imkansız

SARHOŞ

Melodi sarhoş olmuştu. Ben bu kadar kolay pes etmem dedikten sonra 16. bardağı kafasına dikmiş, şu an ise her şeye gülebilecek durumdaydı. Ki o sarhoş değilken bile her şeye gülüyordu ama şu an olay bu değil! Uğur ve ben Melodi ve Ayaz'a aşırı derecede değişik bakıyorduk. Buna emindim. Ayaz şişe şişe içmiş ve kendi kendine şarkı söylüyordu. Melodi ise.. Ondan bahsetmek bile istemesem de söylemeliyim ki bu kız tam bir gerizekalıydı. Özellikle içince. Her nefes aldığında inip kalkan göğüs kafesine bakıp kahkahalarla gülüyor ve ondan sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi etrafa salak salak bakınıyordu. Bu ikisini rezil durumdan kurtarmak amacıyla ben Ayaz'ın koluna girerken Melodi, çoktan Uğur'un kucağındaki yerini almıştı. Uğur bana göz kırptığında onun Melodi'yi kendi evine götüreceğini anlamıştım. Uğur'la pek konuşmazdık ama birbirimize iki kaş göz yaptık mı olay hallolurdu. Ayaz'ı benim arabama yönlendirirken söylediği şarkıdan bir şeye çok kırıldığını anladım. Onu arabaya yasladıktan sonra rahatça uzansın diye ön koltuğu yatırdım. Ayaz'ı koltuğa uzandırdıktan sonra kemerini bağladım ve arabanın ön tarafından dolaşarak sürücü tarafına geçtim. Kemer takma gereksinimi duymadan gaza bastım ve Ayaz'la kaldığımız eve doğru sürmeye başladım. Ayaz en sevdiğim şarkılardan biri olan " YİNE YAZI BEKLERİZ"' i söylerken dayanamayıp mırıldandım bir ara. Hayatımda Titanic'ten sonra izlediğim 2. ve sonuncu olan " Aşk Tesadüfleri Sever" beni az olsun etkilemişti. Eve geldiğimizde Ayaz'ı kapı pervazına yasladım ve kapı açılana kadar elimi zile basılı tuttum. Gamze kapıyı açınca içimden çok şükür dedikten sonra Ayaz'ı içeri aldım ve kıvırta kıvırta giden Gamze'nin ardından kocaman bir gözlerimi devirdim. Yukarı doğru çıkarken Ayaz bana ağırlığının hemen hemen tümünü vermemişti. Fakat yine de bana hafif gelmişti. Gülümsedim. Sarhoş olduğum günde Ayaz beni kucağında taşıyıp ve 2.5 saat dırdırımı çektiğini söylemişti. Eh, ne yapalım. Sarhoş halim çekilmiyor demek ki. Ayaz'ı yatağa ittirdim. Ama onun üstüne düşmeyi tabi ki beklemiyordum. Sakince ellerimi Ayaz'ın başının iki yanına yasladıktan sonra Ayaz'a üstünü değiştirmesini söyledim. Aşağı mutfağa kahve yapmaya gittim ve kahve yapmaktan vazgeçip bir kovaya soğuk su doldurdum. Onu Ayaz'ın odasına çıkardıktan sonra asıl işkencem başladı. Ayaz'ın ettiği küfürlerin bazıları 21 yıllık hayatımda duyduğum en değişik küfürlerdi. Ben ise elimde telefonum kahkahalarla gülüyordum. Ayaz'da kendine gelip gülmeye başlayınca bi 15-20 dakika güldük. Karnım ağrıdığında durdum ve ağır ağır nefes almaya çalıştım. Ama dediğim gibi. Sadece çalıştım. Ayaz esnediği zaman onun uyku vaktinin geldiğini anladım ve kendi odam gibi yatağına yayıldım. Ayaz'da gelip yanıma yayılınca bugünde mutlu uyuyacağımı anladım. Tabii erken konuşmuşum. Hiç de umduğum gibi bir gece olmadı. Aksine dehşet verici bir gece oldu.

Merhaba. Yine ben :) Akşamları yazmayı daha çok seviyorum. Kafam dağılıyor. Öneri yada yorum her şeye açığım. Medya Melodi. ;) görüşürüz...