İlk gün

1.4K 17 14
                                    

  Yukardaki koca gözlü küçük geyimiz Jonathan (⌒▽⌒) Bu bölümü canım kankam Cerennar4  e adıyorum! Vote'larınızı eksik etmeyin:3
İYİ OKUMALAR! ÖPÜLDÜNÜZ😘

      Woodoo
    Tüm kıyafetlerimi mor küçük bir valize sığdırmayı başarmıştım. Ehh nede olsa alışverişten hoşlanmıyordum. Çok fazla kıyafetim olduğu söylenemezdi. Kalemlerim, telefon şarjım, çizim tabletim gibi benim için çok değerli olan eşyalarımı sırt çantama yerleştirdim. O sırada kapı çaldı. Elimdeki eşyaları kenara koyduktan sonra kapıya yöneldim.Kapıyı açmam ile birlikte Jonathan'ın üstüme atlaması bir oldu.
Alaycı bir ses tonuyla "ühüühüü demek taşınıyorsunnnn..şimdi ben kimle geylerden konuşucammmmm. Kiminleeeeeeeyy?!" İçmişti. Bunu ağzından yayılan kokudan anlayabiliyordum. Kafasını elimle ittirdim." Eğer biraz daha sıkarsan mezara taşınmak zorunda kalıcam!" Biraz duraksadıktan sonra 'sarhoşmusun?'diye sordum. Bana hafif gözünü kısarak baktı. Sonra ise ağzını yamultarak gülmeye başladı. "Be-belki bikajjj jijenin dibine vurmuj olabilirimm..."işaret parmağını sallayarak "ama kejinlikle jarhoj deiiillmmmm! Ben jonathağımmm!!!Ben jarhoj olmammmm! Jarhoj senin anandırr.." Sarhoştu. Bunu anlamak için dahi olmaya gerek yoktu. Arkasından kuyruğunu sürüyerek kendini içerdeki koltuğa attı. Koltuğa bakarak" Ne yumujağğ bir joltuk buuu." Gözlerini kapatmış, koltuğa sarılıyordu. Birkaç dakika sonra sesi kesildi. Sanırım sızmıştı. Harika, şimdi elde hem toplanmamış eşyalar hemde sarhoş bir şekilde sızmış mutasyonlu civciv vardı. Jonathan'ın üstüne içerden getirdiğim küçük bir battaniyeyi örttüm.(jonathan ve woodooyu shiplemeyin jonathan gey , üstelik kankalar lan fesatlaşmayında ksjsjsjsj)
Onu salonda bırakarak yatak odama geçtim. Çekmelerimi karıştırıyor, unuttuğum birşey var mı diye bakıyordum. Ev zaten küçük hazır eşyalı evlerden biriydi. Doğrusu işime gelmişti böyle olması. Nede olsa başkasının evine gidiyordum. Eşyaları götüremezdim herhalde.
Tüm eşyalarımı toparladıktan sonra kendimi koltuğa attım. Kendimi uykuya teslim ettim.
                                  •••
     Jonathan♥︎
Gözümü yüzüme vuran güneş ışığıyla açtım. Başım zonkluyordu. Yanımdaki saate baktım. Saat 12.30' du. Etrafa baktım. Sanırım dün Woodoo'nun evine gelmiştim. Hiçbir şey hatırlamıyordum. Yanımdaki koltukta sızan Woodoo'ya baktım. Gözümü kısarak sırıttım. Bunu yapmadan duramazdım. Yanda duran çalar saati aldım ve bir dakika sonra çalmaya ayarladım. Boynuyla kafası arasına sıkıştırdım. İntikam soğuk yenen yemektir. Kötü kadın kahkahası gibi birşey attım. Tabiikide kısık sesle. Ben böyle kendi içimde konuşurken dakika neredeyse bitmek üzereydi.
3
2
1
.
.
.
Ve alarm çaldı.
"ANANI S..." Tam o sırada korkudan koltukla birlikte yere düşmüştü. Haykırarak gülüyordum. Daha önceki bitiremediği cümleyi tamamladı "seviyim..." Hala şoktaydı. Sadece o surat ifadesi benim kahkahalarla gülmeme yetiyordu. Bir süre sonra kendine geldi. Kaşları çatıldı. Sonra ise derin bir nefes aldı. Kendini tutar bir şekilde"Jonathan..." Gülmeme ara verip ona baktım. Ağzımdan küçük bir"he" çıktı. Bir anda kafasını bana doğru çevirdi. İçim korkuyla kaplanmıştı. O bakış...rüyalarıma girecekti. Kim bilir belkide psikologlarda sürünecektim. Belki...belkide akıl hastanesine yatırılacaktım. Oh hayır çok gencim. Bakire bir tek gözlü olarak ölemem! Beni düşüncelerimden ayıran onun sözleri oldu. "Mezarını ne renk istersin? Ben şahsen pembe ve hello kittyli hayal ediyorum!...kaç." Ve bir anda üzerime atıldı! Son hız bilmem kaç metre kare evin içinde fır dönüyorduk. Tek bir şeye emindim oda kesimlikle arkama kaçamak bakışlar attığım sırada burnundan duman soluduğu. Kendime not' Hello kittyli bir mezar istemiyorsan bir daha Woodoo'yu kızdırma.'
    Oturma odasında sıkışmıştım. Woodoo şeytanice sırıtışıyla üzerime doğru geliyordu. Kaçışım yoktu. Birden üzerime atladı. Kafamın ortasına elinin kenarıyla vurdu. Kulaklarımı tutup çekmeye başladı." DEMEK Kİ NEYMİŞ JONATHAN?. GÜZELİM RÜYAMDAN UYANDIRMIYORMUŞSUN!" Bir daha asla. "Abla yapmicamm yeminle yapmicammm." Sonunda kulaklarımı bıraktı. Şeytanice sırıttıktan sonra ellerini bir birine çarptı.( hani şu silkeleme hareketi ellerini seç çıkaracak şekilde birbirine sürterler. Heh işte o... Yada herneyse anlatamadım zaten XD) Sonra ise gülücük saçarak odadan zıplayarak çıktı. Onu anlamıyordum. Tek bildiğim o şeytanı bir daha görmek istemediğim. Yine o surat aklıma geldi. So-soğuk. Kürküm tüy tüy oldu. (e yani okadar pofudukluktan sonra bunu yazdım. Adamda tüy değil pofuduk kürk var:3 )

Ev "ARKADAŞI"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin