Talk Me Down » Sebastian Stan | Türkçe

eleven | phone call

 Riley komidinine yaslandı, uzun sarı saçları ensesini gıdıklıyordu, ama buna rağmen rahatsız olmuyordu. Dikkati çalan telefonunun zil sesine odaklıydı. Kalbi hızla göğsünde çarpıyordu, avuç içleri nemliydi. Verdiği karardan pişmanlık duydu. Telefonu açıp "Merhaba" demeden önce sesini yumuşattı.

"Merhaba" Derin bir nefes aldı, kalbinin atış sesi telefondan duyulabilecek kadar sertti.

Bir kaç dakika sessiz kaldıktan sonra Seb tekrar konuştu."Bu bizim için yeni bir şey, değil mi? Yoksa her zaman aktörlere yanlışlıkla mesaj atar mısın?"

"Evet, bu benim bir alışkanlığım." Seb'in şakasına karşılık verdi. Kalbi hala küt küt atıyordu. "Şaka yapıyordum, bu kesinlikle benim için ilk olacak."

"Göründüğün kadar güzel konuşuyorsun." Diye yorumladı.

Riley'nin ağzından yumuşak bir kıkırtı çıktı. Aynada kendine bakarak "Ben güzel değilim." dedi. "Bana en uzak olan şey güzellik." 

"Bu beni kırdı." Hattın öbür tarafından burkulmuş sesi geldi. Ancak numara yaptığı çok belliydi. "İltifatımı reddetmen beni kırdı, bayan Riley."

Riley kahkata attı, bu sefer diğerinden daha sesliydi. "Bu benim için gerçekten çok garip, üzgünüm."

Adam cevaplamadan önce kıkırdadı. "Sana küçük bir sır vereceğim, Riles." Fısıldıyordu. "Benim içinde çok garip, ama sana güveniyorum ve seninde bana güvenmeni umuyorum.Seni oltaya getirmeye çalışan yaşlı, sapık bir adam değilim yada o tür şeylerden. Eğer konuşmayı kesmek istersen, seni anlarım."

"Sana güveniyorum, satan." Dediğinde hattın diğer ucundan yumuşak bir kıkırdama duydu."Ben sadece, genelde endişeli bir insanımdır, biliyorsun?", "Evet." Dedi, kadifemsi sesi ile. Adamın sesi kızın kafasında yankılanırken gözlerini kapatıp sıktı. Sadece bu sesi izlediği filmlerde duymuştu.

 "Neden benimle konuşmaya devam ettin?" Diye sordu kız.

"İlgi çekici görünüyordu çünkü," diye yanıtladı, "Ve eminim- hala öyleyim- doğru olduğunu düşünüyorum." Riley mırıldanarak onaylamadan önce anlayışla kafa salladı. "Seninle konuşmayı bırakmayı düşünmüyorum, Riles." Hızla ekledi."Yani, eğer benimle konuşmak istersen. Eğer yapmazsan, geri çekilirim, sadece-"

"Telaşlandığında çok sevimli oluyorsun, satan." Konuştuktan sonra esnedi ve gerildi."Geç oldu." "Orada saat kaç?" Diye sordu adam."Akşam, on bir elli yedi." Yanıtlarken dizlerinin üzerine yorganını çekti. "Gitmeliyim."Adam cevapladıktan sonra telefona yumuşak bir nefes verdi.

"Eğer yorgunsan, devam et. Seni uyanık tutmak istemem." Sesinde kıvrak bir alay vardı. Kızın göremeyeceğini biliyordu ama yinede gülümsedi. Riley kendini tutamayarak utanç ile kızardı. "Kapat çeneni, Seb!"

"Yakında görüşürüz, tamam mı?", "Evet." Diye cevap verdi Seb. 

"Seninle konuşmak güzeldi, Riles", "Seninle de, Sebby." Riley mırıldandı.

Satan

İyi uykular, Riles x

Riley

Sana da, Satan

Çok geç yeni bölüm attım dimi ? :D Üşeniyordum çünkü :D