Annem
Annem.....Gözümü açmamla odamda olduğumu anlamam bir oldu. Hayırdır inşAllah! Son zamanlarda bu rüyayı 2-3 kez daha gördüğüm gerçeği beynimi sardı. Neler oluyordu bana. Gecmişle yüzleşmem mi isteniyordu? yaşananlardan ibret alıp ibretlik olmamam mı isteniyordu? Bilinçaltım bana bir mesaj gönderiyor da ben mi algılamıyordum?Yatağımda doğruldum. Ellerimle istem dışı vücudumu yokladım. Her uzvum benimle idi. Nefeslerimi alıp vermem normalleşince bir karar vermem gerektiğine inandım. Benim için çok özel olan insanın yani Annemin hayat hikayesini sizlerle paylaşmak; paylaştığımız yerde de herkes payına düşeni üzerine alsın diye karar verdim.
Yataktan hedefi olan insanın azmi ile fırladım. Normal zamanda klavyenin başına 1.5 saatten önce geçemeyen ben 15 dakika da parmaklarım klavyenin üzerinde adeta dans ediyordu. Kendime de kızmadan geçemiycem. Şuanda borcunu ödemiş bir borçlunun rahatlaması; devasız hastalığın şifasına ulaşmış hastanın mutluluğu ve huzuru var. İnşAllah Annemin hikayesinide bitirdiğimde de bu mutluluğu ve huzuru hissederim....
Yıl 1937 Anadolu nun güzide köylerinden birindeyiz. Vakit üzüm vakti annem dünya ya gelmiş. O zamanlar doğum tarihi gün, ay yok armut vakti ,üzüm vakti, pekmez zamanı diye beyinlerine not düşülürdü. annem 4 çocuklu ailenin ilk bebeği olarak dünyaya gelir.Her bebek gibi oda geniş ve rahat dünyadan dar ve meşakkatli dünyaya doğdum diye ağlamış. Bilse ki daha yaşayacağı ne sıkıntılar var. O tarihlerde Anadolu da kadın erkek doğurduğu zaman değer kazanırdı.
Ama dedem kız çocuğuna olan özleminden anneanneme kendini değersiz hissettirecek bi davranış da bulunmaz.
Anadolu da yokluk her eve uğradığı gibi annemlerin evinede uğrar. Halbuki dedem köyün Ağası nın oğludur. yokluk onlarında kapısını çalar. Konakta 6 kardeş aileleri ile yaşamaktadır.Annem den sonra 3 erkek kardeşi dünyaya gelir. Ve artık Ağa nın ailesi konağa sığmamaktadır.Dedem ailesine yaşatmayı düşündüğü güzel günlerin bu yaşantı ile elde edemiyeceklerini anladığı an gurbete çıkmaya karar verir.
Askerlik yaptığı dönemde çok sevdiği arkadaşı
_Zor durumda kalırsan dostun olarak seni o zor günlerinde yanlız bırakmam .Beni de bir kardeşin bil ve yanıma gel der. Dedem arkadaşının bu sözü ile gurbete önce kendisi gider.Bir iki yıl çalıştıktan sonra ev tutar , ailesini yanına aldırır. Annem için unutulmaz yıllar başlar.Köyden şehire taşınan annemlerin yaşam standartları da değişir. O zaman da su dışarıdan çeşmeden temin edilir ,tuvalet dışarıda olup ;banyo kültüründende bihaberdirler.Ama evde çeşmeden su akıyor,tuvalet içeride en önemliside banyo vardır. Banyo yapmak istediği zaman sıcak su hazırlayan hizmetli dahi vardır.
Annem genç kızdır ve dedemin prensesidir.Dedem annemi daha çok mutlu etmek adına eve telefon da bağlatır ki; koca şehir de bir elin parmağını geçmez telefonlu ev.
Şehrin sosyetesinin hayalinde, GÜNGÖR ÜN onlara GELİN olma serabı mutluluğu vardı. Her kayınvalide adayının gizli gizli duası idi annem...
Böylesi bir güzelliği bütün şehir onlarda görmeli idi.Baskasinin evine yakışmaz onların evine yakışır dı.İnançları ve duaları böyle idi.
Allah bir kuluna nimet verecek ise bütün kullar engel olsa ; Allah yinede o nimeti kuluna verir.Kulun nasibinde nimet yok ise bütün kullar çabalasa o nimeti kuluna veremez.
Annemin de köşk ve konaklarda evin hanımı olarak salınması yazılmadığından bütün şehrin zenginligi ona nimet olup ulaşamadı. Kaderinde yoktu ve kaderi yazan KALEM vazifesini yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNGÖR GÜNGÖRMÜŞ MÜDÜR?
Ficción históricaGÜNGÖR GÜNGÖRMüŞ Müdür??? Benim için güzel bir günün sonuna gelmiştim. Hava kararmış ve evimdeydim.Simdiki gençler in rahatlığı bizim zamanımızda yoktu.Bir genç kız hava kararmadan evde olmak zorunda idi.Bu zamanda gördüğümüz ve duyduğumu...