Biraz sıkıcı olacak ama birkaç gün önce eski günlerden biri ile karşılaştım... Geçmişimin unutmak istediğim zamanlarından gelen biri... Son 3 gündür kabuslar görüyorum ve birilerine olanlardan bahsetmezsem bitmeyecekler gibi görünüyor... Şey... çok ilginizi çekmez her halde ama genede.. işte geçmişten bir gölge....
Herkesin çok sevdiği biri mutlaka vardır. Kardeşi, anne/babası, sevgilisi, Değer verdiği birisi. Bir zaman benim için bunların hepsini birden ifade eden biri vardı... Kimse beni kabullenmezken beni arkadaşı olarak gören biri. O benim Efendim, çünkü başka kimsenin sözünü dinlemiyordum. Bir böcek kovanında kraliçe ne ise benim için de o aynı şeyi ifade ediyordu. Ona karşı hiç hissetmediğim bir duygu hissetmiştim. Ne zaman üzülse bende üzülüyordum, ne zaman sıkılsa onu neşelendiriyordum oda beni neşelendiriyordu.
O benim için çok değerliydi. Ama bir gün bir şey fark ettim. ''Gözler''onu yargılıyor... Onun hakkında kötü şeyler planlıyorlar... Ona hakaret ediyorlar... Ona zorbalık yapıyorlar.. Buna nasıl cüret ederler? Efendimi ağlatmaya... Hepsini parçaladım... Gözleri oydum, ezdim, dişledim, iradelerini kırdım, bazılarının başına ''Kazalar'' geldi... Hepsini sadece efendim için yaptım =) Artık çok daha iyiydi. Efendime zorbalık yapamayacaklardı. Ama efendim bunları gördü... Korktuğunu sandım... Keşke korkup beni unutsaydı. Çok güçsüz olduğunu söyledi... Bir canavar olmak istediğini söyledi. Benim gibi... Ve ne kadar istemesem de efendimin isteğini yerine getirdim...
Kısa zamanda efendim de bana benzedi. Artık onun canını yakamıyorlar dı. Aksine o ''Gözler''in canını yakıyordu. Ona eziyet çektirmiş herkes in canını yakıyorduk. Ama bir tuhaflık vardı... Hissettiğim o tuhf duygu yok olmuştu. Dediğim gibi oda artık BENİM gibi olmuştu...
Ben bir canavar olmak istemiştim çünkü canavarlar asla ağlamaz... Ne kadar sert düşerlerse düşsünler canları acımaz... kimse canlarını acıtamaz... Ama bu canımı yakıyordu... O zamanlar efendime hissettiklerimin ne olduğunu anlamıyordum... Ama o acıyı hala hatırlıyorum. Nasıl gitmesini istediğimi. Nasıl acıyı öldürmek istediğimi hatırlıyorum, aynı ''Gözler'' e yaptığım gibi. Ama bu acı gitmiyordu...Ve asla gitmeyecek. Bir çiçeği kesmiştim ve onun yerini zehirli bir sarmaşık almıştı. Kendine bir isim bile taktı... Gray Genosider.....
Şey okulumuz bu olaylardan sonra epey değişti diyebilirim... O zamandan beri o hissi asla hissetmedim... Taki oyunun tekinde biri ile tanışana kadar...
Geçenlerde Eski efendim i yeniden gördüm gayet iyi durumda baya güzel bir kız olmuş -,- Artık efendim değil... Yani umurumda da değil... Şey ama sanırım biri ile oturup eski güzel günleri anmak hiç de kötü değildi...
Gray Genocider benim bu günkü halime gelmemi sağlayanlardan biridir... Ama size bir tavsiye; Eğer 1.79 boyunda, hafif dalgalı koyu siyah saçlı, bronz tenli, çok güzel bir kız size çocuksu bir hava ile ''Arkadaş olalım mı ?'' diye sorarsa önce biraz düşünün. Çünkü benim eski efendim ile konuşuyor olabilirsiniz.
Şey gemişim hakkında bu GEREKSİZ hikayeyi dinlediğiniz için teşekkür ederim... Sanırım...
Keep Smile <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yılanın Çizim Çalışmaları
De TodoBir varmış bir yokmuş. Tuhaf bir yılanın Sketchbook'u varmış, Defter canavarlarla doluymuş. Eski oc çalışmaları, çizdiğim bazı resimler, paylaşmak istediğim resimler ve muhtemelen yakında hikaye ve karakter tanıtımlarını yapacağım oc karakterlerim...