Eylül #Wattys2016

Müdür

Sınıfta belirli bir oturma düzeni yoktu, herkes istediği yere geçiyordu. Elvin'le boş bir sıraya oturduk. Sınıfımız öğrenci davranışı yönünden çok zengin. Örneğin: Okulun en dedikoducu kızı nam-ı diğer Ayaklı Gazete olan Sude, her zamanki gibi yanında oturan okulun en zeki kızı Aslı ve okulun en havalı, popüler kızı Nisa bizim sınıfta. 

Lise 2'de olduğum için derslerimiz normal liselerle aynı. Matematik derslerinde oldukça hevesliyimdir ama şimdi böyle değil. Derse odaklanamıyorum. Tam derse odaklanacağım sırada aklıma yeni bir şey geliyor. Sonunda ders bitti ve hoca sınıftan ayrıldı. Bende biraz hava almak için ayağa kalktım. Elvin yine defterine bir şeyler karalıyordu. Bazen çizdiği şeye çok uğraştığı için bir anda dikkatinin dağılmasına çok kızıyor. Bende bu yüzden onu rahatsız etmedim ve sınıfın kapısına doğru yöneldim. Bir an başım döndü ve gözlerim karardı.

Gözlerimi açtığımda müdürün odasındaydım. Başımda Elvin, Müdür ve bir kaç hoca vardı. Elvin elindeki bir bardak suyu bana uzattı. Sudan bir kaç yudum aldıktan sonra bardağı iki elimin arasında tuttum. O sırada müdür konuşmaya başladı.

-Kızım iyi misin? Anneni çağırdık, geliyor.

-İyiyim, teşekkürler.

Sessizce annemi beklerken hocalar gittiler. Elvin yanımda olmak için izin aldığından derse girmedi. Elvin ve ben müdürün odasındaki koltukta otururken müdür de işleriyle uğraştı. Sıkıldığımdan hep saate bakıyordum.  Sonra müdüre bakmaya başladım. Müdürümüz genç, yakışıklı ve anlayışlı biriydi ama müdür yardımcısı onun tam aksiydi. Annem geldiğinde müdürle bir şeyler konuştu. O sırada biz de odadan çıkmış kapıda annemi beklerken Elvin'le konuştuk. Ben bayıldığımda sınıftakiler hocaları çağırmış ve beni müdürün odasına götürmüşler. Çok geçmeden zil çalınca sınıfa gidip çantalarımızı aldık. Yeniden müdür odasının olduğu yere gittik. Annem kapının önünde bizi bekliyordu. Bu kadar zaman müdürümüzle ne konuştuğunu merak ettiğimden hemen sordum.

-Anne, müdürle ne konuştun?

-Senin derslerini konuştum kızım. Ne konuşabilirim ki?

-Derslerimi hocalarımla konuşmanı beklerdim. Müdür nereden biliyor ki benim derslerimi?

- Kemal Bey öğrencileri tanımak için hem velileriyle hem de öğretmenleriyle konuşuyormuş.

-İlk defa duydum. Acaba neden böyle bir şey yapıyor?

-Öğrencileri tanımak için dedim ya.

-Tamam.

Annemin müdürle benim derslerimi konuştuğunu falan sanmıyordum. Kesin bir şey var da bana söylemiyor. Fazla üstelemedim çünkü zamanı gelince bana söyler. Eve gidince portakallı şurup içip yatağıma uzandım. Bu şurubun tadı çok güzel değil fakat sadesine göre iyi. Çileklisini ve sadesini sevmediğimden hep portakallı isterdim. Bazen çilekli de içerim ama en fazla portakallıyı içerim. Aslında tadını gidermek için şurubu içtikten sonra su içerdim ama bunun doğru olmadığını, böyle yapıldığında ilacın etkisinin az olduğunu öğrendiğim zamandan beri ilaçtan sonra su içmiyorum.