-1-

19 1 1
                                    

  Yaren Bozkurt

  Elimde defterimle sitenin önündeki kafede oturdum . Gelen garsondan bir kahve istedim. Bu defteri uzun zamandır kullanıyorum. Bir nevi günlük. Kimseye anlatamadığım her şey bu defterde. Bu deftere güvendiğim kadar bunları anlatmak için kimseye güvenmedim. He, Ezgi'yi unutmamak lazım. Kardeşim gibi yakınız onunla. Her şeyimizi birlikte yaparız. Kahvemde gelince günlüğümün anahtarının olduğu kolyemi çıkardım ve günlüğü açtım. Tekrar kolyemi taktım sonra. En güvenli yer benim kalbims en yakın olan şah damarıma yakın olması.. Yazmaya başladım.

"Bugün ona su bardağını verirken ellerimiz değdi. Ve bana baktı. Bir süre bakakaldık. Acaba o da beni mi seviyor? En iyisi kendimi böyle avutayım."

  Olmayacak şeylerin hayalini kuruyordum. Hoşuma gidiyordu. Tıpkı bir çocuk gibi dd mutlu oluyorum. Çünkü benim hayalimde sadece o vardı. Tabii hoşuma gidecek. Eklemeyi unutmuşum.

"Yine kalbim pır pır attı."

  Biliyorum bu yaptığım fazla çocuksu.

  Yaklaşık on beş dakika sonra Ezgi geldi. Kaşlarımı çatarak ona baktım. " Neredesin kızım sen?" Ezgi ellerini yana doğru açarak "Bir selam bile mi yok?" Gözlerimi devirerek sarıldım. Sonra birlikte oturduk. Ezgi heyecanla konuşmaya başladı." Sana bomba haberim var. Ama ilk önce bsni buraya niye çağırdın söyle. Anca öyle söylerim."

  Of! Ne şimdi bu bomba? Anlatmaya başladım. "Bu gün benden su istedi. Bende ona suyu verirken elimi birbirimize değdi! Sonra birbirimize bakakaldık! Anlayabiliyor musun?!" Ezgi garip bir yüz ifadesiyle söylendi. "Bağırma, anlıyorum." Bağırdım mı ya? "Neyse! Bomba ne?"

  Bombayı patlattı en sonunda. "Şimdi Onurlar falan tstile gidiyorlarmış. Beş günlüğüne. Ve..! Onlarla siz ve bizde gidiyoruz! Tam bir hafta sonra!". Ağzım açık ona bakıyordum. Yok artık! Elime direkt defterimi aldım ve yazmaya başladım.

"Onunla beraber tatile gidiyoruz!"

  Ayağa kalktım ve defterimi falan toparladım. Ezgi şaşkınca bana baktı. "Nereye?" Nereye olabilir? "Lunaparka, geliyor musun?" Ciddi olamazsın dercesine bana baktı. "Beş gün aralıksız lunaparka gitmeyeceğiz. Bunun tadını çıkaralım." Gözlerini devirsede gittik.

  Daha bir hafta vardı. Ama canım şimdi gitmek istiyor. Ne yapayım? Yolda Ezgi arabayı sürerken defterimi bir daha açtım.

"Tatilden önceki son lunapark serüveni.."

************

  "Acaba Onur'u da mı çağırsaydık?" söylenmelerim üzerine Ezgi bıkkınlıkla bağırdı."Hayır! Artık geldik bak, daha çağıramayız!". Oflayarak arkamı döndüm. Dönmemle yerimden sıçradım. "Kimi çağırmayı unuttunuz?" Bu Onur'du! Yok artık. Onun burada ne işi var!? Ezgi benim saçmalayacağımı anlamış olacakki hemen cevap verdi. "Bade'yi! Hani o çocuk ya, eğlenirdi. Bizde eğleniyoruz ama işte! Öyle." Tek nefeste konuştuğu için nefes nefeseydi. Cümlesinin sonunda bide"oh" çekmeyi de unutmadı. 

  "Sen niye buradasın?" diye sorduğumda gülümsedi. "Gitmeden önce, eğlence amaçlı."

  Ben Onur'a baka kalmıştım. O da bana bakıyordu. Niye böyle oluyor ya? Ezgi:nin sesiyle irkildik..

"O zaman eğlenelim!"

~Çocuksu~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin