-277 Numaralı Oda-1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7... Namı diğer efso hırsızın alışkanlıkları kısa süre içerisinde benimde çürük ruhuma yerleşmişti. Genç çocuktaki etkileyici kudrete daha öncesinde kimsede rastlamamıştım. Hâlâ dostum olmasının bir sebebi buydu belki de. Henüz kendisini çözememiştim ve çözene kadar da bu dünyadan gitmesine müsaade etmeyecektim.
Evet, yaklaşık yedi dakika önce güneş tüm ihtişamıyla doğu yönünde semada yükseldi ve altı saat önce başlamış olan günü, mütevazi ışıklarıyla aydınlattı. Elimi kurulu olmayan çalar saatime atıp, sinir bozucu sesler çıkaran yaylarının olduğu ön tarafını aşağı eğdim. Boynumu önce sola ve sonrasında sağa yatırıp eklemlerimden çıkan "küt" sesini duyduktan sonra ayaklarımı yataktan aşağı sarkıtarak, soğuk tenimden daha soğuk olan zeminle buluşturdum. Banyoya girip aynanın karşısında bir süre kendime baktım.
Keskin yüz hatlarım ciddilikle birleştiğinde soğuk, itici ve bir tutamda korkutucu görünüyordum. Her şey siktiğimin yapmacık gülümsemesiyle değişiveriyordu. Ufak da olsa bir tebessüm, aptal ve sıradan insanların zihninde artı yönde bir profil oluşturuyordu. İnsanların yalnızca dış görünüşüne ve kendilerine olan davranışlarına önem veren dar zihniyetli gereksiz insanlardan nefret ediyordum. Eğer dünyanın geleceğe ulaşmasını istiyorsak, işe onlardan kurtulmakla başlamalıydık. Ve ben bu kutsal göreve çoktan başlamıştım.
-Otel Restaurantı-
"Başka bir isteğiniz?" Yüzü kızarmış bir halde utana sıkıla sormuştu bu soruyu. Yanlış mönüyü getirmiş, bir de dikkatli davranmaya çalışırken nefret ettiği huylarından biri olan sakarlığı baş göstermişti. Zengin müşterisi, kız arkadaşının karşısında sakinliğini korumaya çalışarak derin bir nefes verip başını iki yana salladığında, saygıyla eğilerek yanlarından uzaklaştı.
Onun adı Luhan. 23 yaşında ve tek başına hayata tutunmaya çalışıyor. Yetimhanede büyümüş olmasından ötürü gerçek anne babası yaşıyor mu, öldüler mi, neredeler hiçbir fikri yoktu. O da isterdi arkasını kollayacak, her konuda destek çıkacak, hayallerine ulaşmasında yardımcı olacak bir ailesi olsun... Ama hayat şartları, kader... Kimisine merhametli yüzüyle gülerken, kimisini acımasız, zorba yüzüyle karşı karşıya getiriyordu. Zekiysen eğer hangi yüzüyle karşılaşacağını kendin belirlersin. Aptal ve sıradan bir insansan da... yapacak bir şey yok. Her zamanki gibi, boyun eğip katlanacaksın. Luhan aptal ya da sıradan değildi. Zorlukları avantaja dönüştürmeye çalışıyordu. Bir nevi kendini o çukurdan kurtarmıştı.
Büyük otelde daha bugün işe başlamıştı ve ayak uydurmakta zorluk çekiyordu. Daha önceleri yarı zamanlı olarak mini marketlerde çalışmıştı. Ha, bir de gece şoförlüğü yapıyordu. Vakti oldukça buna hâlâ devam ediyordu ki buradaki yoğun çalışma programı yüzünden ona da vakti olmayacaktı muhtemelen. Bir tanıdığının torpiliyle işe alınmıştı ve maaşı oldukça iyi olduğundan küçük zorluklara katlanamama gibi bir lüksü yoktu. Daha ilk günüydü, illa ki alışacaktı.
"Alışacağım." Restoranın mutfağına doğru koştururken kendi kendi fısıldadı ve diğer siparişleri karıştırmamaya özen göstererek dikkatli bir şekilde servise başladı. Sabah ve akşam saatlerinin yoğunluğu onu yoruyordu. Kasa başında oturup gelen tek tük müşteriyle ilgilenmek daha az yorucuydu fakat belirtildiği üzere, verdikleri maaşa değerdi bu yorgunluğu.
"Luhan! Çabuk bu tarafa gel!" Müşterinin kahvaltı tabağını güler yüzüyle servis ettikten sonra tekrar mutfağa girmişti ve şefin sesini duyar duymaz iri gözlerini o tarafa çevirmişti. Şefin yanına ulaşıp söyleyeceği şeyi bekledi.
"Şunu hızlıca 277 numaralı odaya götür. V-VIP müşteri olduğundan aman yanlış bir hareket yapmayasın, dikkatli ol." Şef emri verdikten sonra omzuna dokundu ve arkasını döndü."Peki efendim!" İşine devam eden şefin arkasından eğildikten sonra hazırlanan siparişle birlikte mutfağın özel asansörüne girdi ve gideceği katın düğmesine basmadan önce 277. odanın kaçıncı katta olduğunu düşündü. Her katta 35 oda bulunduğuna göre... Yedinci katta olmalıydı. Yedi rakamının olduğu düğmeye basıp aynaya döndü, saçına ve kıyafetine çeki düzen vermeye çalıştı. Odadaki müşteriye karşı yüz ifadesinin nasıl olması gerektiğini kestiremiyordu. Aynaya bakarak gülümseme provaları yaparken kapının açıldığını biraz geç fark etmişti. Yüküyle birlikte koridora çıktığında gözlerini kapıların üstündeki numaralarda gezdirerek ilerlemeye başladı.
"268, 269, 270... Ah, nerede bu 277!" Diğer koridora geçip kapıları taramaya devam etti ve evet! Tam karşısındaki kapıda 277 sayısını görmüştü. İlk oda servisi olduğundan oldukça heyecanlıydı. Kapıyı açacak kişinin güzel bir bayan olmasını umarak elini kapıya yaklaştırdı ve iki kez tıkladı.
"Oda servisi!" Şu iki kelimenin nesinden gurur duyduğunu bilmiyordu ama onun oldukça hoşuna gitmişti ve kıkırdamasına neden olmuştu. Kapının açıldığını duyar duymaz kıkırdamasına son verip ciddi bir yüz ifadesine büründü ve ardından küçük bir gülümseme yerleştirdi dudaklarına.
Umduğu gibi güzel bir bayan çıkmayacaktı karşısına. Ya da basit gülümseyişlerden etkilenen aptal bir insan... Boyun eğmediği kaderine boyun eğmek zorunda kalacaktı belki de... Bu müşteri sıradanlaşmış hayatında bir heyecan olacaktı fakat henüz bunun da farkında değildi. O yalnızca bir otel personeliydi. Tek amacı hayatta kalmak olan basit bir beyin.
-1. Bölüm Sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Schizophrenic Client
FanfictionMerhaba, ben Yifan. Kurgusal zihnime hoş geldiniz. Yaptıklarım ve yapacaklarım aramızda kalacak. Zihnimi ve yaşamımı sizlere açan bu sâfi Tanrı'nın iyi niyetini boşa çıkarmayacağınızı umarak sizlere güvenmeyi tercih ediyoum. Aksi takdirde... Ah, bu...