlamıştı. Suyun altından çıkıp hızlıca bedenimi kuruladım ve dolaptan siyah dantelli iç çamaşırlarımı alıp hızlıca giydim. Odama geçtim ve dolabın karşına geçip şortumu ve askılı bluzumu çıkarıp giydim. Saçlarım hala ıslaktı ve su damlaları yere damlıyordu. Havluyla saçımın nemini aldıktan sonra bi güzel kuruladım. Terasa çıkıp salıncağa kuruldum. Sokak arasında olanlar aklımdan çıkmıyordu. O çocuk aklıma geldikçe sinirleniyorum hadsiz işte ne olcak. Ama içimde bi kıpırtı hissettim. Noluyo amk bana. Düşünme Ceyda o kim oluyoda onu düşünüyorsun. Çıkar aklından. Iç sesim bana emirler yağdırırken benim düşündüğüm şey onun o Kahverenginin en güzel tonu olan gözleriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Kız
Teen FictionKüçüklüğünden beri babasıyla Londra'da yaşayan Ceyda Avşar babasının onu Türkiye'ye göndermek istemesiyle herşey biranda değişir. Sizce Ceyda'nın başından neler geçicek ? Peki Ceyda tüm bu olacak olanlara hazır mı ?