Setralar

UÇAN AT MI ?

ANAXARETE AĞZINDAN:

Kraliçe Prinkle Setradan gerçekten etkilenmiştim.Her şey şaka gibiydi.Ben büyülü bir dünyadaydım üstelik büyülü dünyadaki Setraların Kraliçesi Prinkle Setra'nın sarayındaydım ve şimdi Newlearn akademisine başlayacaktım.Bütün bunlar göz alıcıydı.Şuan merak ettiğim şey yeteneğimin hangisi oluşuydu bunu gerçekten çok merak ediyordum.

Daha sonra Prinkle Setra:
-Hazırlanmalısın biraz sonra yolculuğa çıkacağız , dedi.

Ben de alaycı bir tavırla:
-Ne yani yolculuğa çıkacağız da ne demek arabayla mı gidicez.Hani sizde büyü falan vardı.Işınlanamıyor musunuz ? Dedim.

Prinkle Setra yaklaştı:
-Burada bana Kraliçe denildiğine bakma Setralar teknik olarak monarşiyle yönetilmiyor.Büyü bakanlığının yazı bildirimine göre herkes şehirler arası veya ülkeler arası atla gidicek , dedi.

Bu büyü bakanlığıyla tanışmam gerekecekti.Daha bilmediğim şeyler vardı.Bir an önce öğrenmeliydim.Benim anlayamadığım şey atdı.At ne alakaysa sadece şaşkın gözlerle Prinkle Setra'ya bakıyordum.Ne yani bu büyülü yerde bir hayvan olan hakiki atla gidicektik.Çok saçmaydı.Ama ben istifimi bozmadan:
-Tamam o zaman binelim şu ata , dedim.

Atın olduğu yere gitmiştik.Prinkle Setra'nın bindiği at beyazlığı gözleri kamaştırıcı şekildeydi.Pürüzsüzdü.Tek bir kusur yoktu.Benim atım kahve tonlarının en açığı rengindeydi.Yelesi ihtişamlıydı.Ata atladık.Beş kişiydik ve beş kişinin de atı bir birinden farklıydı.Diğer 1 kişi uşaktı.2 kişi de korumaydı.Atın eyeri yoktu.Bu garibime gitmişti fakat bir şekilde binneliydim.Zorlanarak da olsa binmeyi becerebilmiştim.Ama bir sorun vardı.At gitmiyordu geriye tek bir çare kalmıştı.Atın gözlerinin içine bakarak:
-Deh deh , dedim.

Ama at kıpırdamıyordu.Tam o sırada Prinkle Setra kahkahaya boğuldu:
-Deh mi ? Klasik insan sözleri , dedi.

Aslında ben de gülmüştüm deh nerden aklıma gelmişti.Prinkle Setra atın kulağına eğildi ve:
-Ad astra (yıldızlara doğru) diye fısıldadı.

Ben de aynı şeyi yaptım.Hayvan aniden şaha kalktı ve giderek süratle koşmaya başladı.Koştukça daha da süratleniyordu.Bireden atın ayağı yerden kesildi.Daha sonra havalandı. Yanlarında büyüleyici kanatları çıktı.Kanatları göğe yükseldikçe güneş ışıklarının üstüne yansımasıyla beraber parıldıyordu.Bu büyüleyici olaya tanık olmak çok güzeldi fakat gittikçe havalanıyor bu da benim dengemi korumamı azaltıyordu.Bunun üzerine yanımda uçan Prinkle Petra'ya seslendim:
-Bunun daha önce böyle havalanacağını söyleseydiniz sevinirdim , diye bağırdım..

Kraliçe bana gülümsemeyle karşılık verdi.İleriye baktığımda görkemli bir saray gibi şatoyu da andıran bir yapı gördüm.Sabırsızlıkla:

-Burası neresi ? Dedim.

Hemen cevap geldi:
-İşte burası Newlearn Akademisi, dedi.

Atlar oraya doğru indi.Bu görkemli sarayın insanı büyüleyen bir özelliği vardı.Buranın gözleri kamaştıran bir çekiciliği vardı.Prinkle Setra:
-Burası Setraların Akademisi burada tam tamına 99 öğrenci vardır.Tabi sen gelince 100 kişi olacak ve sınır dolacak.Bu 100 kişinin 85'i Setralı , 14'ü insan ve sadece 1 tanesi melez.O melezde sensin.Burda da saf insan olanlar da var.Onlarla daha iyi kaynaşacağını umuyorum , dedi.

Ben sadece şaşkındım.Ama şaşkınlığımı bozmak istemiyordum.Daha sonra heyecanlı bir şekilde:

-Hadi o zaman Newlearn Akademi beni bekler , diyerek içeriye doğru ilerledim.