Gece yarısını geçeli çok olmuştu bir gürültüyle uyandı ve fırladı yatağından etraf karanlıktı neydi bu? Pencerenin kenarına geçip sokağa baktı gürültünün dışarıdan geldiğine emindi ama ortalıkta birbirleriyle kavga eden kedilerden başka hiç bir şey yoktu yanlış mı duymuştu acaba? dudaklarının kuruduğunu fark etti başucundaki suya baktı bitmişti. Mutfağa gidip bir bardak suyla odasına geri döndü saate baktığında 2'ye geliyordu uykusu da iyiden iyiye kaçmıştı bir kaç gündür gördüğü rüyaların da etkisi büyüktü bu halinde. Bilgisayarını açıp sabah ki toplantı için yapacağı sunumu tekrar gözden geçirmeye karar verdi bir kaç eksikliği gözden kaçırdığını fark edince düzenlemeler yapmaya çalıştı saat 4'e geliyordu uykusunu almadığında gün darmadağın geçiyordu. Bilgisayarı kapatıp tekrar yatağına girdi telefonunun alarm kısmını 07:15'den 07:30'a aldı. Hesaplamalarına göre yarım saatte hazırlanabilirdi. Gözlerini geceye kapatmasıyla uyuması bir oldu. Güneş gözlerini açarken yeni güne Liya alarm çalmadan bir dakika önce kan ter içerisinde uyandı yine aynı rüyayı görmüştü sapsarı bir çölde tek başına yürüyordu sesini kimseye duyuramıyordu sonra uzaklardan biri ona doğru geliyordu bu üçüncü gündü yine aynı rüyayı görüyordu uzaktan gelen kişinin yüzü bulanıktı yanına kadar yaklaşıyor ama yüzünü bir türlü seçemiyordu. Alarmı kapatıp yataktan kalktı ama kendini çok yorgun hissediyordu demir eksikliği için olan ilacı yine içmediğini hatırladı ne zaman unutsa kendini toparlayamıyordu akşamdan hazırladığı kıyafetlerini üzerine geçirdi bir şeyler yemek için mutfağa gitti evinin küçük balkonunda saksıda yetiştirdiği domates, salatalık, biber, nane, fesleğen ona her sabah aynı mutluluğu veriyordu çiçeklerini sulamakla başladığı günü keyifli bitsin diye dua ediyordu bugün onun için önemli bir toplantı vardı "bugün biter mi? Acaba " diye geçirdi içinden mutfaktan kaynayan suyun sesi geliyordu her sabah olduğu gibi bu sabahta kahveyle başlanmıştı güne her sabah bütün evi kahve kokutmayı seviyordu. Bir yudum aldığı kahvesinden öyle keyifle yutkunmuştu ki bir an gözlerini kapattı ve kendini olmak istediği en güzel yerde hayal etti ama gerçekler acıdır geç kalacağı fikri onu o hayalin içinden çekip çıkarmıştı bile. Her zaman ki yerinden arabanın anahtarını aldı ve işe doğru yola koyuldu giydiği kıyafetlere göre hava yağdı yağacak gibiydi kapkara bulutlar kaplamıştı tüm şehri bu ay da böyle bulutlar...
İş yerinin otoparkına arabasını fark edip yürümeye başladı akşamdan hazırladığı sunum dosyalarını arabadan almadığı geldi aklına şimdi tekrar arabanın yanına gitmek zorundaydı otopark alanına gidip arabasından dosyaları aldı tam arkasını döndüğünde bir anlık dejavu yaşadı sanki bu anı daha önce yaşamıştı bu o.. bu.. evet, evet rüyasında gördüğü kişiye ne kadar da benziyordu rüyasında bile yüzünü görmemesine rağmen bu kadar benzetmesine kendisi bile şaşırıyordu ama saçları, duruşu ve yürümesi aynıydı ve ona doğru yaklaşıyordu bir anlık kararsızlıkla gözlerini sımsıkı yumdu. Genç adam ona doğru yaklaşırken kendi kendine mırıldanıyordu "bu bir rüyaysa uyanayım..bu bir rüyaysa uyanayım..lütfen lütfen lütfen..." "merhaba" dedi genç adam liya tek gözünün aralığından bakarken "iyi misiniz, yardıma ihtiyacınız var mı ya ya da yapabileceğim bir şey var mı? " derken endişeliydi genç adamın bakışları "Yok teşekkür ederim iyi günler" dedi liya arkasını dönmüş giderken, resmen koşarak uzaklaşıyordu kalbi adımlarına oranla daha da hızlanmıştı
"hanımefendi dosyanızı unutmuşsunuz" diye seslendi genç adam Liya'nın arkasından
Liya sağ elini alnına yapıştırdı "kendine gel ne yapıyorsun sen" diyerek, yakınıyordu. Kendinde değildi, uykusunu alamamıştı ve bu kadar şeyin üst üste gelmesiyle günün nereye gideceğini düşünüyordu ama hala kendince bile olsa bir cevap bulamamıştı arkasını döndü dosyayı almak için. "tekrar teşekkür ederim" dedi. Adamın yüzüne bile bakmıyordu.
"hanımefendi pardon bir şey sorabilir miyim size? Dedi elindeki kağıdı göstererek. "Ben gazi holding grubunun genel müdürü Rüzgar" dedi sağ elini selamlaşmak için uzatırken, konuşmasına devam etti diğer taraftan da "Liya hanımla bir toplantımız var ama odasını bulabilmiş değilim bana yardımcı olabilir misiniz siz acaba? Sözünü bitirdiğin de eli hala havadaydı Liya'nın ise ağzı açık kalmıştı anlık bir şok yaşıyordu sanki. "Merhaba Rüzgar bey, ben Liya " dedi elini uzatırken. Bu sefer şaşkın bakışlar yer değiştirmişti, liya konuşmaya başlamadan önce ne kadar tedirginse şimdi bir o kadar kendine güveni gelmişti. "Toplantı başlamak üzere isterseniz geçelim" dedi. Rüzgar ise başıyla onaylamak ile yetindi...
Yukarı çıktıklarında toplantı salonu hazır bir hale getirilmişti Liya Rüzgarı toplantı odasına bırakıp kendi odasına doğru yola koyuldu alması gereken bir kaç dosya da odasındaydı. Tekrar toplantı salonuna geldiğinde hala kimsecikler yoktu ortada Rüzgar ise çantasından çıkardığı kitabı okumaya dalmıştı. Liya bi an odasına geri dönmeyi düşündü ama neden kaçıyordu? Saate göre toplantı on dakika önce başlamıştı kaçması doğru olmazdı bu yüzden toplantı odasının kapısından içeri girdi. Liya'nın içeri girmesiyle Rüzgar kafasını kaldırdı kitaptan "galiba yanlış bir zaman da geldim toplantının bugün olduğundan eminim ama henüz kimse gelmedi bir problem yoktur umarım? "
"henüz ne olduğu konusunda benim de bir bilgim yok ama doğru bilgiye sahipsiniz toplantı bugün Rüzgar bey" dedi Liya sesi soğuktu, çünkü Rüzgarın bu halleri onu çileden çıkarmaya yetmişti kendi kendine söyleniyordu "seni tanımıyor olabilirim ama senden hiç hoşlanmadım" söylerken sesi biraz yüksek çıkmıştı sanki "bir şey mi söylediniz bana Liya hanım? Dedi Rüzgar. Liya kıpkırmızıydı. "Hayır, hayır" dedi ve odasının yolunu tuttu. Rüzgar ise liya'nın arkasından o gözden kaybolana kadar baktı ve kitabına gömüldü. Odasındaki koltuğa bir hışımla oturup kaşlarını çattı daha sonra sakinleşmek için kupasını aldı eline bir yudum almasıyla yüzünü ekşitmesi bir oldu buz gibi olmuştu kahvesi gördüğü rüyanın etkisi, sabah olanlar herşey altüst nasıl berbat bir gün dedi...
Bütün kurul toplanmış liya'yı bekliyorlardı elinde dosyalar kapıdan içeri girdi ve bütün gözler liya'nın üzerinde.
Sessizce yerine geçti tam o sırada söze rüzgâr başlamıştı bütün salon sessiz sadece onun sesi ile yankılanıyordu. Liya ise göz göze gelmemek için sürekli gözlerini kaçırıyordu. Rüzgar sözünü bitirdiğinde sıra liyanındı. Akşam hazırladığı dosyaları eline alarak ayağa kalktı sunumu kısa sürdü toplantının sonunda grup yöneticileri projeyi Liya ve Rüzgarın üstlenmesine her aşamasına en ince ayrıntısına kadar birlikte tasarlamalarına karar verdi. Önemli bir proje olduğu için gereken özenin gösterilmesi gerekiyordu..
Liya toplantı odasından çıkarken sanki bütün bina omuzlarına yıkılmış gibiydi, geçip koltuğuna oturdu o oturur oturmaz kapı çaldı "giiir" diye seslendi kapı aralandı Rüzgar'dı "girebilir miyim?" Diye sordu kibarca "tabi buyurun" dedi oturduğu yerde doğrulurken liya. "Gitmeden yanınıza uğramak istedim nasıl olsa artık sık sık birbirimizi göreceğiz en azından projenin detaylarını konuşabiliriz ya da nasıl bir yol izleyeceğimizi" liya rüzgar'ın bütün söylediklerini dinledi. Sonra bir an da "biz sizinle daha önce hiç karşılaştık mı rüzgar bey" dedi. Rüzgar şaşkın. Çünkü daha önce okuduğu bir makale de rüyamızda gördüğümüz insanlarla en az bir kere karşılaşırız yazıyordu yanı rüyanız da daha önce hiç görmediğiniz bir yere göremezsiniz ya da bir kişiyi göremezsiniz diyordu. Rüzgar "sanmıyorum ama olabilir bizim şirkete gelmişseniz ya da ben buraya geldiğimde karşılaştıysak ama neden sordunuz şimdi bu soruyu " dedi gülerek. "Hiiiç" dedi liya "daha önce gördüğüm birine çok benzettim sizi ilk gördüğümde acaba diye düşündüm bir an"*** *** *** *** *** *** ***
Rüzgar Liya'nın yanından ayrılalı çok olmuştu. Liya'da bütün işlerini bitirdi ve çıkmak için hazırlanıyordu "oh be" dedi. "sonunda gün bitti daha ne olabilir ki? bitti işte evime gidiyorum" odasının kapısından çıktığında yan odadan sesler geliyordu Bugün ki proje hakkında konuşuluyordu ses çok tanıdıktı. Kafasını kapının köşesinden uzattı içeri doğru "Hayır olamaz" Rüzgar!!! daha gitmemiş miydi? kapıdan içeri uzattığı kafasını geri çekti hemen görmemeleri için ve hızlı adımlarla otoparkın yolunu tuttu bugün daha fazla rüzgar'a maruz kalmak istemiyordu. Arabasının yanına kadar gitti, eşyalarını yerleştirdi tam çalıştırıp gidecekken o da ne çalışmıyordu! Kendi kendine gülmeye başladı "daha ne olabilir ki derken ciddiydim ama ben" diyerek arabada kalabilirdi eşyaları nasıl olsa yarın sabah yine geleceklerdi sadece çantasını alıp yola koyuldu "bugün artık hiçbir şeyi problem haline getirmeyeceğim" dedi kendine bir kaç adım attı ki arkadan biri seslendi "liyaaaa!" Rüzgar'a aitti bu ses hem de. Olanları görmüştü "Eğer istersen seni evine bırakabilirim araban içinde servise telefon açarız yarın sabaha yapılmış olur önemli bir şey olduğunu düşünmüyorum yürüme istersen" Liya ilk defa tebessüm etmişti Rüzgar'a ve ondan hiç beklenmeyecek bir tavırla "peki" dedi sadece "peki!"
*** *** *** *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
Arabada liya'nın en sevdiği şarkı çalıyordu "bu da mı tesadüf " dedi. "bir şey mi istedin?" Rüzgar güzel bakıyordu aslında Liya neden ona karşı önyargı ile yaklaştığını düşünüyordu sonuçta sadece bir rüya o yüzü daha hiç görmemişken Rüzgarı suçlamak hiç adil değildi. Çok uzun bakmış olacak ki Rüzgar'a tekrar sordu "Lİya? iyi misin" Hiç fark etmemişlerdi ama "hanım ve bey" sözcüğü bir anda kalkmıştı aralarında. "iyiyim" dedi liya büyük bir tebessümle "saati merak ettim sadece" dedi telefonunu çıkarırken "altı olmuş bile" eve de çok az kaldı. "Seni hiç iyi görmüyorum" dedi rüzgar Bi kahve?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erguvan Yazı
Teen FictionMesafeler engel değildir ki sevmeye, eğer yanında hissediyorsan bir kalbi ve mutlu olabiliyorsan bir kitabın sayfası aralandığında. Karnında kelebekler uçuyorsa bir yaprak kımıldadığında ya da kalbin çıkıyorsa yerinden işte tam olarak orada başlar e...