four

301 14 3
                                    

-Demi'nin ağzından-

Arabamla okula doğru sürüyordum. Biraz geç kaldığım için kahvaltı edememiştim ve yemek yemedigim için oldukça sinirliydim. Siyah jean, ve siyah "V" yaka bir tisort birde okul çantamı alıp evden hızlıca çıkmıştım.
Umarım evde bir şeyler unutmamışımdır. Ben bunları düşünürken okulun kapısına varmıştım. Ancak tam girecekken arabamın tam tersine beyaz ve biraz küçük bir araba araya tamponunu sokmuştu. Ve geri çekilmem için hunharca kornaya basıyordu. Sabahın köründe hem sıramı kaptığı için hemde başımı s*ktiginden dolayı, kafama camdan çıkarıp:
"Seni sürtük!! Elini kornadan çek ve yolumdan çekil!" diye bağırdım, kime bağırdığımı bilmeden. Ama işe yaramış olacakki kornaya artık basmıyordu. Ancak arabadan inip benim arabama doğru yürüyen bir Selena görmüştüm. Yüzümü ona göstermemek amacıyla hemen camı kapattım -arabamin camları siyah olduğu için dışarıdan içerideki gözükmüyordu- yine yırtmıştım.

Arabamin kapısına kadar geldikten sonra cama bir iki defa tıklattı. Ben tepki vermeyince "Heeyy!" diye bağırdı yine tepki vermemiştim.
Sinirlenip arabamin tekerleğine tekme attı. Arabasına doğru yürüyüp,bindi. Hızla içeri girdi. Bende bu arada umarım yüzümü görmemiştir diye dua ediyordum.

Onun hemen ardından ben okula girdim. Arabayı park edip kafeye-kantin gibi bir şey- yürümeye başladım. Okulda popüler biri sayılırdım bu yüzden Selena'ya ismimi söylesem beni hemen bulurdu. Ama şuan ona gerçekleri açıklayamazdım. Bizim grubun toplandığı masaya yönlendirdim adımlarımı. Sırasıyla Miley, Kendall, Nick ve Justinle selamlaştım.

Mileyle önceden de bir geçmişimiz vardı. O yüzden diğerlerine oranla daha yakındık. Birer kahve söyleyip, sohbet ede ede bitirdik. Sıradaki dersimiz Kendall'la ortaktı. Ve yaklaşık beş dakika kalmıştı.
"Kendall hadi kaldır bakalım kıçını derse geç kalıyoruz."dedim.
" Haaa doğru ya hadi gidelim." diyip koluma girdi.

Hızla dersliğe girdik. Girdigimiz anda tüm gözler bize çevrilmişti. Normal bir şey olarak pek takmadim. Kendall ile birlikte en arkanın bir önüne oturdum. Okulda olduğum biseksüel olduğum biliniyordu. Bu yüzden çoğu kız ve erkek etrafımda dolaşıyordu. Bunların arasında Selena'nın yakın arkadaşı Taylor da vardı.

Sınıftan içeri koşarak bir çocuk girdi ve resmen böğürdü:
"MİLLET OGRETMEN YOK!!" diyip kulagımı kanattı. Allah'tan verdiği haber güzeldi. Kendall bugün kısa bir şort giymişti, istemeden gözüm bacaklarına kayıyordu. O da bunu farketmiş olacakki daha da yayılarak oturdu ve şuanda külodunu bile görebiliyordum. Kafamı çevirdim, bir müddet sınıfı inceledim. Sağ arkada gotikler, en önde inekler, orta arkada basketbol takımının ponpon ve sürtük
kızları, onların önünde ise normal öğrenciler vardı.

Bence biraz ponponları kessem bir şey olmazdı kendi arkadaşımın bacaklarına bakmaktan daha iyidir diye düşündüm. Ponpon kızlar arasında Taylor'da vardı. Taylor telefonunu çıkarıp bir şeyler yaptı ve telefonu kulağına götürdü. Bana yakın olduğu için ne konuştuğunu duyabiliyordum.
"Hey, Selana! Dersin yoksa içecek birşeyler alıp bizim dersliğe gelsene" dedi neşeli bir ses tonuyla. Şu kızı ne zaman görsem hep neşeli nasıl beceriyor anlamıyorum ki. Taylor herhalde uzun süredir ona baktığım için kafasına bize çevirdi gözleri benle buluştuğunda seksi bir şekilde gülümsedi. Gözleri güzeldi evet ama benim kızımın sıcak kahverengilerinin yerini hiç bir göz tutamazdi. Bende ona masum bir şekilde gülümseyip önüme döndüm.

Selena birazdan burada olacaktı. Ve benim acilen burdan tüymem lazımdı. Kalkıp hızlıca kapıya doğru yürüdüm. Arkamdan Taylor bağırdı:
"Hey, Demi! Sende bizimle takilsana." diyerek kızları işaret etti. Bende karşılık olarak
"Belki daha sonra." dedim. Hayalkırıklığıyla bana baktı sonra yeniden kizlara döndü. Kapıya iyice yaklaşmışken Kendall:
"Demii nereye beni de bekle?!" deyip toparlanmaya başlamıştı. Ama o yayılarak oturmasından sonra belki bir müddet yakın olmasak daha iyi olabilir diyerekten bir yandan kapıya doğru yürüyüp bir yandanda ona bir şeyler geveliyordum. Onun ikna olmayacağını anlayıp hızla arkamı dönüp koşaradim ilerleyecektim çünkü Selena her an burada olabilirdi. Kafamı çevirip kapıdan çıkmamla üzerime iki bardak kahvenin dökülmesi bir oldu.

Acıyla inledim. Sinirle soluyup bunu yapanın kim olduğuna bakmak için kafamı kaldırdığımda bana şaşkınlık ve suçlulukla bakan bir Selena gördüm. Sinirim ucup gitmişti ama hala yanıyordum. Selena:
"B-ben çok üzgünüm isteyerek olmadı ama sen önüne bakmiyordun ki. Her neyse canın yanıyor mu?!" dedi. Ben daha cevap veremeden bir yerden peçete bulup tişörtümü silmeye başlamıştı. Önümde hafif eğildiği için kokusunu rahatça alabiliyordum.
Derin bir nefes çektim ardından elindeki peceteyi aldım alırken elim tenine temas etmişti ve sanırım elim alev aldı. Farkettirmeyerek peceteyi neredeyse aramızda 3.5 metre olan çöp kutusuna basket attım. Boşuna okulun en iyisi değildim. Deliksiz çöpü boyladı peçete. Yine şaşırarak bana baktı. Ciddi tavrımı takınıp:
"Önemli değil, asıl sen dikkat etseydin ve hayır canım yanmıyor." deyip bütün sorularını cevaplamıştım. Hızla yanından geçerek okuldan çıktım.
Zaten başka dersim yoktu bu gün.
Bende arabama atlayıp eve gittim.

Üzerimdekilerden kurtulup banyo yaptım. İştahım yoktu. Biraz telefonumla sosyal medyaya baktım.
Ardından uyumam gerektiğini düşünüp yattım.

For YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin