destanın lordları

AFACAN ÇOCUĞUN ETKİLERİ

Berk 10 yaşında yaşında bir çocuktur. ÇANAKKALE de oturuyorlar ve mahalle okuluna gidiyor.

Babası mimar Annesi doktor . O da onlar gibi kariyer sahibi olmak istiyor. Bunun için çok çalışıyor. Sınavlardan yüksek alıp ailesinin tebriklerini alıyordu. Bu böyle devam ederken yine birgün sabah kahvaltısını yaparken annesi ona omlet hazırlamıştı.

Omlet kokusunu alan Berk'in midesi bulanmaya başlamıştı. Annesine bu sabah kahvaltı yapamayacağını söyledi. Annesi kızmıştı. Ama sabah iştahı olmuyordu ki. Okuldaki kantinden bir şeyler atıştırabilirdi. Çantasını alı evden çıktı ve iyi günler dileyip okula gitti. Direk kantine girdi.

Kantinci yeni açmıştı fakat kantin işliyordu. Birkaç poğaça alıp masaya oturdu tam yiyecekken yan masadaki arkadaşlarını gördü . Hemen yanlarına gidip oturdu. Onlarda aynı şekil sabahları evde yemek yemeyip kantinde atıştırıyorlarmış. Berkle gün içinde yapacaklarını , okul çıkışı nereye gideceklerini konuşmuşlar

Sonunda Berk dün gece ki babasının anlattığı destanı arkadaşlarıyla paylaşmış. Arkadaşları dinlemişler en sonuda fikrine katılanlar olmuş katılmayanlarda . Eve kadar bu konuyu bir daha açmamış .

Akşam eve gittiğinde film izlerken bu konudan bahsetmiş . Babası gülmüş ve :

-'' Hayal gücün geniş. Arkadaşların sana katılmamış olabilir ama ben sana katılıyorum dediğin olabilir .'' demiş.

Annesi de :

-'' Belki sen de günün birinde kral olabilirsin . '' demiş gülerek

Bu durum karşısında Dalga geçildiğini anlayan Berk kendi odasına gitmiş kapıyı kapatıp dolapta kitabı aramaya başlamış . Rafın en sonunda duruyormuş.

-'' İşte burdasın '' deyip kitabı alıp masanın üzerine koymuş. Kitabı okurken savaş figürlerini görmüş kabartmalara elini gezdirmiş. Uzun süre bakarken camdan bir ses gelmiş sanki bir taş sesi gibi

meraklanıp camdan dışarı bakmış. parkta duran gençağabeylerinin doşında bir şey görememiş. Yerine geçip oturmuş. Okumaya devam etmiş. Yalnız bu kezde parktan gülüşme sesleri gelmiş. '' sessiz olamaz mı bunlar '' diye düşünmüş. Parkta gençler şakalaşırken top sahasında bir titreşme fark etmişlerdi. Eğlenmelerine devam eden gençler bu sefer şiddetli bir sarsılma hissettiler.

Sanki yerin altında birşey geziyormuş gibiydi. Böyle devam ederken birden bir kaya top sahasında belirdi

Ardından etrafında bir çember ortaya çıkmış . Kabartmalı figürler betonu deliyormuş . Sonra birden bir ateş çıkmış. Hemen çemberi ateş salmıştı .

farklı ışıklar etrafı aydınlatmaya başlamıştı. Hafif meraklanan gençler bir araya toplanmışlar. Sonra herşey kesilmiş. Sarsılma bitmiş. Fakat etrafı aydınlatmaya devam ediyormuş çember. Şaşırıp bakan gençler kendi aralarında bir kamera şakası zannetmişler . Fakat birden kaya parçasından etrafa doğru iki ışık belirmiş . Çığlık koptu ardından at sesleri , ok sesleri gelmeye başlamıştı .

Gökten bir ışık inmiş çemberin üzerinde ki iki noktaya . Karanlık bir şeymiş . kımıldıyor gibiymiş . Gençler ne olduğunu anlamak için yanına gitmişler iki noktaya çembere basmamaya dikkat etmişler. İçlerinden biri '' Nolcak ya '' deyip çembere basmış.Sonra iki noktada duran garip şeyler kalkmış .

Ellerinde kılıçları olan iki eski muhafız askeriymiş . Gençler korkularından ne yapacağını şaşırmışlar . İki asker derin nefes alıp gençlere bakmışlar Mizrakça onlara :

- '' du zenta ina kuana fis ( Biz neredeyiz ) '' demişler .

Gençler birşey diyememiş. Diğer muhafız asker :

-'' rezor gusti mölaka venom ( Bunlar düşman olabilir )

Sonra ikisi de kılıçlarını kaldırıp gençleri orada kesmişler