Odada Tek Başına

28 2 1
                                    

Güzel bir akşam. Kahveni almış, televizyonunun karşısında oturuyorsun. Aniden camdan bir ses geliyor. Korkuyorsun. Bu sesin, bir ağaç dalının cama çarpma sesi olduğunu kendine inandırmaya çalışıyorsun ve yavaş yavaş rahatlıyorsun. Ardından tekrar o sesi duyuyorsun fakat daha şiddetli bir şekilde. İliklerine kadar korkuyorsun. Bu sefer cesaretini toplayıp perdenin ardında ne olduğuna bakmak için koltuğundan yavaşça kalkıyorsun. Hayatının yanlışını yapmak üzeresin. Perdeyi çekiyorsun ve birkaç saniyeliğine o korkunç yüzümü görüyorsun. Birinci hatandı bu. Belki de perdeyi çekme cesaretini göstermeseydin küçük oyunumu biraz daha oynayıp seni yalnız bırakabilirdim. Ama yüzümü gördün ve beni ölüm listeme bir çizik daha atmak zorunda bıraktın. Sıkıldım. Eğer pes edip bu oyunu hemen bitirmeme izin verirsen acısız bir ölümün olacak. Hissetmeyeceksin bile. Fakat sen kaçtın ve odana kapanarak kapıyı kitledin. İşte ikinci hatan. Artık kaçacak bir yerin yok. Kendini bir odaya sıkıştırdın. Bu oyunu devam ettirmek mi istiyorsun ? Fakat söylemeliyim ki her geçen dakika daha fazla sıkılıyorum ve sinirlenmeye başlıyorum. İşte o kulağımı tırmalayan çığlık sesi gelmeye başladı. Belki polisi arayabilirsin. Ah. Arayamazsın. Çünkü telefonun koltuğun üzerinde. Büyük talihsizlik. Kapını yavaşça tıklatıyorum. Orda mısın ? Sesin gelmiyor. Daha sert vuruyorum. Daha sert ve daha sert. En sonunda dayanamayıp çığlık atıyorsun. Ah. İşte ordasın. Artık içeriye girme vakti. Kapının yanındaki duvar aynasının önünde yedek anahtar var. Keşke onu da almayı akıl edebilseydin. Her neyse, ben iyice sıkılmaya başladım. Bu işi senin istediğin şekilde halletmek zorundayım. Uzun ve acılı. Anahtarı deliğe sokup yavaşça çeviriyorum. Kalbin öyle hızlı atıyor ki sesini buradan duyabiliyorum. Sonunda kapı açılıyor ve içeri giriyorum. Ah, yoksun. Bir yerlere saklanmış olmalısın. Dolabın içinde misin, yoksa herhangi bir yerde mi ? Ah. Gözlerime bir ayrıntı takıldı. Bu senin üçüncü hatan. Keşke terliklerini yatağının önünde çıkarmasaydın. Artık sıkıntım gitti çünkü en eğlenceli yerine geldik. Yatağının önünde diz çöküp eğiliyorum ve korkudan bembeyaz olmuş yüzünü görüyorum. Sözümü dinleyip ilk başta pes etseydin, acın kısa olabilirdi. Ama bu yolu sen seçtin ve bu oyunu oynamak zorundasın.

Odada Tek BaşınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin