10.Bölüm - "Melekler ölmez Arda!!"

47 0 0
                                    

Muti: Arda
Merhaba canısılarım. Duygu dolu bir bölüm sizi bekliyor.

Arda'dan devam;

Eğer yanınızda bir anne yok ise üzülmeyin. Çünkü anneniz ölüp sizi bıraksa bile onun gibi güzel kokulu, ona benzeyen teni, anneniz gibi olan birisi gelir bir. Ben annemi toprağa gömdüm kendi ellerim ile bir de baktım annemin ölümünden yıllar sonra ona benzeyen, onun gibi kokan, bir kız geldi ve bana şu anda annemin mezarında, annemin ölü bedinin yanında bana sarılıyor. Benim ile ağlıyor. Benim acımı kendisi de hissediyor belki. Hiç bir fikrim yok ama bana sarılıp tüm acımı alıyor. Yaren'e sarılmayı bıraktım ve ona baktım. O güzel gözlerine baktım, baktım ve tekrar baktım. Onun bana bakan gözlerinde kayıp oldum. O mavi gözlerinde boğuldum. Denizin içinde boğulurcasına dibe çöktüm. Nefes almak için çıkmadım yüzeye. Çünkü onun deniz mavisi gözlerinin içinde nefes alabiliyordum. Onun deniz misali gözlerine, sarı saçlarına baktım. o güzel yüzünü ezberledim. Dumanın bir şarkısında da dediği gibi 'Elleri ellerime, gözleri gözlerime, saçları saçlarıma' karışsa hiç fena olmazdı be. "Arda gitsek mi artık? Bak hav da soğudu. eve gidelim uyu biraz." dedi deniz gözlü kız. Kafamı olur anlamında salladım.

.......

Eve geldiğimiz gibi odama çıktım. Kimseyi dinlemden, kimseyi takmadan odam girdim. Odamın içinde duvara resmini yaptığım annem işle karşılaştım. Yatağıma oturup o resme baktım ve kelimlerin ağzımdan dökülmesine izin verdim. "Bak anne geldi işte yine o gün. Geldi yine senin beni bıraktığın gün. Ne oldu biliyor musun anne? Sana benzeyen kız bana sarıldı anne. Beni seviyor mu bilmiyorum? Ama onu, Ayaz'ı, Taner'i, yengem Deniz'i arkamda bırakıyorum anne. Biliyorum şu anda hiç bir şey anlamıyorsun ama umrum da değil anne. Çünkü artık yanına geliyorum." dedim ve yataktan aşağı kaydım ve cebimde olan jileti çıkardım. "Bilmiyorum anne canım yanar mı hiç bir fikrim yok. Ama varsın yansın anne be varsın yansın. Senin ölümünden başka hiçbir şey yakmadı bu yakmaz merak etme. Hoşçakal anne." dedim ve jileti tenimde gezdirdim. Bileğimi kesmemi yeticek kadar jileti tenime bastırdım ve kestim. Kan tenimden dışarı çıkıp giderken zevk aldığımı hissedebiliyordum. Sonra başımın dönmesi beni affallatsa bile umrumda değildi. Bilincimin kayıp olması başladı. Sonra odamın kapısı açıldı ve biriki bağrışı umursamadım. Sadece ağzımdan "Merhaba anne." kelimsi döküldü. Artık kendimi ölümün kollarına bırakmaya hazırdım.

Ayaz'ın ağzından. (Arda odaya girdikten sonra aşağıda yaşananlar.)

Arda eve geldikten sonra odasına çekildi. Bizde evin büyük salonuna geçtik. Arda espiri olsa da kırılgan, duygusal, anne özlemi çeken biri. Biz Arda ile işte bu yüzden birbirimize bağlıyız. İkimizde anne özlemi ile büyüyen çocuk olduk. Anne kelimesi bize hem uzak, hem de yakın oldu. Kırılmış bir çocukluğumuz vardı. Arda benden daha kötü çocukluk geçirmişti. Annesi babasından her gün dayak yerdi. Annesi de hem Arda için, hem de sevdiği adamı bırakmamak için sesini çıkartmıyordu. Her zaman Arda annesini ağlarken görür sonrada bize gelirdi. Bir gün annesi, babasında bir farklılık olduğu anlamış, Arda'nın babasını takip etmişti. Sonra tabi kadın sevdiği adam tarafından kendi yatağında aldatıldığını görmüş ve Arda'nın karşısında kendini asmıştı. Aslında Arda görsün istememişti. Ama Arda inat edip bakmış ve annesini gözünün önünde kendini asarken görmüştü. Tabi babası Arda'yı bakmak yerine başka bir kadın ile evlenip, başka ülkeye kaçtı. Piç herif ne olucak. Arda'yı yetimhaneye bırakmıştı ve sonra gitmişti. Benim annem ise Arda'nın babası ile benim babamı aldattı. Yani Arda'nın annesinin aldatılırken gördüğü kadın benim annemdi. İkiside şerefsiz işte. Annemde beni istemedi. Birkaç yıl sonra da babam üzüntüden kalp krizi geçirdi ve amilyat masasında kaldı. Bizde Arda ile yetimhanede büyüdük.

Unutulmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin