*2.BÖLÜM*

14 3 0
                                    

MASALDAN
"Hadi artııkk!!" Rüzgarın bana bağırmasıyla çantamadan arabaya saçılan eşyaları daha da yavaş toplamaya başladım. Ve Rüzgara dönüp " siz Irmakla önden gidin ben eşyaları toplayıp geliyorum arabayıda kilitlerim." Rüzgar oflayarak Irmakla beraber arabadan indi. Bende onlar gözden kaybolana kadar eşyalarımı topladım. Arabadan indim ve kapıyı kilitledim. 'Hadi hadi seni çakal planını başarıyla tamamlıyosun. ' "Amaan şımartıyosun beni iç ses." benim bunu dememle arkadan kahkaha tulfanı koptu. Arkamı dönmemle sert bir cisme çarpmam bir oldu. ' abooooww gökten meteor düşmüş. Sıçıyomuydun gızz o arada.' bir dakika iç ses o öküz beni ,mi dinliyordu. "Sen beni dinliyordun!!!!" dediğimde meteor birdaha kahkaha atmaya başladı. 'Oyyy gülüşünü yediğim.' "hahaaahhhha beni hayatımda hiç bir kız beni bukadar güldürmemişti." ne o ne dedi hic mi gulmemis ne tuhaf cocuk ya ayriyetren okuz bir de bir de beni dinlemiş hayir anlamiyorum insan bir ozur diler ama okuzler ozur dilemez ben bunlari dusunurken bizim okuz "hadi eyvallah" dedi ve arkasini donup gitti 'ay o neydi oyle ruzgar gibi delip gecti amann ruzgar demisken ruzgari unuttun kizz kuduz kopekler gibi kudurmuştur o simdi' dediginde ic sesime hak vererek kizlara whatsaptan sadece kizlarin oldugu gruba mesaj attim

*falan filan aşklar yalan*
Ben: nerdesiniz??
Nehir:kankitoşkom nerelerdesin? Rüzgarcığım kafayi yedi yani hemen sınıfcığımıza gel.

Bizim çatlak nehirin mesajını okuduktan sonra daha fazla rüzgarı sinirlendirmemek için koşarak sınıfa çıktım.
sınıfa geldiğimde tanımadığım kişileri görünce hemen gözümle bizimkileri aradım 'aha oradalar' diyen iç sesime teşekkür ederim iç sesçiğim iyiki benim iç sesimsin diyerek bizimkilerin yanına gittim amaaann rüzgar gerçekten sinirli gibi duruyor ama çok fazla sinirli bir bunun yüzünden bu kadar sinirlenmiş olamaz herhalde ben bunları düşünürken bizimkilerin yanına varmıştım bile bizimkiler her seneki gibi kapı tarafının en arka sırasında toplanmışlardı sınıfa bir göz gezdirdiğimde o sabah ki öküzü görmemle olduğum yerde donakaldım şimdi biz bu öküzle aynı sınıftamıyız 'ayyy ne güzel işte çocuk çok yakışıklı kız onun yanındakiler ne öyle ayyy sınıfa dört tane daha yakışıklı geldi yaşasın' sapıkmısın iç ses 'yani ama Allah için söyle yakışıklı deilmi' ay tamam haklısın ama birazda öküz neyse seninle sonra konuşuruz iç sesçiğim By By bizimkilere döndüğümde noldu acaba toprak "sonunda geldin masal" dediğinde gözlerimle boş yer aradım ve bizimkilere "ee ne diye dikiliyorsunuz Nasıl oturuyoruz" dediğimde rüzgar "erkeklere dönerek "hepiniz yanınıza kızlardan birini alın eğer birisi bile bakarsa sizi öldürürüm malum toprak kızların kısa giymesine izin verdi ona göre" dediğinde nehir hemen atlayarak "ben toprakla rüzgarın bir önünde otururum" allahım ya bu kız beni deli ediyo kaptı mis gibi çocuğu ne güzel toprak her şeye izin veriyor öküz rüzgar gibi değil acaba ben Irmak ile rüzgarın arasını yaparak hata mı yapıyorum bilemedim ki neyse Defne de hemen "bende çağlar ile nehirgilin bir önünde otururum" dediğinde tam bende arda ile oturacağımı söyleyecekken rüzgarın kolumdan tutarak beni sıraya çekiştirmesiyle ne ye uğradığımı şaşırarak rüzgara döndüm rüzgar pis pis gülerek "bırak da arda etrafındaki kızlara alışsın mesela berra (sınıftan bir kız) iyi kız sende onların beraber olmasını istemezmisin" dediğinde ilk önce şaşkınca rüzgara baktım sonrada defnegilin önünde oturan arda ve berraya. Rüzgara döndüm ve "bir şartla yanında otururum" dediğimde rüzgar bıkınca söyle hadi der gibi baktı bende hemen söyledim "bir hafta boyunca ne dersem yapacaksın ve çilekli milkshakelerimin hepsini sen alacaksın" dediğimde rüzgar başta göz devirsede kabul edeceğini biliyordum. "Peki tamam" dediğinde sevinçle rüzgara sarıldım oda hemen karşılık verdi. Sınıfa hocanın girmesiyle rüzgardan ayrıldım.

Teneffüs zilinin çalmasıyla derin bir nefes aldım ve verdim sonunda tarih dersi bitmişti. Rüzgara döndüğümde Kaşlarını Çatmış arkama doğru bakıyordu arkamı döndüğümde yağızgilin sırasına doğru bakıyordu yağız kim diye sorarsanız sabah karşılaştığım öküzcüğün adı yağızmış ve arkadaşları Mert çok komik ve yakışıklı biri,Kıvanç oda yakışıklı ve birazda sert,Bora o da yakışıklı ve sakin görünüyor.bizim okulda okuyacaklarmış artık rüzgar bunu öğrendiğinde masanın altından elini yumruk yapmıştı sanırım önceden tanışıyorlardı. rüzgara döndüm ve "rüzgar şu çocukları gördün göreli sinirlisin n'oluyo anlatsana bişey olduğu çok belli eğer söylemezsen veya yalan söylersen ve ben bunu öğrenirsem seni kuzenlikten reddederim haberin olsun" dediğimde rüzgar gözlerini bana sabitleyerek "bak masal eğer sözümü kesersen anlatmam haberin olsun" dediğinde tamam anlamında başımı salladım "biliyosun ki Beril daha bu sene bu okula geldi geçen sene onlarla aynı okuldaydı işte Beril bu Bora piçine aşık olmuş işte araların bişeyler olmuş gizli gizli görüşmüşler filan yani anlican sevgili olmuşlar işte bir gün ben ve Beril Beril'in ısrarıyla her zamanki bara gittik orda da bu Bora yağız Kıvanç Mert filan vardı tabi hepsinin yanında kız var Bora hariç filan Beril gördü tabi ama benim bilmiyorum ya konuşamıyor gitik her zamanki masaya onların yanındaki masaya oturduk sonra aradan işte yarım saat filan geçti Beril dedi işte abim ben lavaboya kadar gidip geliyorum dedi tamam dedim gitti işte sonra ağlayarak geldi noldu filan diye sordum bişey demedi ama çok kötü ağlıyo işte zorladım konuşması için sonunda pes etti dedi işte biz borayla sevgiliyiz filan dedi biraz önce onu bir kızla öpüşürken gördüm dedi tabi ben sinirledim gittim onların masasına tabi Beril'de arkamda oda geliyo ben gelince Bora masada ayağa kalktı ben işte buna bir yumruk attım Bora bişeyler söylüyor ama ben bişey duymuyorum sonra bu yağız araya girdi ayırmaya çalıştı sinirimden ne yaptığımı bilmiyordum onada bitane vurdum oda bana vurdu tabi sonra boraya döndüm dedim işte eğer seni bir daha kardeşimin yanında görürsem öldürürüm seni dedim Beril'de boraya bişeyler dedi bir tanede tokat attı yanıma geldi işte beraber çıktık Beril ağlıyo tabi ondan sonraki günlerde annemgili bir şekilde ikna ettim Beril'i bizim okula aldırdım Ama biliyorum ki Beril hala o Bora denilen çocuğa aşık neyse olay bu sende masal sakın onlarla gözgöze dahi gelmiyorsun kesin onların hepsi böyle kızları yalnızca kullanıyorlar." Dediğinde şaşkınlıkla rüzgara baktım vay be demek beril boraya aşık hatta eski sevgilisi belli zaten şu tiplere bak çok yakışıklılar anca bunlar gibiler kızları kullanırlar sonrada atarlar ah be Beril rüzgara döndüm ve "merak etme rüzgar öyle bişey olmaz" dediğimde bir yandanda yağızgilin masasına bakıyordum rüzgar "hale bir olsun" dediğinde ona gülmekle yetindim. Zilin çalmasıyla tarih hocasının girmesi bir oldu aaa bugün iki ders mi tarih hayır olamaz offf hoca "evet çocuklar biliyorum ödevlerden nefre ediyorsunuz ve bende siz işgence etmeye bAyılıyorum bu yüzden size iki kişilik grup ödevi vericek itiraz edenin notuna 0 veririm ve ailesini okula çağırırım ve sınıfta kaldığınızı bizzat kendim söylerim bununlada yetinmem haftaya cumartesi olan okulun partisine biz öğretmenlerinizde katılırız " dediğinde sınıftan ses seda çıkmıyordu yaparmı yapar aman en fazla ne olabilirki hoca "ve söylemeyi unuttum kimin kimle yapacağı burada yazıyor şimdi siz iki saat karar veremezsiniz yada durun gerçeği söyliyim maksatım gıcıklık olsun ahahahahhhh" ne tür psikopat bir hocaya acaba ben kimleyim hoca "tahtaya yazıyorum eşleşmeyi" dediğinde rüzgara döndüm rüzgar sessizce Ard arda küfürler mırıldanıyordu önden nehiri dürttüğümde nehir hemen arkasını döndü "ayyy masalişkom inşallah beraber oluruz hem çoktan beri pek bişeyler yapamiyoruz" dediğinde ona sırıtarak kulağına eğildim ve "keşke ırmak bizim sınıfta olsaydı bunlar tek başlarına bir yerlere giderlerdi orada işler hallolurdu" dediğimde nehir "ayy keşke öyle olsaydı ama biz buluruz bunları tek bırakmayı" diyerek güldüğünde bende sinsice gülücük attım.
Hocanin "masaaaall ve nehir" diye kukremesiyle hemen kendimi toparladım.
Hoca "nedir benim sizden çektiğim yeter artık sizi ayiriyimde görün siz" dediginde hocaya gülerek "hocam zaten yanyana oturmuyoruz ki ne ayırması sizi görmeyeli göz numaranız bir tık daha büyümüş sanırım" dediğimde bütün sınıf kahkahalara gömüldü
Hoca "masal!" Dediğinde sınıftan ses çıkmıyordu.
"Masal eğer bir daha konuşursan seni oradan kaldırırım şimdi eslestirmenizi okuyorum" dediğinde sessizce dinlemeye başladım.
"Nehir ve defne
Masal ve bora
Mert ve kıvanç
Rüzgar ve yağız
T

oprak ve çağlar
Arda ve berra"
Hoca listeyi okumaya devam ederken ben rüzgara baktım o da bana bakıyordu "Ya sabır benimi siniyorlar anlamadım gitti arkadaş " diyerek sitem ettiğinde.
Rüzgara gülerek "en iyisi sende kuzencigim çocuk çok yakışıklı" dediğimde rüzgar sinirle bana baktı sanki gözlerinden ateş saçıyor gibiydi ayy çok korktum ben en iyisi kalkayım burdan yoksa bu beni öldürecek iç Sesim 'masal bence şu yakisiklinin yanına otur ayy çok yakışıklı yaa masal bununla evlensene' dediginde ic sesime hak vererek evet çok yakışıklı ama sırf bunu rüzgara dediğim için bana öyle baktıkça yanına oturduğumda beni ne yapar ayy bi dakika ben şuan ayaktayım herkez bana bakıyordu bende boşuna ayağa kalkmış olmamak için hocanın yanına gittim Hoca listeyi okumayı birakmisti "hocam müdürün yanına gidebilirmiyim" diye sorduğumda bana neden diye sordu bende "hocam müdür bey beni cagiriyordu da o yüzden" dediğimde bana inanmamış gibi baktı ve "en azından dersimi sabotaj etmezsin git bakalım Benden de selam söyle seni de disipline atsın dediğinde " ona göz devirerek sınıftan ciktim. Canım müdürcüğümun yanına gitmek için heyecanla merdivenleri tırmanırken ayağım merdivenin korkuluğu takılıp merdivene diz üstü düştüm Allahtan etrafta kimse yoktu ayy canım çok yandı niye kısa giydimki ben yaaa canım yaniyo ayağa 5 dk boyunca düştüğüm yerden kalkmadan oturdum ayağa kalktığımda bizim sınıfın kapısı açıldı arkamı döndüğümde yağız la gözgöze geldik geri önümü döndüm ve topallayarak revirde yolunu tuttum diz kapadım çok açıyordu ve ben bu acısına dayanamıyorum yağızın önünden geçerken bana baktı ve "ne oldu sana" diye sert ifadesiyle sordu.
Sorusunu duymamış gibi önünden geçip gidecekken kolumu tutup kendine çekti sana bir soru sordum dedi bende "bu seni ilgilendirmez "diyerek kolumu elinden kurtarmaya çalıştım hayvan gibi tutuyordu kolumu evet evet buldum sanırım öküz bu tam bir öküz onu bir hışımla iterek "öküz müsün ya bıraksana kolumu "
dedim o da bana gülerek hiç tahmin etmeyeceğim hareket yaptı beni kucağına aldı ben sırtın da debelenirken kendisi gülerek merdivenlere yöneldi bagiramiyordum bagirsaydim rüzgar duyardı ve burada kıyamet kopardı o yüzden sadece sırtına vurmakla yetindim revirin önüne gelmiştik kapıyı acip beni hemşirenin yanına bıraktı tam o esnada tekrar kapı açıldı.

Merhaba arkadaşlar umarım bu bölümü beğenmişsinizdir yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum öpüyorummmm canlarım :* :))

Sana aşık oldum öküzcük!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin