2.bölüm

2 0 1
                                    

Annem
Annem.....Gözümü  açmamla odamda olduğumu anlamam bir oldu. Hayırdır inşAllah! Son zamanlarda bu rüyayı 2-3 kez daha gördüğüm  gerçeği beynimi sardı. Neler oluyordu bana. Gecmişle yüzleşmem mi isteniyordu? yaşananlardan ibret alıp ibretlik olmamam mı isteniyordu? Bilinçaltım bana bir mesaj gönderiyor da ben mi algılamıyordum?Yatağımda  doğruldum. Ellerimle istem dışı  vücudumu yokladım. Her uzvum benimle idi. Nefeslerimi alıp vermem normalleşince bir karar  vermem gerektiğine inandım. Benim için çok  özel olan insanın yani Annemin hayat hikayesini sizlerle paylaşmak; paylaştığımız  yerde de herkes  payına düşeni  üzerine alsın diye karar verdim.
Yataktan hedefi olan insanın  azmi ile fırladım. Normal zamanda klavyenin  başına 1.5 saatten önce  geçemeyen ben 15 dakika da parmaklarım klavyenin üzerinde adeta dans ediyordu. Kendime de kızmadan geçemiycem. Şuanda borcunu ödemiş bir borçlunun rahatlaması; devasız hastalığın şifasına ulaşmış hastanın mutluluğu  ve huzuru var. İnşAllah Annemin hikayesinide bitirdiğimde de bu mutluluğu ve huzuru  hissederim....
  Yıl 1937 Anadolu nun güzide  köylerinden birindeyiz. Vakit üzüm  vakti annem dünya ya gelmiş. O zamanlar  doğum  tarihi gün, ay yok armut vakti ,üzüm  vakti, pekmez zamanı diye beyinlerine not düşülürdü. annem 4 çocuklu ailenin ilk bebeği olarak dünyaya gelir.Her bebek gibi oda geniş ve  rahat dünyadan dar ve meşakkatli dünyaya  doğdum diye ağlamış. Bilse ki daha yaşayacağı ne sıkıntılar var. O tarihlerde Anadolu da kadın erkek  doğurduğu  zaman  değer  kazanırdı.
Ama dedem kız çocuğuna olan özleminden anneanneme kendini değersiz  hissettirecek  bi davranış da bulunmaz.
Anadolu  da yokluk her eve uğradığı  gibi annemlerin evinede uğrar. Halbuki dedem köyün Ağası nın  oğludur. yokluk onlarında kapısını çalar. Konakta 6 kardeş aileleri ile yaşamaktadır.Annem den sonra 3 erkek  kardeşi  dünyaya  gelir. Ve artık  Ağa nın ailesi konağa sığmamaktadır.Dedem ailesine yaşatmayı düşündüğü  güzel  günlerin bu yaşantı  ile elde edemiyeceklerini anladığı  an gurbete çıkmaya karar verir.
Askerlik yaptığı  dönemde  çok  sevdiği  arkadaşı
_Zor durumda kalırsan dostun olarak seni o zor günlerinde yanlız  bırakmam .Beni de bir kardeşin bil ve yanıma gel der. Dedem arkadaşının  bu sözü  ile gurbete önce  kendisi gider.Bir iki yıl  çalıştıktan sonra  ev tutar , ailesini yanına  aldırır. Annem  için  unutulmaz yıllar  başlar.

Köyden  şehire taşınan  annemlerin yaşam  standartları  da değişir. O zaman da su dışarıdan  çeşmeden temin edilir ,tuvalet dışarıda  olup ;banyo kültüründende bihaberdirler.Ama evde çeşmeden  su akıyor,tuvalet içeride  en önemliside banyo vardır. Banyo yapmak istediği zaman  sıcak su  hazırlayan  hizmetli dahi vardır.
Annem genç kızdır  ve dedemin prensesidir.Dedem annemi daha çok  mutlu etmek adına  eve telefon da bağlatır ki; koca şehir  de bir elin parmağını  geçmez  telefonlu ev.
Şehrin  sosyetesinin hayalinde, GÜNGÖR  ÜN onlara GELİN  olma serabı mutluluğu  vardı. Her kayınvalide adayının  gizli gizli duası idi annem...
Böylesi bir  güzelliği bütün  şehir  onlarda görmeli  idi.Baskasinin evine yakışmaz  onların  evine yakışır dı.İnançları ve duaları böyle  idi.
Allah  bir kuluna nimet verecek  ise bütün  kullar engel olsa ; Allah  yinede o nimeti kuluna verir.Kulun nasibinde nimet yok ise bütün  kullar çabalasa o nimeti kuluna veremez.
Annemin de köşk  ve konaklarda evin hanımı  olarak salınması yazılmadığından bütün  şehrin  zenginligi ona nimet olup ulaşamadı. Kaderinde yoktu ve kaderi yazan KALEM vazifesini yapmıştı.

GÜNGÖR GÜNGÖRMÜŞ MÜDÜR?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin