Hira içeri gitti ve meyranin dediklerini dedi. Surat ifadesi değişen berkant evden gitti.babannem beni laf azarına boğdu. Babannemden zor kurtulup kendimi dişarı attım. Sahile doğru yürüdüm. Orda kebdime pamuk şeker alıp bir banka oturdum. Kocaman bir iç çekip pamuk şekeri yemeye başladım. Sonra bi baktımki yan tarafta patronum emir bey vardı. Yok artık dedim. Gerçektende yok artık onun ne işi vardı burda. O hiç buraya gelmezdi. Gele gele bu gün mü geldi. Offf neyse usulca kalktım. Ama beni gördü. Bana seslendi. Malesef ona doğru yürümeye başladım. Banka oturdum ve bir de ne göreyim. Emir beyin gözünden boncuk boncuk yaş akıyordu. Ve birden bana sarıldı. Sımsıkı sarıldı ve ağlamaya başladı. Sırtını sıvazladım. Kulağına usulca her şey geçicek diye fıldadım. Sarılmayı kesti.
Göz yaşlarını sildi.
Bana dediki teşekkür edrim dedi ve arkasını dönüp gitti. Hala olayın şokundaydım. Gerçek alme dönüp eve doğru yol aldım. Akşam yemeğini yememiştim. Sahilden beri odamdaydım. Olanları bozuk pilak gibi durmadan düşünüyordum. Bu kadar üzücü geçen bünüme rağmen içinde bir hiş vardı. Kelebelker gibi....