Bölüm 2

367 13 4
                                    

Bölümü bu kadar geç attığımız için özür dileriz.Diğer bölüm haftaya gelir :)

Chanyeol karşısındaki görüntüye inanamıyordu.Karşısındaki kafede Baekhyun  duruyordu.Gerçek olduğundan emin olmak istermiş gibi bir kaç kez gözlerini kırpıştırdı.Belkide yanlış görüyordu sonuçta bu gün onu çok anmıştı ve başkalarını o zannediyor olabilirdi ya da belki de artık cidden delirmeye başlamıştı.Hayır hayır bu olamazdı.Hayatını geçirdiği ve aşık olduğu kişiyi nerede görse tanırdı.Ve bu karşıda duranın o olduğuna emindi.Ne kadar değişsede üstünden yıllar geçsede Chanyeolun onu tanımaması imkansızdı.Hızla karşıdaki kafeye doğru  ilerlemeye başladı. Caddeden geçerken arabaları umursamadı bile aynı fren ,korna ve küfürleri  umursamadığı gibi.Kafeden içeri girdiği anda gözleri Baekhyunu aramaya başlamıştı.Chanyeolün az önce yanında gördüğü çocukla konuşup gülüyordu.Chanyeol o gülüşü o kadar çok özlemişti ki bir kez daha duymak için bu kafede olan herkesi parçalarına ayırabilirdi.Ona sarılıp her yerine öpücükler bırakmadığı her an onu tüketiyordu o yüzden içinden geleni yapmaya karar verdi.Baekhyunun karşısındaki çocuğu ittirdi ve kollarını kendi vücuduyla bir puzzle parçasıymış gibi uyumlu olan bedene sardı.O sırada ne yeri ne zamanı  ne de ittiği çocuğun yere düşüşünü umursuyordu.Havalara uçuyordu.En sonunda tekrar cennetine kavuşmuştu.Ama bir düşüş beklemiyordu.Sevgilisinin kendini ittirmesi beklediği bir şey değildi hemde hiç.

Chanyeol'ün Ağzından

Bana bakıyordu ama bakışlarından eskisi gibi olmadığını herhangi biri bile söyleyebilirdi. Hızla yanımdan geçip yerdeki çocuğa gitti.Beni görmezden gelmişti.Şokla kafamı onlara doğtu çevirdim. "Sehun-ah iyi misin bir yerin acıdı mı?"     Sehunda kimdi? Burada neler oluyordu böyle.Çocuğun yerden kalkmasına yardım etti ve bana döndü."Hey sen,ne yaptığını sanıyorsun?Kim oluyorsunda sevgilimi itip bana sarılıyorsun." Baekhyunum,benim baekhyunum beni tanımıyordu ve bu çocuğun sevgilisiydi öyle mi?Beynimden vurulmuşa dönmüştüm.Yavaş yavaş sinirlendiğimi hissedebiliyordum.Ne sikim oluyordu burada böyle? "Hey sana diyorum,özür dilemek gibi bir niyetin var mı yoksa dikilmeye devam edip beni sinirlendirmeye devam mı edeceksin?" Uyuz olmuş bir şekilde konuştu sevgilim.Sinirlendiğinde o kadar karşı konulmaz olurdu ki onu daha fazla sinirlendirmek istiyordum.Ama bunun ne sırasıydı ne yeriydi.Söylenmek için tekrar ağzını açıcağını anladığımda çenesini kapatması için fazlasıyla özlediğim pembenin en sevdiğim tonundaki dudaklara yapışacakken yanındaki çocuk sevgilimi kolundan tutup kollarının arasına çekti. "Sevgilim sakin olur musun ve sen uzun boylu neden gelip sevgilime sarıldın?"  Baekhyunu saran kolları,sesi,bakışları,nefes alması kısaca varlığı beni rahatsız ediyordu.Şu an olayı tam olarak kavrayabilmiş olsaydım boynunu kırmak için bir saniye bile tereddüt etmezdim ama anlamadığım bir dolaplar dönüyordu ve Baekhyunu zora sokmamak için oyuna devam etmem gerekiyordu.Varlığını yok sayarak kolları arasındaki aşık olduğum çocuğa döndüm. "Üzgünüm,seni tanıdığım birine çok benzettim. Sadece  onu uzun zamandır görmüyordum ve inanılmaz özledim.Lütfen kabalığımı mazur gör."Baekhyun tatmin olmamış gözüküyordu.(boşver ilerde tatmin edersin channie. terbiyesiz yazar burada ;) ) Yanındaki çocuktan özür dilememi bekliyordu ama bu asla olmayacaktı.Son bir kez daha suratına bakıp dışarı çıktım.Onu bulmuşken tekrar kaybetmeyeceğim ve bu işi kesinlikle çözeceğim.

Yazar Anlatımı

Chanyeol dışarı çıkıp yürümeye  başladığında Baekhyun hala kapıya bakıyordu. Az önceki uzun çocuk çok tanıdık geliyordu ama nereden tanıdığını bir türlü çıkaramıyordu. "Baekhyun gel hadi.Boşver o deli çocuğu." Sehun kolundan çekince daldığı düşüncelerden uyandı. Chanyeol ise o olduğuna emindi.Kafeye girmeden önce buna karar vermişti zaten ama şu an emin olmasını sağlayacak daha çok şey vardı. Kokusu,sıcaklığı,yüzü,boyu,kalbinde neden olduğu çarpıntı her şey aynıydı.Chanyeol'ün taptığı kızıl saçları hariç.Açık kumral ona fazlasıyla yakışmıştı.Birde Chanyeola bakışları ve davranışları.Bunlarda sevgi ve aşktan çok soğukluk vardı.Ama bu Chanyeol'ü durdurmayacaktı ne olduğunu öğrenecekti ve hayatını geçirdiği,geçirmeye de devam edeceği çocuğu tekrar kollarının arasına alacaktı. Chanyeol aklına gelen şeyle elini cebine attı.Cep telefonunu çıkarttı ve uzun zamandır ezberinde olan numarayı tuşladı.Telefon çalarken eskiden haberleşmenin ne kadar zor olduğunu düşündü.Aslında Baekhyun yanında olunca dünyayla bağlantısı koptuğu için ve sevgiliside sürekli yanında olduğu için iletişim çokta umrunda olmazdı.İhtiyacı olan tek kişi yanındaydı.Uzun bir bekleyişten sonra telefon sonunda açılmıştı."Luhan açmasaydın,beklerdim ben daha hiç yormasaydın kendini." Yakın arkadaşı alışık olduğu haline gülüp konuştu "Çok mutlusun,noldu yoksa en sonunda annen seni kendi haline bırakmaya mı karar verdi?" Luhan arkadaşının sesindeki mutluluğu anlayabiliyordu özelliklede uzun zamandır hiç bu kadar mutlu gelmediğindendi. "Dahada iyisi.Duyunca kulaklarına inanamayacaksın."Chanyeol fazlasıyla heyecanlıydı. "Yoksa onla ilgili bir gelişme mi oldu,bir şey mi öğrendin?" Luhan sorarken fazlasıyla temkinliydi.Neşesini bozmak istemiyordu. "Evet bir şey oldu.Onu buldum,onu gördüm hatta ona dokundum.İnanabiliyor musun Luhan en sonunda onu buldum." Chanyeol bildiğin şakıyordu."Ne,nerede,nasıl,iyi miymiş?Anlatsana şunu adam gibi Chanyeol." Luhan Baekhyun ile hiç birebir olarak tanışmamıştı ama onu tanıyordu. Onunla ilgili bir çok şey bilirdi.Onu sevmesi ya da onun için endişelenmesi için onu görmüş olmasına gerek yoktu.Chayeol'ün anlattıkları yeterliydi.  "Tamam tamam anlatıyorum.Şaka gibi yolda yürürken yanımda neredeyse bir kaza oldu.Ona bakmak için kafamı çevirdim ve karşımdaki kafedeydi.Yanına koştum,sarıldım ama beni tanımadı beni ittirdi,yanında da sevgili vardı."Chanyeol o çocuğu öldürmek istiyordu ve sevgilisinin neden onu tanımadığıyla ilgili kafası karışmış,kalbi kırılmıştı ama onu gördüğü,ona sarıldığı,kokusunu içine çektiği,sıcaklığını hissettiği,sesini duyduğu için o kadar mutluydu ki bunları şimdilik rafa kaldırmıştı. "Nasıl yani seni tanımadı bu işte bir terslik var Chanyeol." Luhan şaşırmıştı.Ve aynı zamanda üzülmüştü de arkadaşı bir türlü mutlu olamayacak mıydı? "Bende bilmiyorum,belkide yanındaki tip yüzünden öyle davrandı,belkide böyle davranması için tehdit ediliyor cidden bilmiyorum.Bu konuyla ilgili yardım lazım Suhoyla konuşun ve bunu çözmeye çalışın ve sana kafenin adını mesaj atarım.Baekhyunla ilgili bulabildiğin her türlü bilgiyi istiyorum,hepsini.Haberini bekliyor olacağım."  Luhan gıcık olmuş bir ses tonuyla konuştu "Bir lütfen ya da yapabilir misiniz güzel olabilirdi ama neyse." Ve telefonu kapattı.Chanyeol arkadaşıyla konuşurken kafeden ne kadar uzaklaştığını fark etti.Kafenin oraya geri dönmeye karar verdi.Yolculuğu vampirliği sayesinde baya kısa olmuştu.Kafenin tam karşısında bir park olması hoşuna gitmişti.Tam olarak kafeye bakan banka oturdu.Sehun denen çocuk gitmişti.Baekhyun ise orda kalmış müşterilere hizmet ediyordu.Chanyeol onu ilk gördüğünde üstündeki formayı fark ettiği için şaşırmadı.Ustalıkla siparişleri taşıyor,etrafına gülücükler dağıtıyordu.Chanyeol o gülücükleri dağıttığı kişileri fazlasıyla kıskanmıştı.O gülücükleri hak eden tek ama tek kişi kendisiydi.Chanyeol ne zamandır bir sapık gibi onu izliyordu bilmiyordu ama izlerken geçirdiği her saniye ona huzur veriyordu.Telefonunun çalmasıyla gözlerini sevgilisinden oturduğundan beri ilk defa ayırdı. "Efendim Luhan."  "Araştırmamızı yaptık.Artık adı Byun Baekhyun.İki sene önce bir trafik kazası geçirmiş ve hafızasını kaybetmiş olarak kayıtlı.Ama bir vampirin hafızasını kaybetmesi imkansız olduğu için Suho araştırmaya devam ediyor. Ve hayatına gelirsek Byun Ji Yong babasının adı ve normal bir adammış gibi duruyor.Avcılıkla ilgili bir dükkanı var ama geçmişiyle ilgili bir bilgi yok.Var olan her şey iki sene öncesinden başlıyor.Sanki adam daha öncesinde hiç varolmamış gibi ya da belkide bilgileri silinmiştir.Bence bu fazlasıyla şüpheli ama zaten Baekhyunun sahte babasını oynayan adamın nasıl olmasını beklerdin ki? Oh Sehun o kafede gördüğün çocuk fazlasıyla normal bir hayatı var.2 senedir sevgililer ve aynı okula gidiyorlar.Seul Üniversitesi.Tarih okuyorlar ve ikinci sınıflar.İyi birer öğrenciler.Özellikle Baekhyun akademik olarak çok başarılı. Baekhyun kafenin yakınlarında bir yerde yaşıyor mesaj atarım sana tam adresini.Şimdilik bunları bulabildim.Baekhyun ile ilgili  fazla bir bilgi yok.Onunda iki senelik bir geçmişi var.Her şey geçirdiği söylenen kaza ile başlıyor." Bu şüpheli durumlar Chanyeolün kafasını karıştırmıştı. "Luhan araştırmaya devam edin,bütün bilgileri istiyorum babasını iyice araştır,kazayı öğren ve hemen kafeyi satın alıp,beni üniversiteye kaydettiriyorsun.Tekrar okumak güzel olucak sanırım.Tarihi ne kadar çok sevdiğimi bilirsin.Haber verirsin"Telefonu kapattığında izlemeyi bıraktığı çocuğun kafeden çıktığını gördü.Hava kararmıştı ve soğuk bir rüzgar esiyordu.Küçük çocuk yürürken Chanyeolda peşinden gidiyordu.Chanyeol onun ince giyindiği için soğuktan titrediğini fark ettiğinde  yanına gidip ona ceketini verip,salırıp ısıtmamak için kendini zor tuttu.Chanyeol kızmıştı ,her zaman kendisiyle ilgili böyle dikkatsız olmuştu zaten.Hasta olucak bu gidişle diye kendi kendine söylendi. Çokta uzun  olmayan bir yolculuktan sonra Baekhyun eve varmıştı.Eli titreye titreye kapının şifresini girdi.Burnu soğuktan kızarmıştı.Chanyeol yandan görüntüsünün ne kadar harika olduğunu düşünürken kapı açılmış ve kısa olan içeri girmişti.Chayeol bir süre daha sahibi gibi şirin evin önünde durduktan sonrra evine doğru yol aldı. Demek tarih bölümü diye düşündü.Chanyeol onun bu şeçimine şaırmamıştı.Zaten hep tarihi sevmişti, kendisi o olayların çoğuna tanık olmuştu ama yinede onları okumayı,araştırmayı çok severdi.Chanyeolün de  tarihe olan  sevgisi o bu kadar çok sevdiği içindi.Chanyeol düşünceleri arasında kendi evine varmıştı.Ailesine kendisini hissettirmeden odasına çıktı ve kendini yatağa attı.Bu yatakta bu kadar mutlu olduğu  en son zaman Baekhyunda yanında yatıyorkendi.Uzun zamandır ilk defa bir an önce sabah olmasını bekleyerek uyudu.

Sabah Chanyeol erkenden kafeye gitti.İçeri girdiğinde Baekhyun müşterilerle ilgileniyordu.Şiparişi aldıktan sonra mutfağa ilerlerken kapının yanındaki Chanyeolü görünce şaşırıp duraksadı.Chanyel ona sırıtınca öfke ile yanına ilerledi."Sen burada yine ne yaptığını sanıyorsun?İşteyim yine seninle uğraşamam." Chanyeol onu sinirlendirdiğini görebiliyordu ve bundan fazlasıyla zevk alıyordu. "Sadece işimi yapıyorum"Teslim olurcasına ellerini kaldırırken konuştu.Baekhyun sözlerine anlam vermemişti ne işinden bahsediyordu böyle. "Sen neden bahsediyorsun?İşin gelip beni sinirlendirmekse çık git burdan."  Chanyeol sadece gülümsedi."Kafeye gelen müşteriye kaba davranmıyor musun sencede?Her müşterine böyle davranıyorsan burası senin yüzünden batar. " Baekhyun elinde tuttu tepsinin kenarlarını sinirle sıktı."Müşterilerime kaba davranmam,sadece senin gibi görgüsüz insanlara ağzının payını vermek lazım." dedi sinirle.Lafı biter bitmez duyduğu sesle arkasına döndü. "Baekhyun,saygılı ol."Müdürün otoriter sesini duyduğunda önce cevap veremedi ama bu herifin ne yaptığını hatırlayınca öfkesi yine kabardı. "Neden ona saygı duyuyormuşum,dün Sehunu yere ittirdi.Hemde özür bile dilemedi Hyung, benden saygı isteyen önce saygı duymasını bilmeli." Chanyeol sevgilisinin cesurca çıkışını izlerken içten içe bundan memnundu.O hiçbir zaman ezilmezdi.Eski huylarından vazgeçmemişti demek.Müdürü onu dinlerken o kadar sakindi ki Chanyeol sevgilisini bu çıkışından sonra kovucağını düşünmüştü.Ama adam Baekhyun'un lafı bitince gülümsedi. Baekhyuna döndü ve konuştu "Saygı duymalısın çünkü o patronumuz Bay Park." Baekhyun önce duyduğu şeyi sindirmeye çalıştı ama hala vazgeçmeyi düşünmüyordu.Chanyeol'a baktığında gülümsemeye devam ettiğini gördü.Baekhyun yavaşça eğildi "Hoşgeldiiniz Bay Park,ancak patronum olmanız doğruları söylemeyeceğim anlamına gelmiyor.Şimdi izin verirseniz ben müşterilerimle ilgilenmeye devam edeceğim."Baekhyun yanlarından ayrılırken Chanyeol gözünü dahi kırpmadan onu izliyordu. "Şey ben onun davranışları için üzgünüm aslında çok iyi çocuktur ama kendisine ya da sevdiklerine bir şey yapılınca sinirlenir ve asla ağzını tutamaz.Cidden kusuruna bakmayın.Bu arada ben buranın müdürü Kim Jongin.Tanıştığıma memnun oldum Bay Park."  Müdür Baekhyun için baya endişelenmiş duruyordu.Onu kovacağımı falan düşünüyor herhalde diye düşündü Chanyeol.Müdürün uzattığı eli sıktı."Bende tanıştığıma memnun oldum. Bana Chanyeol diyin,resmiyete gerek yok sık sık buraya gelmeyi düşünüyorum.Çalışanlarla ve sizinle yakın bir ilişkim olmasını tercih ederim.Ve garsonunuzun bir kusuru yok kendisi haklı ben dün hata yaptım ama kendisinden özür dilemiştim zaten.Neyse bence bu özellikleri üstüne özür dilenecek şeyler değil,doğrusunu yapıyor.Kendisini sevdim,baya çok sevdim ve kendisiyle beraber çalışmayı iple çekiyorum." dedi gülümserek.Karşısındaki adamın bunu beklemediğini anlayabiliyordu. "Şimdi eğer uygunsa kafeyi gezmek isterim müdür bey." Jongin eliyle muftağı gösterdi. "Şurada mutfak var ve banyolarda tam karşıda istediğiniz gibi gezin lütfen ve sizde bana Jongin deyin."  Chanyeol gösterilen yere doğru yürümeye başladı muftak güzel ve temizdi.Baekhyunu görmek için aldığı yer iyi bir yatırımdı da aynı zamanda.Daha sonrasında burayı Baekhyunla mutlu mesut bir şekilde işletebilirlerdi.Mutfağın sonunda kileri gördü kapısı açıktı ve içerden sesler geliyordu.Chanyeol kilere yürüdü içerde birinin olmasını bekliyordu ama bunun Baekhyun olduğunu tahmin edememişti.Aşçı falandır diye düşünmüştü ancak şimdi karşısında sırtı Chanyeola dönük bir şekilde raflardan malzeme alan bir Baekhyun vardı.Kiler yana doğru uzun ama dardı.Baekhyun arkasında hissettiği varlıkla hızla kapıya doğru döndü.Patronuyla burun buruna gelmeyi beklemiyordu.Korkup elindeki kavanozu yere düşürdü. "Ahh özür dilerim Bay Park.Sizi bir anda görünce korktum. Patronu gözlerinin tam içine bakarak konuştu "Hadi ama o kadarda korkutucu değilimdir." Baekhyun duyduğu şeyle kendini mahcup hissetti o anlamda dememişti.Şu an fazla yakındılar ve Baekhyun neden bu adamın hala çekilmediğini merak diyordu.Tam ağzını açıp çekilirmisiniz diyecekken olan şeyle yerinde dondu.Patronu yavaş yavaş kendine yaklaşıyordu.Baekhyun geri kaçılmak istedi ama geri ilk adımını attığında sırtı raflara çarpmıştı.Kaçabileceği bir yer yoktu.Patronu üstüne doğru eğilmeye başlamıştı.Baekhyun kendine yaklaşan beden ile gözlerini sımsıkı kapattı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 07, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bloody ReunionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin