0.3

39 7 7
                                    

Baekhyun uyandığında saat iki buçuktu. Hemen yataktan çıktı, basketbol maçına geç kalmıştı.Çantasını aldıktan sonra dışarı fırladı, ara sokaklardan koşarken bazıları ona bakıyordu.Yaklaşık 5 dakika sonra okula varabilmişti.

Okulun içine hızlıca girip merdivenlerden koşarak en alt kata ulaştı, spor salonunun önüne çıkan kapıyı görebiliyordu.

Hala zamanı vardı ama kısık bir inleme sesi duyduğunda durdu.Boşverecekti ama merak etmişti. Sesin geldiği yöne doğru dönüp ilerlemeye başladı, en alt kattaki ara koridorlardan birinde iki kişi tek beden olmuştu.Koştuğu için ışığı açmamıştı ve ışık düğmesi koridorun başında kalmıştı.

Bu yüzden telefonunu yavaşça çıkarıp ışığını iki kişinin yüzüne tuttuğunda bu ikilinin Xiumin ve Chen olduğunu gördü.Telefonu aşağı indirirken şaşkınca sordu;
"Xiu?"

└(^o^)┘└(^o^)┘└(^o^)┘└(^o^)┘

Baekhyun bankta gülümseyerek otururken, Xiumin heyecanlı bir şekilde neler olduğunu anlatıyordu.

"Chen'in bileği burkulduğu için maça çıkamayacakmış.Ben bunu spor salonunda öğrenince geri dönmek için okulun içine girdim.Koridorlardan birinde de Chen'le karşılaştım.Ne olduğunu anlamayamadan Chen ne kadar tatlı olduğumu falan söyleyip iltifatlar etti.O kadar mutluyum ki, bana çok güzel şeyler söyledi.Sonunda beni fark etti!"

Baekhyun mutlulukla gülümserken konuştu;
"Senin adına çok sevindim Xiu, çoğu zaman umutsuzluğa kapılsan da seni fark edeceğini biliyordum"

Xiumin, gülümsemesi büyürken heyecanla yerinden fırladı."Akşam beni evimden almaya gelecek hazırlanmak için gidiyorum, görüşürüz Baek!"

"Sonra görüşürüz Xiu!"

Baekhyun, Xiumin'in koşuşunu izlerken mırıldandı.
"Umarım Chen hislerinde ciddidir..."

└(^o^)┘└(^o^)┘└(^o^)┘└(^o^)┘

Chanyeol küçük evinde otururken mutfakta kalan telefonunun çalmasıyla ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerlemeye başladı.Sonunda mutfağa ulaştığında yerdeki çöplere yüzünü buruşturarak baktıktan sonra telefonu eline aldı.

"Alo, Chen?"

"Xiumin'i evinden alacağım şimdi, benden zaten hoşlanıyormuş.İşim kolaylaştı."

"Tamamdır, ne yapman gerektiğini biliyorsun.Sen işi bugün tamamlarsan Suho'yu yarın devreye sokabilirim."

"Sen o işi oldu bil."

Chanyeol telefonu kapatıp cebine koydu.Montunu da eline aldıktan sonra evden çıktı.Kai'nin bugün sevgilisiyle dışarda olduğunu biliyordu, bu yüzden Baek'i görmek için evine gidiyordu.Biraz ilerleyince evinin önünde olan sarı renkli eve ulaşmıştı.

Balkon tarafına yaklaşıp camdan baktı, Baek büyük ihtimalle ramen için bazı sebzeleri doğruyordu.İçerde çalan kısık sesli şarkıya dikkat kesildiğinde 'Baby don't cry' olduğunu duydu.Bu şarkıyı çok seviyordu.

Chanyeol telefonunu çıkarıp yıllar önce kaydettiği numaraya mesaj attı.

Baek kısık sesli müzik arasında duyduğu yüksek sesli mesaj sesi ile irkilirken neredeyse parmağını kesiyordu.Saat gece birdi, bu saatte mesaj atanı merak ettiği için telefonunu açtı ve fısıldadı

"Bir sapığım eksikti"

... : merhaba

Beautiful Liar // ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin