Bölüm 3:Gereksiz Şato

201 9 0
                                    

Bu bakışlardan sonra Royal Lila'nın ısrarı ile yemek yedi.Fakat yediği tek şey bir sandviç idi.Lila gerçekten ona bir anne gibi bakmaya başlamıştı.Gece yatağına yatırıp hikaye bil anlatıyordu.Bir gün Lila Royal'i karşısına aldı.Onu çok sevdiğini söyleşi ve onu koruyacağına and içti.Royal babasından sonra en çok artık Lila'ya güveniyordu.Ağzını ilk defa açtı ve konuşmaya başladı:

-Annem öldüğü zamandan beri kendimi hiç iyi hissetmiyorum.

-Ama herkes bir gün ölücek tatlım.Ya huzurun ya da derdin olduğu bir dünya'ya düşecek.

-Ben de şimdi o dünyaya düşmek istiyorum.

-Senin daha yaşaman lazım.Kafanı böyle şeyler ile yorma.

-Lila aslında bir zaman senden çok kötü nefret etmiştim.Hani annemin kolyesini kırmıştın ya annem öldükten sonra sanki değiştin.Hem de 1 güne.

-Sana bir soru sorabilirmiyim?

-Ta-tabi.

-Baban sana annen ölmeden önce nasıl davranırdı?

-Aynı.Belli belirsiz bakardı.Bazen ondan çok korkuyorum.

-Bugünkü bakışları benim de dikkatimi çekti.Baban senden ne istiyor.

-Bilmiyorum.

(Royal yavaş adımlarla odasına gider.)

Kendi kendine mırıldanan Royal annesi ve babasının odasından garip sesler duydu.Odaya girmek istedi fakat cesaret edemedi.Tam inip Lila'ya haber verecekken içeriden gel sesi duyuldu.Babası aile çerçevesine bakıyordu.Royal de baktı.Sonra birbirlerine ilk defa bu kadar içten baktılar.Ve gece başladı.Soğuk havanın hakim olduğu o gece şiddetli bir yağmur başladı.Babasına sarılıp uyuya kalan Royal
uyandı.

Babasının ağlamaktan gözleri şişmiş ve morarmıştı.Babasının kolundan sıyrılıp odasına girdi.Önceden canlı ama şimdi soğuk bir havaya sahip bu oda Royal'e aitti.Yatağına yatmadan önce balkonu açtı ve oldukça ileri gitti demire tırmanıp yukarı çıktı.Kendini derin bir nefes çekip tam aşağı bırakacağı anda biri onu tuttu.Ve bu babasından başkası değildi.Galiba annesi öldükten sonra Royal'e daha çok ilgi göstermeye başlamıştı.Ama gece birden uyanıp,odasına gelip onu tutması baya garipti.

Acaba ara sıra gözünü açıp Royal ne yapıyor diye mi bakıyordu.Royal çok korkmuştu.Babası ona eşini kaybettikten sonra sen ölürsen ben ne yaparım?dedi.Royal sustu.Yapabildiği tek şey ağlamak oldu.Sabah kendini yatağında bulan Royal'in doğum gününe son 5 gün kalmıştı ve bunu annesi olmadan kutlayacaktı.Büyümek bile istemiyordu.Ama babası ona garip garip bakmaya devam ediyordu.Yoksa Royal'i ses yarışmasına falan mı göndercekti.Royal'ın artık sesi bile önemsizdi.Ama korktuğunda Lila'nın yanına gidiyordu.

Odasında biraz dinlenince Royal aşağı indi.Ama evdeki eşyaları birileri alıp götürüyordu.Lila'ya neler olduğunu sormadan şoför Thomson onu arabaya bindirdi.Arabada hizmetçi Lila,babası ve bahçıvan Alex vardı.O bahçıvan ile Royal pek karşılaşmazlardı ama bu sefer aynı arabadaydılar.Babasının yanındaydı.Ama Alex ona yaklaşmaya başladı.Sonra bahçıvanın oğlu James arabaya son anda bindi.Herkes onu unutmuştu.

Royal oturduğu yerden kalkıp Lila'nın yanına oturdu.James çok saf ve iyi kalpli bir çocuğa benziyordu.Ama babası onu dövmüş ki kolunda morluklar vardı.Royal babasına:

-Baba neden şatodan ayrıldık?

-O gereksiz şato mu?Artık orada değil daha lüks bir şatoda yaşayacağız.

-Ama baba benim orada bir sürü anım var.

-Eğer annenin ölmesi bir anı ise orada tek başına yaşayabilirsin.

-Off of off.

Nihayet şatoya varabildiler.Royal okulundan ve evinden ayrıldığı için çok ama çok üzgündü.Ama yeni bir hayata başlayacaktı.Erika,Amber ve annesi olmadan.Okulundan da ayrılacaktı.Prenseslik okuluna gidecekti.BAbasına ayrıntıları sordu.Aynı zamanda piyano ve konservatuara da gidecekti.Bunları düşünmek bile onu yordu...

Kral ve PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin