Tuğçe'den
" Yuh be kızım önüne baksana"
" Sen bana çarptın be delinin zoruna bak"
"Çattık ya kızım sen mi belasın , yoksa ben mi çok yakışıklıyım?"
"Hmm bi düşünüyeyim ikinci seçenek olanaksız olduğuna göre sanırım ben belayım."
"Bana bak"diyip üstüme yürümeye başlayınca birden bi kol tiki çocuğu tuttu."Uzay uzatma abi gidelim hadi."
"Bırak Alaz ya!Bunları tepemize çıkardığın yeter."Adının Alaz olduğunu öğrendiğim çocuk Uzay'ı bırakmayarak "Uzay hadi dedim sana"
Uzay mıdır nedir(!) Çocuğun onu bırakmayacağını anlayınca sinirle arkasını dönüp gitti.
"Derdi ne bunun yaaa?"
"Kusura bakma yaa.Az önce de birine çarptı.üzerine kahve falan döküldü .Onun adına özür dilerim , gerçekten. Biraz siniri bozuktu."
"Her siniri bozuk olduğunda birine mi bağırır bu?"
"Kendisi patronluk taslamayı sever de."
"Belli oluyo."
Elini uzattı.
"Şeyy ben Alaz.Sende Tuğçe demi?"
"Evet de sen nerden biliyosun?"
"Yenisin sen tabi bilmessin bu okulu .Buraya kim gelicekse önceden adını görürüz biz."
"Allah allah yaa.Hem okul bi cins hem öğrenciler bi cins . Nereye düştüm ben ya..." gülümsedi.Tam arkamı dönüp sınıfımı aramaya koyulacaktım ki arkamdan bir ses:
"Sınıfın üst katta sağa dönününce ikinci sınıf .Bu arada aynı sınıftayız."
" Nasıl yaa ben o deliyle aynı sınıfta mıyım?"
"Ne yazık ki turuncu."Turuncu mu ? Cidden mi yaa ! Kızılı duydum , kırmızı kafayı duydum ama "turuncu" .Hmm düşündüm de galiba aralarında en hoşuma giden lakap buydu TURUNCU.
Sınıfa gidip boş bi sıra buldum.
.Tam olarak öğretmen masasının önünde boş yer kalmıştı.Ders zili çaldığında sınıf o buğulu sese büründü.Fark ettim de bu delinin ve Alaz'ın bir de grubu varmış.iki kız ve dört erkek takılıyorlar .Alaz ve Uzay'ın grubundan bir çocuk yanıma gelip benimle tanıştı.
"Naber ?? Tuğçe sensindir umarım. Hira ile Dolunaya senden biraz bahsetmiştim.Haa bu arada ben Buğra. Kendimden bahsetiyim biraz :
Ders çalışmam acaba kopya verir misin? Verirsen seni çok severim valla bak.. Bak arkanda oturan Uzay".
"Onunla tanıştım..DELİnin teki."
"Yanında ki Alaz , yakışıklı Alaz."
"Onunla da tanıştım.."
"Onların arkasında ben ve Duman oturuyoruz .Tam bir inek .Kimseye söylemessen sana bir sır veriyim..Her sınavda Dumandan kopya çekerim..
Bak şu tırnağını törpüleyen kız Dolunay ,kendisi tam bir alışveriş meraklısı, ruj hastası koleksiyonu var ve dedikodu manyağı.Yanındaki Hira Dolunayın tam tersidir kendisi . 3 tane abisi olduğu için biraz erkek gibidir o yüzden dokunmayla baya kavga ederler.Bu yüzden onlar yan yanayken yanlarında 30 saniyeden fazla durmanı önermem.""Vay be ! Babama demiştim ben demiştim ya ! bu zenginler bi cins , annemin arkadaşlarından biliyorum demiştim ! Babam ne yaptı beni dinlemedi tikilerin kaynadığı bu okula gönderdi offf baba offf ooo-"
"Pardon?"
"Ben sesli mi söyledim bunu?! Şey pardon ya kusura bakma ! Ben ıı sen beni boşver ."Bu tiki dolu sınıfta daha fazla kalmak istemiyordum ama babama söz vermiştim .Aslında baya sakin bir sınıftı benim otuz kişilik eski sınıfıma karşın. Ben derin düşüncelere dalarken (!) ders bitmişti. Herkes sınıftan çıkarken bende bu gün bu kadar dersin yettiğince kadar verip evin yolunu tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı
Teen FictionGökkuşağı, içinden bazı renklerini kaybederse , daha ne kadar gökkuşağı olmaya devam edebilir ki? Peki bu renklerin birbirlerini bulma hikeyelerini okumak ister misiniz? "İnsanlar bazen kazanır , bazen kaybederler.Kaybetmeye alışmış biri eğe...