Bölüm -1-

227 9 6
                                    

İlk hayran kurgu kitabım, umarım beğenirsiniz😇

Bu arada ek olarak birşey söylemek istiyorum;
Hikayede başrol zaten AlSel evet ancak huyları, haraketleri, duyguları, çevreleri, düşünceleri, soyadları vs. dizideki gibi olmayabilir. Tamamen kendi kurgulamam olduğu için bunu belirtmek istedim.

Keyifli okumalar!

-/-/-

Eveeet! Bir bakalım dolabımda ne var! Dolabın kapağını hızlıca açtım. İlk elime gelen askıyı aldım kot tulum, hayır buluşma için çok değişik! Diğer askı mavi çizgili elbise, ama bunu geçen buluşma giydim! Diğer askıya geçelim. Sarı etek, sanırsam bunla fotoğraf koymuştum internete görmüştür! Eteğide diğer kıyafetler gibi yatağımın üstüne fırlattım.

Ha bu arada kendimi tanıtmayı unutttum. Selin ben. Selin Korkmaz. 23 yaşımdayım. Üniversiteye gidiyorum. 4'lü arkadaş grubu olarak İstanbul'da yaşıyoruz. Beşiktaşlıyım<3
Ve bir sevgilim var. Adı Mert. Ve bugün onunla buluşacağımız için böyle telaşlıyım.

Son olarak elime geçen askıya baktım. Çok şık yeşil bir elbiseydi. Tamamdır! Hızlıca giyindim. Hafif bir makyaj yapıp kapıya koştum.

"Kızlar ben çıkıyorum. Mert'le buluşu-"

"Lan hani sinemaya gidecektik?!" diye seslendi Sena. Sena ev arkadaşım, kendisi biraz kabadır ama gerçekten iyi biridir. Birde Selen var, o herkese karşı samimi olan biri. Ve birde Su var. O temiz kalpli biri ama çalışıyor. Biz her ne kadar söylensek de o çalışmaya devam ediyor. Neyse konuya dönelim.

"Film ne zaman?!"

"Yarım saat sonra" diye seslendi Selen mutfaktan ve ellerinde fırın eldiveniyle kapının önüne geldi.

"Bence siz buluşun sonra sen vakitlice eve gel sinemaya gidelim"

"Ya Allah aşkına sence Selin Mert'le 15 dakika geçirebilir mi? Bir keresinde kolundan tutup getirmiştik hatırlamıyor musun Selen?" diye söylendi Sena. Ben o sırada yavaştan kapıyı açıp çıktım. Sanırsam Sena hala söyleniyordur. Tam merdivenlerden iniyordum ki bi anda evin kapısı açıldı ve kapıdan Selen kafasını uzattı.

"Bence geç olmadan git hadi koş" dedi ve koşmaya başladım. Hemen arabaya binip buluşacağımız yere gittim.

Güzel bir cafeydi. Hemen içeri girdim. Masalardan birinde Mert'i görünce direk yanına koştum. Ve hemen boynuna sarıldım. O da gülerek karşılık verdi.

"Valla aşkım çok vaktim yok kızlara sözüm vardı unutmuşum valla aşkım özür dilerim ama telafi ederiz merak etme bizde akşama doğru buluşuruz yemek yeri-"

"Selin ben buraya seninle önemli birşey konuşmak için geldim"

"N-ne konuşacaksın?" Normalde hiç bu kadar ciddi konuşmalar yapmazdık aslında.

"Selin.." Durdu ve yutkundu.

"Kötü birşey mi var Mert?"

"Ben senden ayrılmak istiyorum"

O an yıkıldım. Zaman durdu. Kocaman bir boşluğa bırakılmış gibiydim. Yutkunacak gücüm bile yoktu. Güçsüzdüm. Bir söz söylese şakaydı dese birşey dese düzeltse..

"Şirket için Amerika'ya gideceğim muhtemelen 3-4 yıl sürecek" olayı toparlamaya çalışıyordum ama sözcükleri birleştiremiyordum. Zar zor yutkundum.

"Ben de senle geleyim.." dedim zar zor. Ama o cevap vermedi. Sadece gözlerini kaçırdı.

"Allah belanı versin" dedim ve ayağa kalktım.

"Şirketin kadar başına taş düşsün. Ama unutma sen benden değil.." Dedim ona yaklaşarak.

"Ben senden ayrılıyorum şirket veliahtı" dedim çekil gittim. Kafeden hızlıca çıkıp koşmaya başladım. Önüme bile bakmıyordum. Yoldan geçen herkes bana bakıyordu. Arabayı orda bırakmıştım ama umrumda değildi sadece koştum.

Sonunda durdum diyecektim ki meğer birine çarpmışım. Tabi o hızlı çarpınca ikimizde yere düştük.

Hadi ama filmlerde böyle olmuyordu! Adam kızı kucağına alırdı. 'İyi misin?' felan derdi ama!

"Pardon iyi misiniz?" Yuh aklımı mı okudu bu?

"Aklımı mı okudun sen süper kahraman felan mısın?" diyerek ona döndüm. OHA! Gözlere gel lan çok güzel. Allah'ım çok güzel bakıyor! Sonunda günüm güzel geçmeye başla- kendine gel Selin.

"Hayır, sanırsam daha demin sesli düşündün" dedi gülerek. Sırıtıyor bide insan bi uyarır der ki 'Hanfendi sesli düşündünüz galiba' der ama o da yok! Sonra ayağa kalkıp elini uzattı. Bende elini tuttum ve ayağa kalktım.

"Bu arada çarptığım için özür dilerim ancak benim gitmem lazım" dedim ve durdum. Adam mı diyeyim çocuk mu diyeyim işte bana 'ne?' dercesine baktı.

"Telefon numaramı istemen gerekiyor benimde sana tokat atmam gerekiyor ama!"

"Çok fazla film izliyorsun koca gözlü kız" dedi ve sırıtarak ve olay mahallinden uzaklaştı. Manyak işte! Erkek milleti! Dur lan, ben depresyona girecektim! Hadi bakalım depresyon stayla!

-/-/-

Evin kapısını zar zor açtım. Evet çok fazla duygu değişikliği yaşadım ama şuan yıkılmış haldeydim. Selen ve Sena başıma toplandı. 'Ne oldu?' 'İyi misin?' faslı felan işte. Kısa kesmek lazım!

Olayları kızlara anlatıp mecbur sinemaya gittik çünkü ilk seanslarından biriydi filmin. Direk bilmem neleri halledip sinemaya girdik. En baştan sayalım!

Sena elindeki bir kova patlamış mısırı tek başına yiyeceğini söyledi. Ve 2 tane içecek içiyor. Selen klasik maden suyunu yudumluyor. Peki ya ben?

Koca kavanoz çikolata yiyorum. Filmin aksiyon sahnelerinde ağlıyorum. Ve peçete fabrikalarının stoklarını tüketiyordum.

Kısaca filmden çıktık ve eve gitmek için arabaya giderken telefonuma mesaj geldi.

Gelen:Aşkeeemm😍
Mesaj:Şimdi uçağa biniyorum, özür dilerim lütfen affet en yakın zamanda seni görmeye geleceğim

Evet hala telefonumda öyle kayıtlıydı. Belki pişman olur gitmez diye bıraktım ama manyak işte. Hemen ismini değiştirip 'Aşkeeemm😍' yerine 'İsimsiz' yaptım çünkü ne yazsam bilemedim. Aman neyse!

"Bundan sonra ilişki yok! Kızlar dışında birine güvenmem yok! Çikolata tadında bir hayatım olacak! Lezzetli ve güzel!"

"Peki ya hayatında Çikolata Tadında Aşk olursa?" diye sordu Selen.

"Çikolatada boğulsun aşk! Kızlar..!" dedim ve onlara baktım.

"..Hadi gidip çikolata yiyelim!"

Kısacası son kararım Çikolata kadar güzel bir hayat!

-/-/-

İlk bölüm bu kadardı! Yeni bölümü de en kısa zamanda yayımlarım! O zamana kadar görüşürüz!🍫🍫

Çikolata Tadında Aşk |alselHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin