Tanıtım

208 11 6
                                    

"Yeter!Yeter bitir artık şu oyunu!Yeter katlanamıyorum görmüyor musun? Hergün biraz daha gidiyorum benden,hergün biraz daha ölüyorum,yapma yeter." diye hıçkırdım. Artık kendimi kaybetmiştim.Mantıklı konuşamıyor,ilerisini göremiyordum.Tek istediğim,tek bildiğim bitmesini istediğimdi.Bu oyun beni bitirmişti,beni tüketmişti. Ben bile artık beni tanıyamaz olmuştum. "Etmeyeceğim duydun mu beni? Artık sana yardım etmeyeceğim.Ben yokum!Artık tek başınasın.Sen,sen hastalıklı piçin tekisin ve artık seni ben bile iyileştiremem." dediğimde nefessiz kalmıştım.Kalbim göğüs kafesimi dövüyor,nefes almamı zorlaştırıyordu.Ona baktığımda sakince bana doğru bir adım attığını fark ettim. "Mecbursun"diyen sesini işittiğimde kafamı hızla yerden kaldırdım. Gözlerimde saf nefretle karşısındaydım."Ne" diye fısıldadığımda adımı ilk kez dudaklarından duydum."Artık dönüşü yok Buket.Beni sen kaybettin,bulacak olanda yine sensin." Beynim artık çalışmaz,kulaklarım duymaz ellerim kıpırdamaz olmuştu. Konuşma yetim ise aklımın mantıklı köselerinde bir yerde saklıydı. İçimdeki o minik kız şimdi ellerindeki hayallerine sarılmış ağlıyordu. Onunda eli kolu bağlıydı ve o da benim gibi karşımda duran adama mahkumdu.O da en az benim kadar o adamdan nefret ediyordu. Biliyordum.Onunla olmanın beni hergün biraz daha öldüreceğini biliyordum.Çünkü o keskin bir bıcaktı ve ben onunla birlikte aldığım her nefeste kalbime o bıçağı bir kez daha saplıyordum.

SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin