Telefonum durmadan çalıyordu lanet olsun bir iki kere çaldırın açmayınca vazgeçin benden. Ekrandaki Kamuran yazısını görünce göz devirdim.
"Ne var ?" dedim sıkkın bir şekilde niye durduk yere rahatsız ediyorduki beni umarım rahatımı bozduğu için geçerli bir nedeni vardır."Kerem ya abi nerdesin sen niye okula gelmiyorsun ?"
Aptal mıydı bu çocuk ? Ne yani okula gitmediğim için mi arıyordu ? Görende sürekli okuldayım sanacak. Yine sinirlerimi bozmayı başardılar. Ulan bir gün çok bir şey istemiyorum sadece bir gün bırakında adam gibi bir kafamızı dinleyelim bir bozmayın sinirimi.Tabiikide cevap vermeyecektim telefonu yüzüne kapattım.
Kamuran çoğu zaman sinirlerimi bozsada iyi çocuktu seviyordum onu. Çocukluktan beri yanyanayız. Onunda hayatı boktandı. Baba parasıyla sürdürüyordu hayatını o da benim gibi.
Kamuran ayrıca yakışıklıydı da. İkimizde esmerdik ama benim gözlerim maviydi Kamuran'ın ise tenine uygun olarak gözleri simsiyahtı. İkimiz yanyana gelince çoğu kızın tabiriyle dergi kapaklarındaki erkeklere taş çıkarıyorduk.
Kamuran annesini yaklaşık 3 yıl önce kaybetti. Evet kaybetti annesi ölmedi kayıp oldu. Babası pekte umursamadı kaçmıştır diye geçiştirdi. Ama Kamuran'ın annesi farklıydı benim annem gibi sosyete tutkunu falan değildi. En önemlisi de Kamuran'ı çok severdi. Kamuran ve onun arasındaki bağ çok kuvvetliydi bunu hissedebiliyordum ,hissetmeye gerek yoktu aslında ortadaydı birbirlerini tamamlıyorlardı.
Kamuran yurtdışında tatildeyken annesini kaybetmişti duyar duymaz dönmüştü İstanbul'a ama yıkılmıştı. Kamuran annesini kaybettikten sonra çok sarsıldı diğer bir deyişle hayatının anlamı kalmamıştı.
Yanında olmaya özen gösteriyordum ama farklıydı bizim dostluğumuz birbirimize sevgimizi pek yansıtmasakta kardeş gibiydik. Her zaman birbirimizin arkasındaydık.
Kulaklığımın kulağımdan çıkmasıyla düşüncelerimden bir an olsun uzaklaştım. Kulaklığı kimse çıkarmadı sadece elime takıldığı için çıkmıştı.
Cuma günündeydik ve okula gitmemeyi planlıyorum ki zaten şu an son derstedirler. Pazartesi belki okula gidebilirdim.
Canım gerçekten sıkılmıştı. Aslında bir telefonla yanıma çoğu kızı getirtebilirdim. Daha öncede dediğim gibi kızlar benim için sadece zaman geçirmek içindiler. Etrafımdaki bütün kızlar aptaldılar.
Helede okuldaki tiki alışveriş delisi kızlar para ve okuldaki fenomenliklerinden başkada bir şey düşünmüyorlardı. Sevecen olmaya çalışmalarına rağmen kesınlikle başarısız oluyorlardı. Tiksinçtiler ve midemi bulandırıyorlardı. Gerçekten de bu kızlarla zaman geçirmekten başka ne yapılabilirdiki ? Hatta çoğu zaman israfıydı. Acıyorum onlara kendilerini bazen o kadar düşürebiliyorlarki. Yazık gerçektende yazık.
Kalkıp eve gideyim derken yürüyecek takatimin kalmadığını fark ettim. Ahh arabamı neden getirmedim ki ? Bir taksiye atlayıp gideyim.
Eve varmıştım kısa bir taksi yolculuğundan sonra. Parayı ödeyip indim arabadan. Yan taraftaki eve taşınmıştılar. Umduğumdan kısa sürdü en azından bir daha gürültüleriyle beni rahatsız etmeyecekler.
Evimizin hiçte iç açıcı olmayan kahverengi lüks kapısından içeri girince annemin her zamanki gibi koltuğunda oturmus kahvesini yudumlayıp bir yandan da dergileri karıştırırken buldum. Alışıldık bir durumdu bu. Babamda kim bilir hangi toplantıdadır yine. Adımlarımı merdivenlere yönelttim odama çıkacaktım. Odam simsiyahtı. Siyaha karşı bir tutkum var. Karanlığın simgesi olduğu kadar da beni anlatıyordu diyebilirim. Siyah gizemli karanlık saklı.. Odamdaki siyah deri koltuğa yerleşeyim derken pencereden dışarıda gözüme bir şey takıldı. Yandaki eve taşınan yeni ailenin hangi bireyi pencerelerimiz karşı karşıya olan odada kalıyordu acaba ?
Vee bingo !! Ailenin feraceli kızı odayı düzenliyordu. Feracesini çıkarmıştı sanırım sadece dışarıda feracesini giyiniyordu.
Üzerinde mavi etek beyaz üzerinde siyah yazılar bulunan beyaz bir buluz ve mavi başörtüsü vardı.
Hadi bakalım onlardan önceki ailenin kızıda bu odada kalmıştı ve sürekli balkona pencereye çıkıp fazlasıyla kötü olan sesiyle şarkı söylemeye çalışıp kulaklarıma zarar veriyordu. Bunlarla kalmayıp beni etkilemek için saçma sapan hareketlerde bulunuyordu.
Tamda sinirlerime hakim olamayıp canını yakmadan sert bakışlarıma maruz kalıp dayanamamış odasını değiştirmişti. Eğer eski kız güzel olsaydı biraz zaman geçirebilirdim ama öyle bir şansı bile yoktu etrafımdaki kızlardan bile beterdi. Çirkin ve aptal.
Umarım yeni kız uslu biri olup her seferinde sinir sistemimi bozmaz. Eğer denerse bile zarar görür..
Yeni bir bölümle daha karşınızdayım umarım okumaktan keyif almışsınızdır. İlk bölümler olduğundan karakterleri tanıtmaya çalışıyorum ilerde güzel şeyler olacağını umuyorum. Okuyanlara şimdiden teşekkürler ve yorum atarsanız gerçekten çok mutlu olucam <3

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HELALİM
Teen FictionOmzuna düşen şalını sevmiştim ben onun. Siyah feracesinin olağanüstü bir şekilde ona yakışması. Siyah bir insana bu kadar yakışabilir miydi? Evet ona öyle yakışıyordu ki. Siyaha bir çok anlam yükleyendi o. Haramdan sakındığı simsiyah kocaman gözleri...