Sevgililer Gününü Kim Buldu?

408 34 41
                                    

Jongin sevgililer gününden nefret ediyordu.
Pekala, o birçok günden nefret ediyordu,ama bugünden nefret etmesi için normal zamandan daha önemli nedenleri vardı. Bu adının okuldaki kızlar tarafından çağırılması ile ilgiliydi. -Buz Prens. Böyle çağırılmaya nedensiz bir şekilde alışmayacaktı. Bir gençin ancak hayal edeceği her şeye sahipti. Büyüleci bir görünüş, büyüleyici bronz teni, erkeksi çene hatları, albenisi olan dolgun dudakları, keskin gözleri. Ve onun çekici vücudundan bahsetmeyelim bile. Öylesine yapılmış bir omuz ve kol hareketi bile birçok kızın -ve erkeklerin- ağzının suyunun akmasına neden olabilir. Eğer bu yeterli değilse, o iyi bilenen bir aileden geliyor. Çok zengin ve kusursuz olan bir aileden. Ailesi büyük bir geçmişe olan saf kan olan bir aile, ve bilinen bir çok ailesi üyesi zamanın en iyi büyücülerinden bir tanesi. Ve onun babası Sihir Bakanlığında onurlu bir yere sahip.

Ve bu yüzden kızların ona delirmesi için bir normalden çok nedenler var. Ve kızların onu yürüyüşünü ve geçtiğini görmek için diğer koridorlar da onu dikizlemediği tek bir gün bile yok. Bazıları onu Quidditch pratiği yaparken onu takip ediyor. Onun her hareketin de tezahürat yaparken ciğerlerini solduruyorlar.
Bir tanesi bile, nasıl oluyorsa, ona yaklaşmak için cesaret edemedi. Onun yapısında bulunan o soğuk aura, kendi etrafında sardığı koruma kalkanının görünmez olmadığı inkar edilemez, yakınlaşmak için bir boşluk bile yok.
Onun bu soğuk kişiliğinden bir sınır hissediliyor, bunu herkes biliyor. O hiçbir şeye çok fazla ilgi göstermiyor. Ne zaman ve ne yere gitse, her zaman çenesini dik tutuyor. Etrafında ne oluyorsa hiçbir tepki vermeden normal bir şekilde bakıyor. Onun gülüşünü görmeye umut bile etmeyin, kızlara bile soğuk bakışlarını gönderiyor. Herhangi biri, birini soğuk ve değersiz hissettirse- ama bu onları kızların onlara daha çok bağlanmasını sağlar.

Sevgililer günü, ne yazık ki, bugün de kızlar ona hislerini söylemek için daha cesaretli oluyordu. Varmak istediği yere kolayca varamıyordu çünkü her adım attığın da bir kız ona uzun bir aşk açıklaması yapıyor ve büyük bir kutu çikolata alıyordu. Ama hiçbiri onun kabul ettiği bir cevap alamıyordu.

"Bazı kızlar melezdi ya da kirli kandı -Jongin içinden küfür ediyordu- "

Nasıl olurda o kirli suratlarını ona karşı gösterebiliyorlardı? Ve ona bir şeyler verip,bu tür şeyleri nasıl söyleyebiliyorlardı? Onun umurunda gibi mi gözüküyordu? Hayır? Onlar bütün bu dinleyecek başka insan bulmalılar.-ya da onlar kadar düşük birisi.-

Sadece her şeyi hoş görmek ona gayet doğal geliyordu. Etrafında sarılı olan hastalıklı ve rahatsız edici suratları neden beğenmeliydi ki bunun için hiçbir sebebi yoktu. Hiç kimse onun sempatisini ve saygısını kazanacak kadar iyi değildi,bu yüzden hiçbir şeye ilgi duymuyordu.

Ama her zaman istisna durumlar olabilir. Jongin için bile olabilir.

Sadece bir şey -biri- onun bütün bu ilgisizliğinin içinde biraz ilgisini çekiyordu. Birinin onun için birazcık farklı olmasının sebebi aşk ya da özel şeylerle alakası yoktu. Aksine onun en sevmediklerim listesinin başı olan biri;

Oh Sehun.

Ne zaman bu söylenen insana bir bakış atsa. Ondan nefret ediyor. Çok fazla. Her şey kafasında kurduğu ve ondan nefret etmesini sağlayan şeyden ibaretti, bunu onu gördükçe büyüttü ve büyüttü.

Jongin, onun bu kadar dertsiz olmasından nefret ediyordu. Bu kadar kolay hiç yıkılmayacakmış gülümsemesini ve kahkaha atmasını. O insanların günleri hep gülümseyerek dünyanın ne tarafında olursa olsun keşfedip ve hiçbir kaygı ve endişe olmadan gezmesinden nefret ediyordu. Sanki o çocuk okula büyük bir güneş ılığı yayıyordu ve Jongin onu susturmak istiyordu. Ve o çocuğun gözleri, lanet olası gözleri, Jongin onları çıkartmak istiyor gibi hissediyordu çünkü bir daha asla pırıltılı dalgaları onu irisinde görmek zorunda kalmazdı.

Can I Just Alohomora Your Heart For Me? (SeKai-Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin