Sustum ; küfür yedim sustum. Aşağılandım sustum. Dövüldüm sustum. Hakarete uğradım sustum. Ben kimsesiz öksüz yetim kalan Gülfem'im...aşık oldum , sevdalandım bir adama...beni sevdiğini zanettim ,beni köyde yaşayan zavallı Gülfem'i sevdiğini zanettim , aldandım. Ama oda beni sevmiyormuş amcam giller gibi Mardin'in içindeki köylüler gibi.
Onu çok sevdim , o kadar çok sevdim ki ondan bor parçayı karnımda taşıyacak kadar hemde...oğlum Mehmet'im beş yaşında , onun için ölümü bile göze alarak geldim tekrar Mardin'e cehennemime.Ben Gülfem , küçük yaşta hem yetim hem öksüz kaldım. Amcam ve yengem hiç istemeyerek beni evlerine aldılar. Sırf babamın bir evi olduğu için.... Bundan beş yıl önce İstanbul'a kaçtım çünkü beni istemediğim benden yaşça büyük bir adama kuma olarak satacaktılar. Kaçtım....bir evde hizmetçilik yapmaya başladım , ev o kadar büyük ve zenginlik kokuyordu ki...evin sahibi...Zahit KARAELMAS soyadı gibi karaydı o...sevdiğim adamdı o.
Zahit KARAELMAS...sevdiği vardı...Cansu , o kadar çok seviyordu ki onu , ona olan sevdam onunkinin yanında herhalde hiçbirşeydi. Ama bir süre sonra Cansu ortalıkta gözükmüyordu. Arkadaşı can dostu Ali de öyle...onlara ne olduğunu başta bilmiyordum taki benimle oynayana kadar ,
Cansu ve can dostu Ali onu kandırıp gizli aşk yaşamışlar. Cansu hamile kalınca öğrenmiş Zahit KARAELMAS....onlar onunla oyun oynamışlardı. Oda benimle oyun oynadı sırf içi soğusun diye , oysaki hiçbir suçum yoktu. Amcamlar beni nasıl buldular bilmiyorum , ben hamile kaldığımı öğrendiğimde hem sevinmiş hem de korkmuştum. Ona söylemek için o koskoca Holdinge gitmiştim. Ona hamile olduğumu söylediğimde bana dediklerini ömür boyu unutmayacağım , unutmadım da bana 'benden sonra başkasıyla yatmadığını nerden bileyim...karnındakini bana yamamaya kalkma...şimdi defol.'
Beni odasından nasıl attığını hattırlıyorum hoş hiç unutmuyorum ki...oradan nasıl çıktığımı bilmiyorum herkesin bakışı benim üzerimdeydi. Oradan çıktığımda Kapının önünde amcam ve Kuzenim Hasanı görmüştüm zaten olaylar bir kabus gibi gelişmişti. Mardine köye geldiğimizde yengem bir kaç gün sonra anlamıştı benim hamile olduğumu...kusmalarım arttığında yengem köyün ebesi ne göstermişti beni...hamile olduğumu öğrendiklerinde ölümüme karar verilmişti. Ama ne olduysa amcam vazgeçip beni çalıştırmaya başlamıştı. Hamile olduğumu bütün köy biliyordu , herkes bana kötü gözle bakıp benim hakkımda konuşuyordu. Ama ben takmayıp doğacak çocuğuma köşede para biriktiriyordum. Mehmet'im doğduğunda hastahane de tek başımaydım ama mutluydum , oğlum olmuştu artık kimsesiz değildim oğlum olmuştu. Gözleri babasına benzeyen bir oğlum olmuştu , her gece o gözlere bakıp ağlıyordum. Biliyordum hala seviyorum o adamı...Mehmet , iki yaşına bastığında ağa konağında çalışmaya başladım. Azad ağa o kadar iyi bir insandı herkese yardımı dokunur onlarla o kadar iyi davranırdı ki herkes ondan çok memnundu. Herkes ona dua edip dururdu , bende öyle beni işe almıştı. Hem tarladan aldığım paradan daha iyi bir para veriyordu. Şimdi hala konakta çalışıyorum. Oğlumla sabah gelip akşam tekrardan o cehenneme gidiyorduk. Paranın yarısını amcamlara yarısınıda Mehmet'imin okulu için saklıyorum. Beş yıldır ben oğlum için yaşıyorum.
"Anne ya anne duymuyonmu ya"
Gözlerini babasından alan oğluma döndüm.
"Ne oldu paşam.""Sonunda anne ya."
"Ne oldu küçük adamım benim , neden sinirlisin."
"Beni götürecek misin dondurma yemeye."
"Paşam benim tabiki götüreceğim..hem sen anne ne güvenmiyormusun?"
"Hayır hayır ben anneme çoookkk güveniyorum."
Bu hayata oğlum için katlanıyorum ben , beni hor görenlere , nefretle bakanlara aldırmadan ben oğlum için yaşıyorum...