Küçük kız elinde kırmızı bir balon, kocaman bir bahçede koşturuyordu. Onun doğum günüydü ve henüz 4 yaşına girmişti. Kocaman üzerinde Batman'in logosu olan pastanın üstünde kocaman 4 harfi yazılıydı. Kız bugüne kadar barbie bebeklerle hiç ilgilenmemiş daima bir kahraman istemişti. Küçük kız koşarak babasına sarıldı. Sonra annesine. Abisi kızın saçlarını karıştırırken, ki kız bundan nefret ederdi , ilk defa yüzündeki tebessümle abisine bakıyordu. Ardından her şey bir anda yanmaya başladı. Abisi önünde bağırıyordu annesi ağlıyor babası ise kızına gülümsüyordu. Bir gülümseme hiç bu kadar hüzünlü olamaz diye düşündü küçük kız. Ailesi gözleri önünde yanarken o da ağlamaya başladı. Balonu patlamamıştı ama elbisesinin uçları yanmıştı. Son bir kez bağırdı Hayır diye ve babası ona elini uzattı. Hayır dedi küçük kız. Babasına elini uzattı. Etraftaki alevler çoğaldı ve kız babasının parmaklarinin uçlarını kendininkilere değer gibi hissetti. Abisi ve annesi artık konuşmuyorlardı, nefes bile almıyorlardı. Keşke diye mırıldandı kız keşke daha çok sarılsaydım size.. Babası kızına gülümsedi iyice.. Ve ağzından çıkan son 3 kelime de can verdi. İyiki doğdun Güneş'im.
* ******************* *
-Güneş uyan kabus görüyorsun geçti güzelim, geçti...
Ayaz' a sarılırken abimi tekrar gördüm zannettim. Bakışlarını benimle uğraşmalarini. Onu bazen unutuyorum. O kadar korkuyorum ki. O küçük kız bendim işte. her şeyi ben yaktırdım. Lanet olasıca hayatımı ben kendim yaktım. Bazen diyorum ki keşke ölü doğsaydım. Kimse ölmezdi. Onları ben öldürdüm. Ben. 4 yaşımda bir katilim. Lanet olsun diye bağırıp Ayaz' ı kenara ittim. Yataktan inip koşmaya başladım. Aşağıya indim ve bahçeye çıktım. Ayağıma batan taşlar canımı yakmıyordu. Bedenime verilen zarar ruhuma verdiğim zarara yetmiyordu. Hissettirmiyordu. Koştum. Ne var ne yok her şeyi düşünerek koştum. Yolda koştuğum için bana küfür eden, korna çalanlar vardı ama yine de onlara aldırmadan koşmaya devam ettim. Yüzüme vuran rüzgar sanki ruhumu da alıp götürebilirmis gibi... hava kararmaya başladığında durdum. Yine her zamanki yerime gelmiştim. Uçurumun kenarına. Hayattaki yerime. Hak ettiğim yere. Oturdum yere ve izledim. Güneşin batmasını. O, tüm insanlara geri doğacagini bildirip batıyordu. Ben ise bir kere battım mı geri cıkamiyordum. Ama bende yanıyorum işte. Benzerligimiz bu. Güneş çok sıcak diye ona yaklaşamıyorlar. Bende kendime insanları yaklaştıramıyorum. Yine mırıldandım aynı sözleri. " keşke, keşke daha çok sarılsaydım size. " Uçurumun kenarına daha da yaklaştım ama atlamadım. Sadece baktım. Tutulacak dal var mı diye. Ne yazık ki, bu uçurumda benim kadar boştu tutunmaya.#####****####****####***
MERHABAAAA BEN GELDİM :)) BEĞENİRSİNİZ UMARİM! SEVİYORUM SİZİ :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
imkansız
Teen FictionBen karanlıktan korkardım. Şimdi ise en sevdiğim şey olmuştu. ben karanlık olmuştum. Hemde onun karanlığı benim aydınlığım olmuştu.