19.05.2035

7 1 1
                                    

Pastanın üzerinde tam olarak yirmi iki tane mum vardı ve pastaya zor sığmıştı. Bi on sene sonra naparlar acaba diye düşünüyordum.
"Hadi üflesene!"
"Tamam üflüyorum ama bana üflemede yardım ederseniz çok sevinirim." dememle birlikte Yiğit,Semih,Merve ve Ela pastaya doğru bir adım atarak yanıma ulaştılar.
"Gençler sakin olalım da pastayı devirmeyelim." dedim. Yani normal olarak bile üflesek pasta bozulabilir hatta tükürükle yıkanabilirdi. Çoğu kişi söylediğim şeye gülse de onlara espri yapmadığını söylemek istemedim ve bende güldüm.
"Bir,iki,üç!" evet sanırım bazıları olayı fazla abartmış olacak ki sadece altı mumu söndürebilmiştik"
"Tamam,tamam geri çekilin ben hallederim." dedim ve bir kahraman edasıyla hepsini üfleyip,söndürdüm. Alkış nidaları yükselince teşekkür edip kesilen pastama yumuldum. Pastadan kafamı kaldırdığımda evde sadece bizim tayfanın kaldığını gördüm.
"AA insanlar nereye gitti ya?"diye şaşkınca sordum.
"Yaklaşık yarım saattir kafanı pastadan kaldırmayınca herkes teker teker gitti "
Saate bakmak amacıyla telefonunu açtığımda bir mesaj geldiğini gördüm. Mesajın kimden geldiği yazmıyordu. Mesajda;
"Deniz,dikkatli ol ve dediklerimi harfiyen yap. Şuan eminim ki kim olduğumu merak ediyorsunuz ama bunları açıklayacak vaktim yok. Mutfak tezgahının altında bir tahta var tahtayı kaldır, tahtayı kaldırınca bir örtü göreceksin örtüyü de kaldır ve kapağı aç. Yoldan hiç sapmadan ilerle yola devam ettiğinde karşında büyük bir kapı ve iki asker göreceksin, senin geleceğinden haberleri var ismini söyle ve gir. Son olarak gecikme ve dikkat et!"
"Bu ne yaa!"deyip birinin benimle dalga geçiyor olmasını umdum. Sıra sıra mesajı herkese gösterdim. Herkesin "seninle dalga geçiyorlar" demesiyle birlikte televizyonu açtım. Televizyonda bazı yaratıkların-aynı bizim gibi ama biz insanları yedikleri için yaratık demeyi tercih ediyorum-insanları yediklerini, her yeri darmadağan ettiklerini gördüm o sırada yaratıkların bir tanesi kameranın üstüne saldırdı ve ağzından şu kelimeler döküldü;
"Deniz nerede?"
Arkadaşlarım bana döndü ve ben onlara Dünya'da ki tek Deniz ben olamam değil mi diye acı acı güldüm.
"Haklısın Akdeniz,Karadeniz..." Semih'in bu iğrenç espirisinden sonra ağlamamak için kendimi zor tuttum.
"Iyy iğrençsin Semih" diyen Merve'ye katılarak yüzümü ekşittim.
"Ya o değilde, mesajı atan kişi haklı olabilir mi?"
"Bence haklı, olanlara baksanıza."
"Ee o zaman gidiyoruz. Benim kaybedeceğini bir şey yok. Gelmek isteyenler?"
"Ben varım."
"E bende varım!"
"O zaman hep beraber gidiyoruz."
"Bi saniye! Ela gelmek istemiyor musun?"
"Saçmalama anca beraber kanca beraber."
Mutfağa gittik ve mesaj atan kişinin dediği gibi bir kapak çıktı. Kapağı açtık ve teker teker inmeye başladık. Ben tam inecektim ki kapıya vurulmaya başladı. Ne olur ne olmaz birde arkadaşımdır deyip dürbünden baktım ama arkadaşım değildi ellerinde bıçakla kapımı yumrukluyorlardı. Gelmişlerdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 08, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Laf Arası TerlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin