TOMBİŞ SEHUNİE// HanHun

Özel Bölüm Son

Ay yine ben jkhdw Bir kurtulamadınız benden Kkkkk Ama bu son Özel bölüm. Biraz uzunca oldu ama umarım seversiniz bu bölümü. Yorum yapıp düşünceleinizi belirtirsenizde musmutlu olurum yani *-* Ay gittim ben hdljklhs

Minik beden okuduğu, daha doğrusu resimlerine baktı kitaptan çok etkilenmişti. Bu onun için kaderini değiştirecek nitelikte bir karar almasına neden olmuştu. Kitabın, kokulu sayfalarını geri kapattı ve biraz ağır olan kitabı kucakladı. Babalarına verdiği kararı söylemeliydi. Emindi, onlarda ona destek olacaklardı. Peki ya olmazlarsa? MujiGae bunu düşünmek istemedi. Bir kere Luhan'ın ona dayanamadığını ve her istediğini yapacağından adı gibi emindi. Derin bir nefes aldı. Kalın kitabı göğsüne bastırdı.

Gürültülerin ve gülüşmelerin yayıldığı salona yöneldi emin adımlarla. Kararını vermişti ve ailesi buna saygı duyacaktı. Daha çok paytak adımlarla, salona yöneldiğinde, dedelerinin ve amcalarının burada olduğunu gördü. Ah evet! Kyungsoo'da buradaydı. Küçük çocuk onun gülerken oluşan kalp dudaklarına baktı hülyalı hülyalı.

Nihayet ''Baba.'' diye seslendiğinde, kimse onu takmamış ve herkes konuşmaya devam etmişti. Sinirleri bozulsada tekrar onlara seslendi. ''Babacığım.'' Yine ve yine ne Luhan'dan nede Sehun'dan bir tepki alamayınca sinirlendiğini hissetti. ''BABACIĞIM!'' Avazı çıktığı kadar bağırınca Luhan panikle koltuktan düşmüştü. Zaten kenarına oturuyordu zavallı adam.

Sehun oğluna koştu. ''Ne oldu bir tanem iyi misin? Karnın mı ağrıyor? Hasta mı oldun? Ay düştünde bir yerini mi incittin?'' Zavallı çocuğu bir o yana bir bu yana çekiştirerek, iyi olup olmadığına bakıyordu. Şimdi ona Luhan'da katılmış, ikisi birden çocuğu sündürüyorlardı.

Yifan daha fazla buna dayanamayıp, torununu kucağına aldı, ikisinden kurtarıp. ''Çocuğu bir rahat bırakın be! Bir şey söyliyecek herhalde.'' Gürlemeye yakjın konuştuğunda, MujiGae kıkırdayıp ''Sonunda ben dede. En çok seni seviyorum ben zaten. '' ona sarıldığıda Yifan'ın havası görülmeye değerdi. Torunu tarafından sevilmek tamda ona göreydi.

Yifan onu tekrar yere bıraktığında minik çocuk bir iki adım geri gidip, Sehun ve Luhan'ın tam karşısında durdu. ''Sizden bir şey isteyeceğim.'' Büyük bir ciddiyetle söylediğinde, salondaki herkes küçük çocuğun söyleyeceklerine pür dikkat kesilmişlerdi. Hatta Chanyeol bile.

Sehun oğluyla aynı boya gelmek için eğildi hafifçe. Luhan bu surada onun arkasını dikizlmekten kendini alamadı. Luhan hala sapıktı. Balayı ona yeterli gelmemiş ve her fırsatta Sehun'u sıkıştırır olmuştu.

Sehun arkasındaki keskin bakışları hissetmiş olacakki gözlerini kısarak kocasına baktı. Luhan n-bu bakışların anlamını bildiği için hemen kafasını kaçırdı. Sehun tekrar küçük çocuğa döndü. ''Söyle yavrum, ne istiyosun bakalım.'' Sesi oldukça sevimli ve MujiGae için cesaret vericiydi.

''Penguen istiyorum ben. Böyle paytak paytak yürüyen bir tane. Olur mu appa? Lütfen bana peguen alın.'' Küçük çocuk lafını bitirip ellerini birleştirdi. Sevimli sevimli göz kırpmayıda ihmal etmedi.

Oysa Luhan'dan gelen cevap çok manidardı. ''Oğlum var zaten bizim bir penguenimiz. KyungSoo amcan ne güne duruyor?'' Jongin de dahil olmak üzere herkes buna güldüğünde, Kyungsoo hepsine 'Sizi öldürürüm. Kimseninin haberi bile olmaz.' bakışları attı.

En çok tırsan Jongin'di ama en çok gülende oydu. Kyungsoo bacağını çimdiklediğinde, canı bir hayli yansada gülmeye devam etti.

''O zaman Kyungie ve ben evlenebiliriz dimi?'' Bu sefer gülme sırası Kyungsoo'ydı. Jongin öksürük krizine girmişti. Bu küçük çocuk remen kocasına ahlaksız teklifte bulunmuştu. Jongin bir aptaldı.