Hani gün ışıklarıyla uyanıp kollarınızı esnetip pıtı pıtı banyoya gidersiniz ya ben hiç öyle uyanmadım ve öyle uyanıcağımı hiç sanmıyorum. Ben yine annemim bağrışlarıyla uyandım... Şu adam her sabah aramaktan bıkmamış annem konuşmaktan bıkmıştı. Lanet adam her sabah arar benide annemide rahatsız ederdi.
Baddaniyemi tepip üstümden attıktan sonra esniyerek banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp idama geri döndüm. Okul formamı üstüme geçirdikten sonra annemin yanına indim. Hâlâ şu adamla tartışıyordu. Elinden telefonu alıp masanın üstüne koyarken yerime oturdum. Annem bir kaç saniye bana baktıktan sonra oda yerine oturdu. Bir kaç saniye sessizlik olduktan sonra dayanamayıp sordum.
"Yine neden aramış lanet herif?" o piçin babam olması ve şu an benim ona saygısızlık yapıyor olmam umrumda değildi o bu sözlerin belki on bin katını hak ediyordu.
"Chanyeol babanı sevmediğini biliyorum ama yinede saygılı konuşmalısın." omuz silktim ve tekrarladım
"Neden aramış?" "Umarım hala geri dönmemiz için aramamıştır." yüzü düştü ve bunu fark etmemem için masaya bakarak konuştu
"Hâla onun için arıyor."
"Yüzün düştü.. Gerçekten ne oldu?"
Gözleri doldu
"Yok bir şey oğlum hadi okuluna geç kalacaksın."
"Bir olay var ve ben bunu öğrenirim biliyorsun değilmi?" tel kaşımı kaldırarak konuştum.
"Bak sen şu küçük adama kocaman olmuşta annesini sorguya çekermiş." gülümseyer konuştu. Kıkırdadım ve çantamı alarak konuştum
"Ben çıkıyorum." cevap vermesini beklemeden çıktım.Evde ne kadar anne düşkünü olsamda dışarda kimseyle konuşmayan soğuk tiplerdendim. E tabi tip olarakda çok fena değildim. Soğuk tavırlarım ve yüzümden dolayı okulun popülerlerindendim. Kızlar ve bazı erkekler beni idol gibi görüyorlardı. Peh.. Pis yalakalar.
Düşüncelerim önüme atlayan biri tarafından bölündü.
"Merhaba sevgilim ben Bon Hwa."
Tek kaşımı kaldırarak yüzüne baktım. Tanrım ne sevgilisinden bahsediyordu bu çocuk? Tamam bende biseksüeldim ama bu çocuğu hayatımda ilk defa gördüğüme yemin edebilirim.
"Ne sevgilisinden bahsediyorsun sen?!" sesim yüksek çıkmış olacakki bir adım geri gitti.
"Sevgilim seni seviyorum sende beni seviyorsunya işte.."
"Seni sevdiğimi kim söyledi?"
"Ama.."
"Seni sevmiyorum ve beni sevmen umrumda değil!" yanından geçip gittim. Belki sert çıkışmıştım ama ne sevgisinden bahsediyordu bu salak? Şu zamana kadar kimseyi sevmedim ve sevmiyeceğimden eminim.Olanları pek takmadan sınıfa çıkıp arka sıradaki cam kenarındaki yerime geçip oturdum. Dersler pek umrumda olmadığından kollarını sıranın üzerine koyup kafamı koydum.
Son ders olarak düşündüğüm derste uyandım ve saate baktım. Tahmin ettiğim gibi iki dakika sonra çıkacaktık.
İğrenç geçen iki dakika sonucu okuldan çıkıp eve doğru yürümeye başladım. Evimiz okula beş dakika uzaklıkta olduğundan yürüyerek gidip geliyordum. Kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım.
Eve ulaştığımda posta kutusunda bir zarf vardı. Merakla zarfı alıp açtım. Zırvalık zır.. Ne?! Chanyeolun babasının yanında yaşaması kararımı?! Ne saçmalıktı bu şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EXPERIENCES
FanfictionHayat her an değişebilecek bir şeydir. Her şey alt üst olabilir yada anında güzelleşebilir. Chanyeol ve Baekhyunun aniden değişen yaşantıları... Her şey mahvolmuş sanıyorlardı... Peki gerçekten öylemi?