Akio'nun ağzından
Okulun 2. haftasındayız ve seviye sınıfları için sınava gireceğimizi ben yeni öğreniyorum. En son sınıfa geçersem heralde camdan atlarım. En iyi sınıfa büyük olasılıkla geçemeyeceğimi kendim bile çok rahat bir şekildesöyleyebilirim. Ama problem bu değil. Asıl problem bu telefüs sonrası sınava girecek olmam. Zaten tek bir arkadaşım var Namiko Hiroomi. Kendisi benim en yakın arkadaşım olur. Gayet güzel bir kız. Bir çok erkek beni
onunla görünce sinirleri bozulduğunun farkındayım. Uzun koyu kahverengi saçları ve açık kahve büyük gözleri var. Aramızda 3-4 santim var gibi. Çok garip birisi, kişilik bozukluğu olduğunu duydum, çift kişilikliymiş
ama onun diğer kişiliğine daha rastlamadım ama şuanki kişiliği gayet sakin ve iyi, ayrıca çok iyi sır saklıyor genelde kütüphane de takılan birisi. Kendisi her zaman sınıf birincisidir. Kesin en iyi sınıfa geçicek ve ben yalnız
kalacağım. Zil de çaldı. Sınavda başladı. Sınavımı bitirdim ve sonuçların açıklanmasını bekliyorum, yan sınıftan kimseyi tanımıyorum ve onlarla birlikte bir sınıfta olmak... Garip olacak gibi hissediyorum.
Namiko: Sınavın nasıl geçti?
Akio: Sence? İyi geçmiş olsa bu yüz ifadesiyle gezer miydim?
Namiko: Sınavdan çıkarken senin kağıdına göz attım. Ve en az yarısı benimkiyle aynıydı. İkinci sınıfa düşmen olası.
Akio: C-Cidde'n mi?!
Namiko: Evet.
Akio: Oley beee!Tam ben sevinirken yanıma bir basket topu yuvarlandı. Bu neydi şimdi? Birisi bana bağrıyordu 'hey sen kısa olan! Şu topu verir misin?' Normal ama kızgın bir ses tonuyla arkamı dönerek konuşmaya başladım' ben bi
Japon erkeği için normal bi boy--' sözümü bitiremeden önümde duran uzun boylu ve yakışıklı çocuğa baktım. Kalbim hızlı atmaya başladığını hissedebiliyorum. Çok ama çok fazla kızarmış olduğumun farkındaydım.
Çocuğun dediğinden tek kelime anlamadan yalnızca ona bakıyordum. Tamam gay olduğumdan değil ama...lanet olsun yalan söyleyemeyecek kadar gayim. Ben çocuğu keserken Namiko'nun topu aldığını görünce başımı sallayarak gerçek hayata döndüm.
Çocuk: Teşekkürler! Arkadaşın iyi mi? Çocuk resmen dibimde durmuş yüzüme doğru eğilmişti. Bir anlığına irkildim
Namiko: İyi gibi. Önemli değil.
Çocuk elini yavaşça kafamın tepesine koydu.
Çocuk: Arkadaşımın kusuruna bakma, o kadar da kısa değilsin! Hafif gülümsedi. Yüzümün daha çok kızardığını hissederek bir elimi yüzüme koydum. ' H-hehehe, teşekkürler'Çocuk uzaklaştığında büyük bir oh çektim. Ve yanımda haykırmakta olan Namiko'ya baktım. İlk defa onu öyle görüyordum. Resmen şeytan gülüşü atıyordu. Gülüşü hafiflemeye başladığında konuşmaya başladı,
Namiko: Birisi aşık olmuşa benziyor! Kızarınca da amma tatlı oluyormuşsun!! Hahah!
Ellerini yavaşça yüzünden karnına doğru hareket ettirmeye başladı. İçine Yuno Gasai kaçmış gibiydi.Namiko:(daha çok yaklaşarak) Onu öpmek ellemek istiyorsun di mii?! Bu çocuksu halinin içinde, bu kadar azgın olacağını hiç tahmin etmemiştim.
Ben: Hey Namiko!! Öyle demee! Bendeinsanım duygularım var. V-ve sen iyi misin?
Namiko bir anda sakinleşmişti. Ve kızarmıştı.
Aniden yere eğildi ve önüme çöktü.
Namiko: Özür dilerim Akio! Lütfen özürümü kabul et!
Bu hareketine karşılık gülesim gelmişti ama herkesin bize baktığını farketince ona kalkmasını söyledim. O da söylediğimi yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlamsız Sevgi
RomanceBoyxboy !!!!! YAOİ İÇERİR İSTEMEYEN/ SEVMEYEN/ İĞRENEN OKUMASIN!!!! • • Okuyun pişman olmazsınız.