Yeni hayata merhaba

167 27 31
                                    

Bügün üzerimde çok farklı bir hüzün var bir yandan mutluyum ama bir yandan

Da Mutsuzum. Mutlu olmamın sebebi bugün on yedi yaşıma bastım ama

hüzünlü olmamın sebebi ise bugün Ankara'dan İzmir'e taşınacağız.

Bir yandan şüphelerim var orada ya hiç arkadaşım olmazsa diye düşünüyorum.

Orada arkadaşlarım olsa bile acaba buradakiler gibi olacak mı? Neyse bugün

Ankara'da ailemle son kahvaltımı yapayım. Mmm ben mutfağa doğru ilerlerken

mis gibi kızarmış ekmek kokusu geldi. Bu kokuyu alır almaz "Anne" dedim.
"Efendim derin "demesiyle bende ona karşılık vererek "kahvaltıda ne var"

annemde biraz düşündükten sonra "kahvaltılık şeyler işte her zaman ki

gibi"demesiyle fazla uzatmayarak "tamam annecim kahvaltı hazırlanınca bana

haber verirsin" dememle babam söze karıştı ve "bakıyorum da sanki Ankara'dan hiç ayrılmak istemiyorsun" demesiyle "evet ayrılmak istemiyorum neyse kahvaltıda konuşuruz"deyip direk odama çıktım. Ve can dostum Buse'yi aradım ona Ankara'dan taşınacağımızı söyledim. Çok üzüldü. Her neyse bunalıma girmiş bir vaziyette annemin "derin kahvaltı hazır" demesiyle aşağı indim. Kahvaltımı yapmaya başladım herkes çok sessizdi. Bende sessizliği bozmayarak kahvaltıyı bitirdikten sonra "ben çıkıyorum" deyip evden çıktım. Bugün galiba biraz kafa dağıtmam gerekiyor diye düşündüm ve Emre'yi aradım "efendim derin "demesiyle telefonu açtığını anladım " Emre umarım meşgul etmiyorumdur" diyip cevap vermesini bekledim "yok hayır derin ne meşgul etmesi iyi değilsin gibi geldi bana" demesiyle anladım ki o da fark etmiş iyi olmadığımı "evet Emre hiç iyi değilim bugün izmire taşınacağız sizden ayrılacağım için çok üzgünüm" dememle telefonda kısa bir sessizliğin sonunda "üzülme derin nerdeysen söyle geleyim biraz konuşalım" demesiyle çok mutlu oldum gerçekten emreyle konuşmaya ihtiyacım vardı.... "Şey Emre ben şuan world kafedeyim "tamam derin üzme kendini iki dakikaya kadar oradayım" demesiyle telefonu kapattı. Bu sürede bende düşünmeye başladım. Belki İzmir'de gerçekten çok iyi arkadaşlarım olacak ama bilmiuyorum işte Ankara'dan hiç ayrılmak istemiyorum. Benim iyi günlerim de kötü günlerimde burada geçti diye düşünürken birden Emre yanağıma bir öpücük kondurup " Naber güzelim" demesiyle bende "iyilik ne olsun Emre bildiğin gibi üzgünüm işte" dememle yanağımı sıkıp " üzme kendini ya Can'ım çok uzağa gitmiyorsun ki gelip görürüz seni sende gelirsin arada" demesiyle yüzümde bir gülümseme belirdi tabi bu gülümsemeyi fark edince bana doğru yaklaşıp kulağıma "seni hiç unutmayacam derin sende beni unutma" demesiyle bende ona karşılık olarak "sen unutulacak birimisin ya" deyip tekrar yanağıma bir öpücük kondurup "Eee derin konuş" demesiyle bende tüm içimdekileri anlattım o da beni dinledi derken saat baya geç olmuştu emreyle vedalaşıp evin yolunu tuttum çünkü bu akşam İzmir'e gidiyoruz. Derken bi de baktım eve gelmişim kapıyı çaldığımda annem açtı ve bana dönüp "Hade derin bavulunu topla gidiyoruz" demesiyle bir an gözlerimin dolduğunu hissettim ama ağlamayacaktım çünkü şimdi hiç sırası değildi diye düşünürken anneme dönüp " ben toparlanırım da peki diğer eşyalar" dememle annem düşünüp bana döndü " burada ki eşyaları götürmeyeceğiz" dediği gibi bende odama çıkıp eşyalarımı toparladım daha sonra ise babam
"Hadi hazırsanızsa çıkıyoruz" demesiyle annem söze karışarak " evet hazırız" Dedi bu arada benim de gözlerim dolmuştu daha fazla tutamadım ve ağladım. Ama annemle babam ağlamamı hiç umursamadı bile bu arada bende arabaya bindim babamları bekledim. Onlarda geldikten sonra yola çıktık tam 6 saatlik sessiz bir yolculuktan sonra yeni evimize vardık. Ahh ben hala Ankara'dan geldiğimize inanamıyordum ama gelmiştik işte artık yapacak bir şey yok yeni hayatıma merhaba demek zorundayım diye düşünürken birden annem beni dürttü " Hade bakalım hoş geldin yeni evimize derin"dediğinde birden benim gözlerim doldu ama ağlamamam gerekiyordu. Çünkü şuan hiç sırası değildi derken birden babam bana dönüp "derin yeni okulun Sarıhan koleji kaydını yaptım yarın gidince ilk olarak müdürün odasına uğra" demesiyle birden babama dönüp konuyu değiştirip " benim odam üst Kattamı? " dediğimde sorumu cevaplayan annem oldu " evet kızım odan üst katta" demesiyle direk odama çıktım çünkü biraz yalnız kalmaya ihtiyacım vardı ve yalnızlığımı doldurabilecek tek şey de müzikti. Çünkü müzik bana kendimi farklı hissettiriyordu. Derken uyuyakalmıştım. Uyandığımda saat baya geç olmuştu. Bu halde kalkıp annemlerin yanına gidip oturmayı hiç düşünmedim çünkü benim siyahlarla bürülü odam yalnızlığımı dolduruyordu. Birden düşünmeye başladım ya yarın okulda hiç arkadaşım olmazsa diye düşünürken birden annemin sesi " derin sen hala uyumadın mı " demesiyle birden içimden zaten kaç saattir uyuyorum şimdi Nasıl uyuyayım demek geldi ama ben demedim anneme karşılık vererek " tamam şimdi uyuyacam Hülya Atahan " dedim çünkü annem beni sinir ettiğinde ona ismiyle seslenirim of baktım kurtuluş yok en iyisi uyuyayım dedim ve uyudum. Sabah uyandığımda çok kötü başım ağrıyordu banyoya gidip yüzümü yıkadıktan sonra yeni okulum da serbest kıyafet giyinebileceğimden dolayı siyah mini şortumu üzerine de beyaz salaş tişörtümü giyinip çantamı alıp aşağı indim. Annem de bu ara da masayı hazırlamıştı. Ben de gidip masaya oturdum babam bana dönüp " Günaydın derin yeni okulunu görmek için heyecanlımısın" dediğin de birden içimden ay ölüyorum ölüyorum yeni okulum için demek geldi ama dalga geçer bir taviz vermemek için " hayır saygı değer çağlar bey" dedim işte babam sinir ediyor beni ne yapayım yani diye içimden geçirirken babam bana dönüp " seni okuluna bugün ben bırakacam " dediğinde ona karşılık olarak "olur" dedim çünkü okulda ilk günüm yani daha okulun nerde olduğunu bile bilmiyorum diye içimden geçirirken babam " Hade çıkalım " dediğinde "tamam"dedim ve Audi ye doğru yürümeye başladım. Audi'nin kapısını açıp bindiğim de babam bana dönüp " kızım her şey çok güzel olacak inan o kadar alışacan ki buraya,artık Ankara ya hiç dönmek istemeyeceksin" dediğinde düşündüm de belki de her şey gerçekten güzel olacak derken babam " okula geldik inebilirsin" dediğinde beni o daldığım hayal dünyasından uyandırdı. Bende babama
"Hoşçakal baba" deyip Audi'nin kapısını açıp indikten sonra okulun yolunu tuttum. Girişi bile değişik olan yeni okulum Sarıhan koleji gerçekten güzel bir okula benziyordu ama ben hiç alışık değilim öyle zengin züppelerin olduğu okula of of herhalde bu okulda her gün birileriyle atışacam diye düşünürken çevreme bakıp müdür odasını bulmaya çalıştım tabi sonunda da buldum. Kapıyı çaldığım da içeriden "girebilirsin" diye bir ses geldiğinde bende içeri girdim. Daha sonrasında ise müdür bana dönüp "Ben Sarıhan koleji müdürü Serkan Sarıhan sende derin olmalısın baban kayıt için beni aradığında söylemişti" dediğinde ben de düşündüm de kesin bu müdür babamı çok iyi tanıyor derken müdür Serkan beye dönüp "Benim sınıfım hangisi diye soracaktım da" dediğim de saygıdeğer müdürümüz az biraz düşündükten sonra " sen 11. Sınıf olduğundan dolayı sınıfın F5 sayısal sınıfı en üst kat solda ki ilk sınıf" der demez müdüre dönüp " "Teşekkür ederim efendim" dedikten sonra sınıfımın yolunu tuttum.... Derken sınıfın kapısının önüne gelmiştim birden korkmaya başladım ama başka çarem yoktu kapıyı çaldım ve içeri girdiğim de öğretmen bana dönüp "Hoşgeldin derin "dediğinde birden ay hiç hoş gelmedim demek geldi ama demedim öğretmene dönüp " hoş buldum" dedikten sonra sınıftakiler hepsi aç gözlerle beni süzüyordu. Ben bu bakışlarını hiç umursamadım ve boş bir yer bakmaya başladım derken biri bana seslenip "burası boş"dediğin de arkama baktığımda çocuk bana bakıyordu ben de umursamadan gidip yanına oturduğum da bana dönüp "Ben savaş Ardıç "dediğinde fazla düşünmeye gereksinim duymadan "Bende derin Atahan" dedikten sonra bana bir kaç dakika baktıktan sonra dönüp "gözlerin çok güzel" dediğinde ona dönüp çok klişe demek geldi içimden ama kendimi tutmaya çalıştım sonra dedim ki "teşekkür ederim" daha sonrasın da ise edebiyat dersini dinlemeye başladım. Ama birden yan tarafıma baktığım da savaş bana bakıyordu of acaba gözlerim o kadar çok mu dikkat çekiyorduda bu öyle bakıyordu diye düşünürken bana dönüp "mola dışarı çıkabiliriz istersen beraber kantine inelim" dediğinde ona dönüp " olur" dedim. Beraber koridoru aştıktan sonra kantine indik boş bir masa bulduktan sonra öylece oturduk. Ama Can'ım çok sıkılmıştı bu yüzden savaşa
Dönüp"ben çok sıkıldım gidiyorum" deyip cevap vermesini beklemeden okuldan çıktım
Gerçekten hiç olmadığı kadar zordu İzmir de yaşamak okula bugün başladım ama bir tek savaşı tanıyordum o aslında iyi bir çocuğa benziyordu ama bilmiyorum işte daha beni Nasıl zorlukların beklediğini ve telefonum çaldı elimi cebime bırakıp telefonu çıkardıktan sonra " efendim baba" dedim anlaşılan babam çok sinirliydi bunun sebebide sayın müdürüm Serkan Sarıhan okuldan kaçtığımı babama söylemişti "derin sen okuldan niye kaçtın" " şey baba Eve geldiğimde konuşsak olur mu? " deyip telefonu kapattım. Bir süre oturduktan sonra yanıma biri yaklaştı ve bu savaş olmalı diye düşünüp önümü dönüp " ne işin var burada sen beni mi takip ediyorsun" deyip tam yerimden kalkacakken kolumdan tutup elini saçlarım da gezdirdi kısa bir süre sonra bana dönüp "bugüne kadar gördüğüm en güzel kızlardansın" dediğinde birden morelim bozulmuştu bu herhalde onla bir şey yaşayacağımı düşünemezdi. Kocaman harflerle
SAVAŞ VE DERİN
" Bence hiç olmadığı kadar saçma kaçardı çünkü ben bu çocuğu daha doğru düzgün tanımıyordum bile zaten bu güne kadar çıktığım tek biri vardı o da Emreydi onlada artık aramızda hiçbir şey olamaz bu saatten sonra çünkü o artık sadece benim arkadaşım" ben düşüncelerime dalmışken savaşta bana sesleniyordu.
" şşt derin" dediğini duyunca savaşa dönüp " sen ne saçmalıyorsun ya ne dediğini sanıyorsun" dediğimde sesimi galiba biraz fazla sesimi yükseltmiştim ama iyi yaptım sonuç olarak " sesini yükseltmezsen iyi edersin" dediğinde bu çocuk ne saçmalıyordu ya kendini ne sanıyordu bu ne cüret diye düşünürken bana birazcık daha yaklaşıp "sen çok iyi birisin bağırmak sana yakışmıyor" dediğinde cevap vermeden öylece orada öylece yerim de oturmaya devam ettim.
Ben bu gidişle herhalde İzmir'de daha fazla dayanamayacaktım çünkü burası gerçekten bana göre değildi diye düşünürken savaş yanağımı öpmüştü ben hiç bir şey demedim bir süre öylece bekledim sonra ona dönüp " sen ilk günden tanıdığın her kızı yanağından öper misin ha? Bir daha sakın bunu deneme" deyip yanından aceleyle kalkıp yolda bir taksiyi durdurup eve gitmek üzere şöföre adresi verip yol aldıktan sonra birden gözlerimin dolduğunu hissettim tutamadım göz yaşlarımı öylece serbest bıraktım.
inanamıyorum hala şoktayım böyle bir şeyin olduğunu kesinlikle kimsenin duymaması gerekiyordu.Ağlamaktan nefesim daralmıştı pencereyi açıp dışarıya baktığım da evin önüne gelmiştik şöföre durmasını söyleyip arabadan indim rahat bir nefes aldıktan sonra kapıyı çalar çalmaz annem " Hoşgeldin kızım baban seni salonda bekliyor" dediğinde birden nefesim daraldı kesin çok kızacaktı. İlk günden okuldan kaçtığım için
Ben Nasıl açıklama yapacaktım babama neyse biraz rahat nefes alıp babamın yanına gidip oturdum " merhaba babacım".
" merhaba kızım neden bugün okuldan kaçtın umarım bir açıklaman vardır" dediğinde biraz düşünmeye başladım sonra konuşmaya başladım "bugün okulum da ilk günüm olduğu için pek kimseyi tanımadığımdan dolayı öğlen molasına kadar bekledim ve çok sıkıldım ondan dolayı biraz rahatlamak için sahile gidip nefes aldım" açıklamamı yaptıktan sonra rahatlamış bir şekilde babamın cevap vermesini bekledim " tamam bu seferlik bir şey demiyorum ama bir daha okuldan kaçtığında bana haber ver ki müdürün aradığında ona haberim olduğunu söyleyeyim ya da dur kesinlikle bir daha okuldan kaçma derin" dediğinde aman sanki kaçsam ona soracam da böyle konuşuyor o bundan 6 yıl önce annemi aldadırken bana mı sordu hayır ama annem hala katlanıyordu işte babamın bu haline bende belki öncelerde nefret ettim babamdan ama sonra düşündüm taşındım ve dedim ki sonuçta babam yani onu kabul etmek zorundayım " anne ben odamdayım" deyip odama çıktım çok bunalmıştım internete girip Mail'lerime baktığım da Emre'den gelen Mail'i fark ettim "İzmir de hayat umarım güzel gidiyordur. Şunu unutma ki derin aramız da her ne yaşanırsa yaşansın sen hep benim için özelsin ve ben her zaman senin yanındayım"
Emre'nin Mail'ini okuduktan sonra kısa bir süre gözüm ekrana takılı kaldı bu sefer savaştan bir mail geldi acaba ne yazmış diye merak ettiğimden dolayı okumaya başladım. " okulumuza yeni gelen ve ilk günden tüm erkeklerin dikkatini çekmeyi başaran güzel kız okulun sayfasına bak bakalım senin Hakkı'nda neler yazmışlar dikkatli oku anlarsın..... Buda okulun Web sitesi ....www.sarıhankolejı.edu adresinden ulaşabilirsin"
Mail'ini okuduktan sonra sinirden duvara elimi yumruk yapıp geçirdim. Bunlar kendini ne sanıyordu ya daha ilk günden okulun gözdesi filan olacağımı düşünemezler herhalde çünkü benim öyle bir amacım yok olsa bile onları ilgilendirmez.neyse bu savaşın dediği okul sitesini açıp bakayım bakalım benim Hakkı'mda neler yazmışlar.siteyi açtığımda karşıma çıkan yazı benim moralimi çok bozdu.
"okulumuza bugün yeni başlayan Atahan ailesinin tek çocuğu olan derin Atahan yeni okulu Sarıhan kolejine adımını attığı gibi okulun tüm erkeklerinin dikkatini çekmeyi başardı. Yanında dolaşan savaş Ardıça hiç pas vermedi bu kız ilk günden kendini bir şey sanmaya başladı bakalım gelecek günler de derin Hakkı'nda neler duyacağız"
Şuan gerçekten şoktayım ne yapacağımı bilemez bir haldeyim. Bunlar okula başladığım ilk günden kendilerini ne sanıyorlar da benim Hakkı'mda öyle şeyler yazıyorlardı. Annemin sesiyle üzerimi değiştirmek için dolabımdan pijamamı ve tişörtümü alıp banyoda giyindikten sonra aşağıya indim. Annemler yemekleri hazırlamış masada oturuyorlardı. Bende daha fazla beklemesinler diye bir sandalyeyi çekip oturduktan sonra çorbamı içmeye başladım. Çorbamı bitirdikten sonra masada ki sessizliği bozmadan " ben odama çıkıyorum" deyip odama geldim daha sonrasın da ise siyahlarla bürülü yorganımı çekip yatağımın içine girdim. Şuan uyuyup daha sonra ki günler için her şeyin iyi olmasını diliyorum.ve uyudum.

Savaş'ın getirdiği barışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin