Multi = Kumsal DİNÇER
Kumsal :
Sabah alarmın lanet sesiyle uyandım. Ah tabi okulun ilk günü. Ya bu yaz tatili olmadı baştan başlasın. Bütün yaz evde pineklediğim için. Neyse yeni bir okul serüvenine başlıyoruz işte. Bakalım bu sene başımıza neler gelecek. Yataktan kalkıp odamda bulunan banyoma girdim. Elimi yüzümü yıkayıp ihtiyaçlarımı karşıladım. Odama dönüp okul eteğimi ve okul gömleğimi giydim kollarını dirsekte kıvırdım. Belime kadar açık kumral saçlarımı saldım ve uçlarını hafif maşayla dalgalandırdım. Diğer kızlar gibi 1.80 boyum, upuzun bacaklarım yoktu evet yoktu. Ama mavi gözlerim , dolgun dudaklarım 1.68 boyum var fiziğimde kendime göre gayet güzeldi. Dudaklarıma çilekli lipsbalm sürüp parfümümü sıktım. Çantamı tek omuz takıp aşşapı indim. Son basamağa geldiğimde abim ile çarpıştım hep öyle olurdu zaten.
- " Günaydın abiş " deyip yanağına minik bi öpücük bıraktım.
- " Günaydın güzelim " deyip yanağıma hızla öpücük kondurup hızla yukarı çıkmaya devam etti. E tabi ünüversiteye başlayacaktı ve hâla pijama ile geziniyordu. Abimle diğer abi ve kız kardeşler gibi kedi köpek gibi değildik. İyi anlaşırdık bazı atışmalar hariç tabii. Aşşağı indiğimde çantamı kapının eşiğine fırlatıp mutfağa geçtim. Gerçekten acıkmıştım. Annemin ve babamın yanağına bi öpücük kondurup yerime oturdum. Meryem abla bize kahvaltıyı hazırlamıştı. Meryem abla bizim hizmetçi değilde yardımcımız diyim. Çünkü aile gibiyiz onunda bir oğlu var benimle yaşıt bizim villanın müştemilatında kalıyorlar.
Kahvaltımı yapıp babamın tepesinde dikildim. Ne yaptığımı alamadığına dair bakışlar atarken elimi uzatıp avuçlarımı açıp kapattığımda başını anlarcasına sallayıp sırıttı cüzdanını çıkarıp 20 tl verdi.-" Teşekkür ederim babişiim " diyip öptüm yanağını. " ben çıkıyorum" diye seslenip evden çıktım.
Okul fazla uzak değildi yürünücek mesafedeydi ama bana zor geliyordu o yüzden bi taksi çevirip taksiye bindim. Bu arada kendimi tanıtıyım.
Ben ; Kumsal DİNÇER. 16 yaşındayım lise 2 ye geçtim. Durumumuz gayet iyi hatta zenginiz diyebilirim. Bi şirketimiz var amcam ve babam birlikte şirketle uğraşıyorlar. bir abim var. Adı ; Poyraz DİNÇER . Abimde genelde şirkette babamlara yardım ediyor bu sene ünüversiteye geçti aramızda iki yaş var. Annemle babam hâla birbirlerine koşulsuz aşık :). Babam anneme işten gelince süprizler yapar onada vakit harcardı. Aile açısından ve arkadaş açısından çok şanslıydım. Herkesin böyle bir ailesi olmaz. Deli doluyum , çılgınım pozitif bi bakış açım var , rahatıma düşünüm. Pozitif bakış açım var sevecen olmaya çalışıyorum diyorum ama damarıma basılırsa bambaşka birine dönebiliyorum. Karadenizliyiz laz damarı vardır bende. Ve geçen sene benden dayak yiyenler baya bi fazlaydı. Hiç erkek arkadaşım olmadı ama teklifler ve yavşayanlar çok. Garip ama ben hiç aşık olmadım. Belkide aşık olmak için fazla neşeliyimdir.
Okula vardığımda ücreti verip taksiden indim. Okulun bahçesine girdiğimde bizim iki deli yine eski yerindeydi. Aslı ve Yağmur Onlara el sallayıp o tarafa doğru hızlandım.
- " Selam gençlik " deyip selamlaştık.
A- " Selam ay özlemişim yaa " deyip sarıldı.
Y -" Bende bende " deyip sarıldı Aslı bş yere gözlerini sabitleyip faltaşı gibi açtı.
A-" Oooha bu taşlar önceden bizim okuldamıydı ? " Hepimiz Aslının gösterdiği tarafa baktık. Hakketen taşlardı. Ama okul forması giymemişlerdi önde yürüyen simsiyahtı siyahlara bürünmüştü. Arkasında da iki taş daha vardı. Onlarda serbest ve soğuk bakışlıydı. Öndeki taş bizim okulun onlara bakan sürüklere göz kırpıp havalı havalı binaya girdiler. Yani hayatımda böyle taş varlıklar görmedim lan. Oha. Bizim okuldada birsürü taş vardı ama bunların yanında kaldırım taşından bi farkları yoktu. Zil çalınca bizde sınıfa girdik. Aslı ile Yağmur orta sıraya oturdu. Ben hep tek oturma taraftarıydım. Yayılıyordum tek başıma onların arkasına oturdum. Çok geçmeden Ebru hoca sınıfa girdi. Ingilizceydi ders. Ebru hocanın acayip güzel bir fiziği vardı. Upuzun bacakları belinde dümdüz sarı saçları vardı. Ve tam bir "sürtük" sınıftaki erkeklere firikkik verme derdinde. Kısacık vicuduna yapışan kıpkırmızı bir elbise giymişti bu sefer. Hoca dersi anlatmaya başlamıştı ve çok geçmeden kapı çalınmadan açıldı ve içeriye bahçede gördüğümüz taşlar girdi. En baştaki daha taştı daha taş olan çoçuk hocayı süzüp göz kırptı. Ve sınıfı süzdü bana bakıp yanıma yaklaşmaya başladı ve yanıma oturdu. Ebru hoca bu taşı süzüyordu. Öğretmenmi ne belli değil kadına bak. " salak taş jojuk senin yanına oturduu hey farkındamısın senin dişündüğün şeye bak " iç ses haklıydı. Taşa dönüp-" Kalkarmısın acaba ?" Dediğimde istifini bozmadan
- " Hayır " dedi. Sırada daha çok yayılıp ellerini pantalonunun cebine soktu o hocayımı kesiyordu banamı öyle geliyor. " ooo kaslara bak kız sen malsın çocuk gelip yanına oturdu kovuyon şu taşa bak maşallahhh " iç ses sapık çıktı. İç sesime saydırıp taş varlığa dönüp
-" Lan kalksana be istemiyorum ben tek oturucam "
-" ben burada oturmak istiyorum şimdi kes sesini "
-" Emredersin paşam ya kalksana be "
-" Ne çok konuşuyon kızım kes sesini "
-" Bana emir veremessin "
Ürkütücü kahverengilerini bana dikip baktı. Gözleri ne kadar korkutucuydu. Ne hissettiğini anlayamıyordum. Ama ben tırstım azcık o yüzden en iyisi susmak. Susup önüme döndüm.Ebru hoca ders anlatırken bu taş varlığı kesip duruyordu. Bu taşta ona sırıtıyordu. Hoca tahtaya yazı yazarken eğiliyordu ve siyah iç çamaşırı gözüküyordu bütün erkekler Ebru hocaya odaklanmıştı. Bu taşta anca sırıtıyordu. Hoca dikelip sıraların arasında dolaşmaya başladı. Bizim sıraya gelip taş çocuğun omzunda parmaklarını oynatıyor ve onu kesiyordu.
Ebru hoca ; " Adın ne ?" Dşye sordu.
Taş çocuk sırıtıp " " Barkın YÜCEL " diyerek karşılık verdi. Oha Yücel mi bu bu Barkın Yücel oha bizim şu ünlü playboy bütün sürtüklerin peşinde olduğu taş. Yücel holdingin veliahtı. OHA.
Ebru hoca iyice azmış olacak ki elleriyle kaslarına dokunmaya başladı. Çüş. Gerçi bu ne ki Ebru hoca öğrencileriyle yatacak kadar tam bir sürtüktü. Zilin çalmasıyla sıradan fırlayıp kızları tuttuğum gibi bahçeye çıkardım.A -" kızım dur kolum kopacak noldu ?" -" Of bu benim yanıma oturan taş var ya
Y -" hee Barkın YÜCE.. OHA BU YOK CANIM
A -" noldu ya bana bişey anlatcanızmı"
- " Barkın YÜCEL bütün sürtüklerin peşinde olduğu playboy. Yücel holdingin veliahtı.
Y -" OHA !"
A-" OHA!"Eveet ilk bölğüm geldii. Bepenip yorum lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZYAŞI
RomanceKumsal - DİNÇER Deli dolu , eğlenceli acı nedir bilmeyen sevecen güzel bir kız. Barkın - YÜCEL Hayata ve aşka inanmayan heleki kadınları sadece tek gecelik kullanan yakışıklı simsiyah bir adam. Aslı - GÜLER Babasını küçük yaşta kaybetmiş ama ha...